İdlib tamam sıra Fırat’ın doğusu’na mı geldi?

  • GİRİŞ25.09.2018 08:14
  • GÜNCELLEME26.09.2018 08:35

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Pazar günü gittiği ABD’de ayağının tozuyla yaptığı ilk açıklamada Suriye’den bahis açtı.

Turken Vakfı’nın yemeğinde konuşan Erdoğan, Türkiye’nin yeni hedefinin Fırat’ın Doğusu olduğunu dile getirdi.

 

 

Konuşmasının bu bağlamdaki bölümü şu şekilde:

“Son İdlib krizinde olduğu gibi, tek bir sivilin dahi burnunun kanamaması için diplomatik alanda yoğun çabalar yürüttük. Bu gayretlerimizin meyvesini almaya da başladık. İnşallah önümüzdeki dönemde Fırat’ın doğusunu da kapsayacak şekilde, Suriye’nin içindeki güvenli bölgeleri artırmaya devam edeceğiz. Ülkemize yönelik terör tehdidi son bulana, Suriye'nin geleceğine kast eden çetelerin kökü kazınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz”

 

Fırat’ın Doğusu dediğimiz yerde neler olup bittiğini biliyoruz.

ABD’nin Obama döneminde fiilen başlattığı proje kapsamında PKK’nın Suriye kolu YPG’nin o bölgede oluşturduğu fiili durum.

Trump döneminde bir ara bölgede bulunan ABD askerlerinin geri çekilmesi gündeme gelmişti.

Trump geçen sene Kasım ayında yaptığı görüşmede Erdoğan’a bir daha silah verilmeyeceği sözünü vermiş, devam eden aylarda da Suriye’deki askerlerini çekeceklerini açıkça duyurmuştu.

Ancak zaman içerisinde iki vaatten de ‘U dönüşü’ yapıldığını görmeye başladık.

TRUMP SURİYE’DEN ÇEKİLME FİKRİNİ ASKIYA ALDI

Suudi Arabistan ve İsrail’in bastırmasıyla Trump Suriye’den asker çekme fikrinden vaz geçerken, yenilerde YPG’ye yeni silah sevkiyatının yapıldığına dair haberler de çıktı.

Trump’ın tek derdi para.

Ortadoğu’nun diğer bölgeleri gibi Suriye için de para harcamak istemiyor.

Buradan çıkış yöntemi ise, Suudi Arabistan’ın Doğu Fırat bölgesi için kesenin ağzını açmasıyla bulundu.

Diyeceksiniz ki, bölgede DEAŞ tehdidi minimalize edildiği halde şimdi hangi gerekçe ortaya sürülüyor?

Hemen yanıtlayalım.

Şimdiki bahane de İran.

Suudi Arabistan ve İsrail İran’ın Suriye’de daha fazla güçlenmesini istemedikleri için, Kuzey Doğu Suriye’de ABD varlığının bir şekilde devam etmesini istiyorlar.

Bunu için bastırdılar ve şimdilik hedeflerine de ulaşmış görünüyorlar.

Peki bu durum Türkiye’nin Doğu Fırat ile ilgili duruşundan vaz geçmesi, geri adım atması anlamına gelir mi?

Gelmezdi.

Gelmeyeceği de Erdoğan’ın bu son açıklamasının ardından bir kere daha teyit edilmiş oldu.

TÜRKİYE FIRAT’IN BATISINDA RAHATLAYINCA GÖZLER DOĞU’YA ÇEVRİLDİ

Erdoğan’ın Doğu Fırat’a operasyon iması taşıyan açıklamalarının güncel bir karşılığı daha var.

Rusya ile Soçi masasında elde edilen kazanımlar, Türkiye’yi Fırat’ın Batısı konusunda rahatlattı.

İdlib anlaşması ABD’nin hiç de arzu etmediği bir sonuç oldu.

Suriye’de Türkiye Rusya işbirliği hasar görseydi, Türkiye dikkatlerini mecburen bu bölgelerdeki gelişmelere teksif etmek zorunda kalacaktı.

Öyle olunca Fırat’ın Doğu bölümünde yaşanan oldubittiler konusunda sesi daha az çıkacaktı.

Ancak İdlib meselesi Ankara’nın istediği biçimde çözüm yoluna girince, Türkiye Doğu Fırat ile ilgili tehdit algısını cumhurbaşkanı üzerinden güncellemiş oldu.

ASIL TEHDİT DOĞU FIRAT’TAN GELİYOR

İşin gerçeği Türkiye’nin geleceğine dönük Suriye kaynaklı tehditlerin merkezinde her zaman olduğu gibi bugünde PKK’nın yaşam alanı bulduğu Doğu Fırat Bölgesi var.

Türkiye 2014’ten itibaren Suriye topraklarında akmaya devam eden Fırat nehrinin batı yakası için kırmızı bir çizgi çizdi ve bu şekilde PKK’nın Akdeniz’e ulaşmasının, güney sınırında boylu boyunca bir PKK devleti kurulmasının önünü kesmiş oldu.

Ama Fırat’ın öbür yakasındaki tehditler azalmış değil.

2015 yazında karşılaştığımız hendek terörünün arkasındaki temel motivasyon Doğu Fırat’ta oluşturulan ‘Rojava Projesinin’ Türkiye topraklarına taşınması idi.

Erdoğan’ın kararlı duruşuyla bu tehdit püskürtüldü.

Ama şöyle bir gerçek de var.

Sınırın öbür tarafında oluşturulan ABD şemsiyesi nedeniyle bu bölgede sınır ötesi operasyonlar sınırlı ölçüde yapılabildi.

Şu an için fiilen olmasa da, ne ABD’nin, ne de PKK’nın Rojava Projesini Türkiye’ye taşıma fikrinden vazgeçtiğini söylemek mümkün değil.

O nedenle Fırat’ın Doğusu’nu her daim hedef tahtasında tutmak büyük önem arz ediyor.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat