AK Parti’nin İstanbul adayının açıklanması neden ertelendi?

  • GİRİŞ06.12.2018 11:15
  • GÜNCELLEME06.12.2018 11:15

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Salı günü Meclis Grubu’nda yaptığı konuşmanın ilgili bölümü, kendisinin ittifak meselesine nasıl yaklaştığı ve günün sonunda olursa nasıl bir ittifak modelinin ortaya çıkacağına dair ipuçları veriyordu.

 

 

Şöyle dedi: “Devam eden görüşmeleri, bir ittifak değil, sınırlı bir güç birliği olarak görüyoruz. Birinci önceliğimiz İyi Parti’ye oy vermiş olan beş milyon seçmenimizin hakkını korumaktır.”

 

 

İttifak bağlamında kullanılan asıl cümle, bu ifadelerin arkasından geldi: “Şartlar gerektirirse, yola tek başına çıkan İYİ Parti teşekkür eder ve tek başına yürümeyi de bilir.”

Bu beyanatların amacının ne olduğunu anlayabiliyoruz.

Akşener aslında CHP yönetimine kapalı kapılar arkasında söylediklerini, bu defa kamuoyu önünde tekrarlamış oluyor.

Yukarıdaki sözleriyle “Ankara’yı bize verin, İstanbul ve İzmir’de biz CHP adayını destekleyelim” talebini iletmiş oluyor.

Aynı sözleri, CHP içinden yükselen “Başkentten nasıl vazgeçebiliriz” isyanına karşı “Ya bizim dediğimiz gibi olur, ya da hiç olmaz” çıkışı olarak okumak da mümkün.

Ama öyle anlaşılıyor ki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, istemeye istemeye de olsa, Ankara’dan feragat etmeyi göze almış durumda.

ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE İKİ KAMPLI REKABETE DOĞRU

31 Mart yolunda özellikle İstanbul/Ankara/İzmir üçlüsünde nasıl bir yarışın bizi beklemekte olduğu bugün itibarıyla daha net görülebiliyor.

Tıpkı 16 Nisan 2007 referandumunda olduğu gibi, tıpkı 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi 31 Mart için de en azından bu üç büyük şehir için iki kamplı bir seçime gitmekte olduğumuzu söyleyebilirim.

CHP/İyi Parti görüşmelerinden bir son dakika sürprizi çıkmazsa eğer, İstanbul ve İzmir’de Ak Parti’nin adayı CHP’nin adayıyla, Ankara’da ise Ak Parti’nin adayı İyi Parti’nin adayıyla yarışa girecek.

ERDOĞAN İSTANBUL İÇİN NEDEN “SABIR” İSTEDİ

Siyaset kulislerinde iki gündür, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Latin Amerika gezisi sonrası yaptığı açıklamaların İstanbul bölümü tartışılıyor.

Erdoğan, “İstanbul için biraz daha sabır” dedikten sonra “Meclis’te bütçe görüşmelerinin 22 Aralık’a kadar süreceğini ve Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın görüşmeleri yöneteceğini” hatırlattı.

Oysa İstanbul adayının bu hafta sonu açıklanacağına dair yaygın beklenti içinde olanlar vardı.

Aday ilanının gecikeceği belli olunca “Bu gecikmenin nedeni ne acaba” diye sorulmaya başlandı.

Aslında yukarıda da aktardığımız gibi Erdoğan’ın açıklaması bu gecikmenin gerekçesini de ortaya koyuyor.

Ama, böyle dönemlerde akşamdan sabaha karar değişikliklerine gidilebileceği somut örneklerle görüldüğü için, “Acaba başka bir şey mi olacak” “Acaba Binali Yıldırım isminden vaz mı geçildi, ya da kendisi mi istemiyor” soruları peşin sıra geldi.

YILDIRIM ÖNCE MUHALEFETİN ADAYININ ÇIKMASINI İSTİYOR

Sorular, kuşkular, dedikodular, olsa olsa böyle olur senaryolarını bir kenarda tutacak olursak, Binali Yıldırım’ın adaylık açıklamasının 22 Aralık sonrasına ertelenmesinin akla yatkın gelen birkaç nedeninin olduğu söylenebilir.

Yıldırım’ın İstanbul adaylığı konusunda bir takım çekinceleri, beklenti ya da taleplerinin olduğu artık bilinmeyen bir şey değil.

Bu taleplerden bir tanesinin “Acele etmeden, önce muhalefetin kendi adayını açıklamasını bekleme” arzusu olduğu dile getirildi.

Bu durumda, adaylık ilanının 22 Aralık sonrasına ertelenmesinin, Erdoğan’ın “İstanbul için biraz daha sabır” demesinin gerekçelerinden birinin burada saklı olduğunu düşünebiliriz.

Meclis bütçe görüşmelerine Meclis Başkanı sıfatıyla Yıldırım’ın başkanlık edecek olması da, vakit kazanmak için anlaşılır bir gerekçe olabilir.

İkincisi Yıldırım’ın İstanbul’un ilçelerinin adayları belirlenirken bu sürece kendisinin de dahil olmasını talep ettiği de artık bilinmeyen bir şey değil.

Bu süreç, ilçe adaylarının yeniden gözden geçirilmesi, Binali beyin görüşlerinin alınması için de zaman kazandıracaktır.

Dolayısıyla bugün için İstanbul adayının isminin açıklanmasının geciktirilmesini, aday belirleme konusunda yaşanan kafa karışıklığından çok, bu saydığımız nedenlere bağlayabiliriz.

Tabii 22 Aralık sonrasına kadar yeni bir takım anlaşmazlıklar ortaya çıkmazsa.

YENİ ŞAFAK GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat