Zirveden çıkan sonuçları nasıl anlamak lazım

  • GİRİŞ15.11.2019 12:33
  • GÜNCELLEME18.11.2019 09:27

Amerikan medyası, Trump-Erdoğan görüşmesini “Hiçbir lider, Erdoğan kadar istediğini elde edemedi” başlıklarıyla haberleştirdi.

 

 

Önemli ölçüde doğru bir tespit bu.

Bununla birlikte cümleyi biraz çevirip ''Erdoğan'ın perişan halde ülkesine dönmesini özleyenler/bekleyenler için büyük hayal kırıklığı'' başlıklarını atmak da mümkün.

 

 

Çarşamba akşamı Beyaz Saray’daki görüşmeler, basın açıklamaları bittikten sonra oradaki görüşmelere katılan, haliyle kapalı kapılar arkasında neler olup bittiğini iyi bilen üst düzey bir Türk yetkiliye ulaşma imkanı buldum.

Herkes tarafından merak edilen o soruyu sordum:

“Sonuç nedir? Bir anlaşma var mı?”

Gelen cevap aynen şu şekilde oldu:

“Bir anlaşma yok. Görüşmelere devam”

Bu cümle, bu gezinin mahiyetinin iyi bilinmemesi halinde, Erdoğan’ın Washington ziyaretinin boşu boşuna yapıldığı, ya da başarısız şekilde sonuçlandığı gibi bir yorumu beraberinde getirebilir.

Ama Türkiye açısından öyle değil.

Şöyle ki:

ABD’de Erdoğan karşıtlığında zirve yapan çevreler, bu ziyareti, içeride sıkışan, azil süreciyle karşı karşıya olan Başkan Trump’ın Türkiye Cumhurbaşkanı’nı sıkıştırarak tavize zorlaması için bir umut olarak gördüler.

Ziyaretin yapıldığı günün azil sürecinin kamuoyuna açık sorgulamasının başladığı bir güne denk gelmesi, böyle bir ihtimalin ya da umudun canlılık kazanmasının bir gerekçesi olabilirdi.

Taviz derken kast ettiğimiz şu:

Trump ağır, yaptırım seçeneklerini gündeme getirecek, “Bak Kongre’yi ben bile tutamam” diyecek, “kendi başımda bir sürü bela varken, seni burada koruyamam” diyecek, Erdoğan’dan S-400 işinden vazgeçmesini isteyecekti.

İstenilen buydu.

Ama çıkan sonuç böyle değil.

Trump bastırsaydı, Erdoğan taviz verirdi denebilecek bir işaret ortada olmadığı gibi, Trump’ın da böyle bir niyetle hareket etmediği anlaşılıyor.

Bu durumda ne olmuş oldu?

S-400 konusunda değişen bir şey olmamış oldu.

Yaptırımlar konusunda bu ziyarete umut bağlayanlar hayal kırıklığına uğramış oldu.

ABD tarafı açısından bu ziyaretin başarılı addedilmesinin tek bir yolu vardı.

Ya S-400 meselesinde Erdoğan geri adım atacaktı, ya da geri adım atmadığı için yaptırımlarla cezalandırılacaktı.

İkisi de olmadı.

Beyaz Saray buluşmasını sağlıklı şekilde analiz etme anlamında bir noktanın daha altını çizelim:

Belli ki Trump, Erdoğan’ı sıkıştırıp, tavize zorlayarak iç kamuoyunda kişisel piarını güçlendirme niyetiyle değil, kendisinin ‘cadı avı’ olarak nitelendirdiği, “Orada ne olup bittiği umurumda değil” diyerek ilgisizmiş havası vermeye çalıştığı azil sürecinin başlangıç gününde, Erdoğan’la resim vererek çok az kişinin tahmin edebileceği türden bir niyet taşıyormuş.

Amerikan basını, Trump’ın Erdoğan’la ilgili bu duruşunu anlamaya çalışıyor.

Geçen hafta bir grup gazetecinin Türkiye’ye gelip, ilgisiz konular üzerinden bu konuda araştırmalar yaptığı, günün sonunda elleri boş şekilde geri döndükleri yönünde haberler de çıktı.

Nasıl olur da ABD Başkanı Türkiye Cumhurbaşkanı karşısında böyle bir zafiyet içine düşebilir diye düşündükleri için, bu işin arkasında başka şeyler olabilir demiş olabilirler.

Evet, Trump’ın Erdoğan’a karşı ihtimamla hareket etmesi, gelen bütün baskılara direnç göstererek hareket etmesi, üzerinde durmayı hak eden bir realite.

Peki bunun sebebi ne olabilir?

Bence şöyle bir gerekçe var.

Trump, Erdoğan’ın Türkiye’de verdiği mücadele sonucu elde ettiği kazanımları, kendi mücadelesi için bir örnek olarak görüyor.

Kurulu düzenin kodamanlarına karşı verilen kavgayı kast ediyorum.

Yakın dostluğu bulunan bir Türk işadamına sorduğu soruyu bil vesile tekrar hatırlatmak isterim.

Soru şuydu:

“Söyler misin, Erdoğan ülkesindeki oligarkları nasıl yenilgiye uğrattı?”

Trump’ın Erdoğan ilgisinin gerekçelerini gerçekten merak edenler, buradan meseleye bakarlarsa, meseleyi daha iyi anlamış olurlar.

Yorumlar7

  • Vurucu 4 yıl önce Şikayet Et
    Güzel yazı eyvallah
    Cevapla
  • Abdurrahman 4 yıl önce Şikayet Et
    Erdoğan'ın sabırla sürecin yönetilmesini sağlaması Müzakere ve süreli ilişkilerin devamını sağlaması da başlıbaşına bir kazanımdır Devlet adamlığı değerlendirmesine notu TAMdır.
    Cevapla
  • Laz 4 yıl önce Şikayet Et
    Bugun trump gitse gelecek adam pens yada demokratlar kesin bize saldircaklar .politikaci demek cozum uretmektir.hakliyiz anlamiyorlar ozaman politica geliştirelim.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Taka 4 yıl önce Şikayet Et
    Israille baris olmadan biz zorda kalcaz bu kesin yahudiler rusyada cok guclu .abdyi zaten yonetiyor.bugun baris, araplari ,yunan,rum,ermeni taça cikartir. akdeniz boru hattini turkiyeden gecimeliyiz.filistin icin 83 milyon feda edilmez.yazarlar hakli oldugumuzu yazip durmasin zaten hakliyiz anladik .cozum yazin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ufuk 4 yıl önce Şikayet Et
    Abd yönetim sistemi Osmanlı devleti sistemidir.osmanlı örnek alınmıştır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat