Bu tür akıl dışılıkları Osmanlı'nın nasıl alaya aldığını anlatan bir anekdot bile vardır kitaplarda... 

Yanlış adrese teslim 

Geçmiş zamanlardan birinde Osmanlı'nın Halep Valisi'ne İstanbul'daki Padişah'tan bir emir fermanı gelmiş... Bu fermanında Padişah Halep Valisi'ne "Vali paşa, 100 bin ton en iyi cins çayı paketleyip, acele payitahta yolla" diyormuş... Halep Valisi bu fermanı aldıktan sonra İstanbul'a şöyle bir mesajla cevap vermiş:
- Padişahım... Çin imparatoruna gönderdiğiniz mesaj yanlışlıkla bana geldi. Arz ederim... 

Cehaletin yansımaları 

Irak'taki, Suriye'deki ve tüm Ortadoğu'daki krizlerin sorumluluğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklemek isteyen geri zekâlılar, kafalarını kumdan çıkartıp biraz bu bölgede yaşananların özüne girebilselerdi... "Irak'a demokrasi getiriyoruz" diyerek bu ülkeyi işgal eden ve iç savaşa yönlendiren eski Başkan Bush'u da, Suriye'nin Esad'ına "Vatandaşlarını öldürürken zehirli gaz değil de sadece bomba kullan" diyen Amerikan ve Rus diplomatlarını da, Mısır'daki darbeye "Darbe" diyemeyen Avrupa Birliği organlarını da hatırlayabilselerdi, durum farklı olmaz mıydı? 

Hatalar zinciri 

Veya Arap Baharı'nın rüzgârları Suriye'de de esmeye başladığında Beşşar Esad, Tunus'un Raşid Gannuşi'si gibi davranıp muhalifleri ile diyaloga ve ortaklığa girseydi, Suriye bugün yaşanan trajedilere sahne olur muydu? ABD işgal kuvvetleri bağnaz Şii Maliki'ye Irak'ı teslim edip Sünnileri cehennem azabına mahkûm etmeseydi, bugün IŞİD'den söz edilir miydi?
Bu saplantılı cahiller dünya siyasetinin ve diplomasisinin kronik açmazını görmeye ve anlamaya çalışmak yerine, bizim iç siyasetimizin kişilere dönük öfkeler üzerinde yürütülen kısır döngüsünü sürdürmeye çalışmaktan başka, ne yapabilirler ki? 

Yazının devamını okumak için tıklayın...