Birincisi, şu andaki Rusya yönetiminin ne kadar keyfi ve diplomatik nezaketten uzak olduğunu anladık... Devletlerarası ilişkiler ve uluslararası hukukun temel kuralları, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Putin'in egosu karşısında adeta yok mesabesinde. 

Yanlış hesap 

İkincisi Putin, Türkiye'nin seçilmiş demokratik yönetimi ve Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya'nın siyasi ve ekonomik ilişkilerini Suriye'deki gelişmelere bağlı olarak bir anda sıfırlarken, bunu Beşşar Esed'i ayakta tutmak için izlediği siyasete endekslemiyor mu? Ukrayna serüveninden sonra Rusya'yı bir de Suriye bataklığına sürüklemesinin sonuçlarından biri de, Türkiye ile Rusya'nın arasının açılması olmadı mı?
Oysa devletlerarası ilişkiler kişilerin egolarına değil, ilgili tarafların ortak çıkarlarına ve dostça ilişkiler kurulmasını öngören niyetlere bağlı olmalıdır. 

Boşluk büyüyecek 

Bu açıdan baktığımızda, Rus savaş uçağının düşürülmesinin sonuçlarından bir diğeri de Türkiye'nin Rusya'ya değil, Rusya'nın Türkiye'ye daha fazla muhtaç olduğu gerçeğini görmemiz olmuştur. Ukrayna Krizi dolayısıyla Avrupa Birliği'nin ekonomik ambargosuna hedef olan Rusya için, Türkiye'nin ekonomik gücü bu ülkeye biraz da olsa nefes aldıracak çaptaydı. Rusya Türkiye'nin devre dışı kalmasıyla doğacak boşluğu, acaba İran'la mı, yoksa Suriye ile mi dolduracak?

Keşke bilinçsiz ve sorumsuz bir Rus askeri pilotunun hatası veya kasıtlı sınır ihlali sonucu bu kriz meydana gelmeseydi... Ama anlaşılıyor ki Putin'in Suriye'ye dönük hesapları var oldukça, bu tür gelişmelerin olmaması adeta imkânsızdır. 

yazının devamı için tıklayınız