ABD ile Münbiç anlaşması yürüyor mu?

  • GİRİŞ05.07.2018 09:29
  • GÜNCELLEME05.07.2018 09:29

 

Önümüzdeki Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan yemin edip yeni Kabineyi açıklayacak.

Ankara’da, “Olsa olsa böyle olur, gelse gelse şuraya şu isim gelir” anlamında bakan toto oynandığı günleri geçiriyoruz.

En nihayetinde bu heyecanlı bekleyiş de Pazartesi akşamı bitecek ve yeni hükümet hızlı bir şekilde ülkenin önünde çözüm bekleyen sorunlara yoğunlaşacak.

Seçimler ve iç siyasetle ilgili gündemin hararetinin düşmeye başladığı andan itibaren daha ön plana çıkmasını bekleyebileceğimiz konu başlıklarından birinin ne olduğunu şimdiden söyleyebilirim:

Münbiç...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu 4 Haziran’da Washington’a yaptığı ziyaretten bir Münbiç anlaşmasıyla dönmüştü.

ABD, Türkiye’nin taleplerini kabul etmiş, YPG’nin Münbiç’ten çıkarılması bir takvime bağlanmıştı.

Hazırlık süreci, uygulama için mekanizmaların oluşturulması ve uygulama safhalarından oluşan üç ayaklı bir takvim.

Takvimin asıl safhasını oluşturan ‘uygulama kısmının’ 4 Temmuz, yani dün itibarıyla başlaması öngörülüyordu.

Peki, sahada işler planlandığı gibi gidiyor mu?

YPG çekiliyor mu?

ABD, Türkiye ile yapılan anlaşmaya sadakatini sürdürüyor mu?

Yoksa yeni bir oyalama taktiğiyle mi karşı karşıyayız?

Bu sorulara yoğunlaştıktan sonra kaynaklarımıza yönelip ‘son durum’ raporu aldık.

ABD ANLAŞMAYA SADAKATİNİ SÜRDÜRÜYOR, DETAYLAR İÇİN PAZARLIKLAR DEVAM EDİYOR

Güvenlik kaynaklarına göre anlaşmanın yürümesi konusunda bir irade sorunu yok.

ABD, Türkiye’ye verdiği sözün arkasında durmaya devam ediyor.

Bu bağlamda Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Philip Kosnet’in, “YPG’nin durumu anladığını düşünüyorum” sözleri hatırlatılıyor.

Galiba bu sözler, “Türkiye ile anlaştık, Münbiç’ten ayrılmak dışında bir seçeneğiniz yok” biçiminde yorumlanmış.

Anlaşmaya sadakat anlamında bir sorun gözükmese de, takvimin dört dörtlük uygulanması bağlamında teori-pratik uyuşmazlığının ürettiği bir gecikmeden söz edilebilir.

Sözü şuraya getireceğim:

ABD ile Münbiç’in geleceği için detaylar üzerinde pazarlıklar yapılmaya devam ediyor.

İki ana başlık var:

1-Kentin siyasi yönetim mekanizmasının nasıl oluşturulacağı.

2-YPG çekildikten sonra asayiş ve kolluk güçlerinin nasıl bir yapıdan oluşturulacağı.

Bir örnek:

Kentin savaş öncesi hakim nüfusunu oluşturan Arap ağırlıklı bir oluşuma her iki taraf da sıcak bakıyor ama hangi aşiretlerden, hangi gruplardan bu yapıların kurulacağı konusunda müzakereler yapılıyor.

Anlaşmanın uygulama safhasına dair bugüne kadar bir takım gelişmelerin olduğunu da biliyoruz.

TSK, Fırat Kalkanı ile Münbiç arasındaki hatta dün itibarıyla 9’uncu devriye faaliyetini gerçekleştirdi.

Bununla birlikte Türkiye’nin asıl talebinin, YPG’nin Fırat’ın batısından tamamen çıkarılması ve kentin ABD-Türkiye işbirliğiyle yerel aktörlerce yönetilmesi olduğunu da vurgulamak gerekir.

YPG ÇEKİLİYOR MU?

Yeterli ölçüde çekildikleri söylenemez ama ABD’nin Türkiye ile anlaşmaya sadakatini sürdürdüğü sürece buna direnmeleri de mümkün görünmüyor.

Peki, çekilenler nereye gidiyor diye bir sorumuz daha var.

İlgililerden aldığımız yanıtı paylaşalım.

Münbiç üzerinden Fırat’ın doğusuna geçip önce YPG’nin kontrolündeki Haseke’ye, bir kısmı da oradan Kandil’e geçiyor.

Bölgede biz burada seçim süreçlerine yoğunlaşırken başka gelişmeler de oldu.

Mesela, geçenlerde Suriye PKK’sı ile Esad rejimi arasında bir anlaşma yapıldığı haberleri geldi.

Önümüzdeki günlerde Trump ile Putin arasında Suriye başlığının da konuşulacağı bir randevu var.

Çok aktörlü, ittifak ilişkilerinin sık sık yer değiştirdiği bir bölgeden söz ediyoruz.

Dikkatle izlemekte fayda var.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat