Meral Akşener’in geri çekilmemesi üzerine muhalefetin Abdullah Gül üzerine kurmaya çalıştığı çatı aday formülü suya düştü.

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda artık herkes kendi yolundan gidecek.

CHP’de Kılıçdaroğlu’nun aday olarak çıkmayacağı kesinleşti.

Dün parti sözcüsü Bülent Tezcan hafta sonuna kadar adaylarını açıklayacaklarını söyledi.

Muhtemel tarih Çarşamba.

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı tarifi yaparken, ekonomiden anlayan, arkasında bir başarı hikayesi olan, sevilen, sayılan bilgi birikimi yüksek, kavga etmeyecek birisi gibi tabirler kullandı.

CHP’nin heybesinde bu vasıfların hepsini birden taşıyabilen bir isim bulunmuyor.

Ancak, haftaya girerken iki isim üzerinde yoğunlaşıldığı söylenebilir.

İlhan Kesici ve Yılmaz Büyükerşen.

Her iki ismin siyaset dilinde ortak bir özelliği var.

Adam yokluğunda “Hiç olmazsa aday göstermediler” denmesin diye ortaya sürülen iki isim.

İlhan Cihaner, 1994 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın karşısında yarışmıştı.

Bugüne kadarki en büyük başarı hikayesi de, o vakit Erdoğan karşısında ikinciliği elde etmiş olması.

Sandığın şakası olmaz tabi ama aday olması halinde 24 Haziran’da 24 yıl önce aldığı ikincilikten daha iyi bir şansı olduğunu söylemek mümkün görünmüyor.

MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMİNDE CHP/SAADET/İYİ PARTİ İTTİFAKI

Öte yandan, muhalefet, Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda gösteremediği başarıyı milletvekilliği seçimleri için elde edecek gibi.

CHP, Saadet Partisi ve İyi Parti arasındaki ittifak görüşmeleri son noktaya gelmiş durumda.

Dün Kılıçdaroğlu’nun kendisine yakın gazetecilere yaptığı açıklamalardan öğrendik:

“İttifakla birlikte seçime girince 80 milletvekili daha fazla çıkarılıyor” diyor CHP Genel Başkanı.

CHP’yi Akşener ve Saadet Partisi ile ittifaka zorlayan faktörlerin başında kamuoyu araştırmalarına da yansıyan, parti oylarında yaşanan erime geliyor.

Şubat, Mart ve Nisan aylarında yapılan araştırmaların ortak sonucu, CHP’nin yüzde 25/26 bandından yüzde 20/21 bandına gerilediğine işaret ediyor.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu bu gerilemenin farkında ve ittifakı bu anlamda bir can suyu olarak görüyor.

Neticede, geçen yıl 16 Nisan halk oylamasıyla kabul edilen sistem değişikliği ilk doğal sonucunu ortaya çıkarmış görünüyor.

Doğal sonuç dediğim, ittifakların kaçınılmazlığı.

Sistem yerleştikçe, bundan sonra yapılacak seçimlerin hepsinde bu türden ortaklaşmaları daha fazla göreceğimizi söyleyebiliriz.

Gelinen noktada 24 Haziran seçimleri için cumhur ittifakının hem cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, hem de milletvekilliği seçimlerinde daha avantajlı bir noktada olduğu görülebiliyor.

Muhalefet, cumhurbaşkanlığı sınavında ortak hareket etme anlamında kötü bir sınav verirken, Erdoğan’ın önündeki mayınları da kendi elleriyle temizlemiş görünüyor.

Şu an için, Erdoğan’ın kendisinin de söylediği gibi, cumhur ittifakının adayı açık ara önde gözüküyor.

Ufukta, ilk turda Erdoğan’ın zaferiyle sonuçlanacak bir seçim sonucu görünüyor.