Mesela hatırlayın geçen yıl bu zamanlarda izlediğimiz tabloları... Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nu CHP ile MHP'nin "Çatı Adayı" olarak sunmamış mıydı Cumhurbaşkanı seçimi öncesinde? Son yerel seçimlerde de CHP'nin Ankara Belediye Başkan adayı damardan MHP'li Mansur Yavaş değil miydi? Hatta Kılıçdaroğlu'nun elinin parmaklarını birleştirip bozkurt işareti yapan görüntülerine de tanık olmamış mıydık? 

Meğer hayat bir masalmış 

O günlerden bugüne nelerin değiştiğini saptamaya çalışırken, mesela sözleri Kamil Bozdağ'ın, bestesi de Necdet Ilgın'ın olan Rast şarkıyı mırıldanırsanız, yaşananları daha iyi anlayabilirsiniz. 

"Ne sevincin ömrü varmış/ Ne gün gören çok yaşarmış/ Meğer hayat bir masalmış/ Zevk-u safa yalan imiş..." 

Hem seçimden eriyerek çıkacaksın... Hem de sanki çoğunluk partisinin lideriymiş gibi, kurulacak koalisyonda Bahçeli'ye Başbakanlık teklif edeceksin... Siyasetin sayısal gerçekleriyle karşılaşınca ve TBMM Başkanı olarak AK Partili İsmet Yılmaz seçilince de, Bahçeli'yi ve MHP'yi, "AK Parti'nin koltuk değneği" olmakla suçlayacaksın... 

Kaçan fırsat elde kuşmuş 

Bunları izlerken yapacağınız en doğru şey şarkıya devam etmek değil midir? 

"Kaçan fırsat elde kuşmuş/ Her şey fani, hayat boşmuş/ Mecnun, Kerem boşa coşmuş/ Aşk ve vefa yalan imiş..." 
Sanki Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52 oyla seçilmemiş gibi, son seçimde partinin aldığı oyların oranına bakmadan onu ve seçimde en fazla oyu alan AK Parti'yi yok saymaya kalkacaksın... Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı sanki Erdoğan'ın kişisel mülküymüş gibi görecek ve "Biz iktidar olursak bu binayı üniversiteye bağışlayacağız" diye demeçler vereceksin. Parti genel başkanlığındaki başarının ölçüsünün sonuçsuz söylemlerle değil de, seçimlerde alınan oylarla belirlendiğini bir türlü kabullenmeyeceksin. 

yazının devamı için tıklayınız