ABD ne yapmak istiyor?

  • GİRİŞ09.12.2017 09:22
  • GÜNCELLEME11.12.2017 07:53

Al Jazeera’de yayınlanan belgeselde ABD’nin İsrail ile ilgili tutumu şu bilgilerle özetleniyor:  1967’de yapılan ve “İsrail Arap Savaşı” diye hatırladığımız savaş esnasında binlerce insanın ölümü ile birlikte sıra dışı bir facia yaşandı. İsrail, Amerikan istihbarat gemisi USS Liberty’i ABD donanmasına ait bir gemi olduğunu bile bile bombaladı. 34 Amerikan İstihbarat Subayı öldü. 171’i ağır yaralandı. Olayın duyulmaması için Yahudi lobisi dönemin ABD Başkanı Jounson’a baskı yaptı. Olay ört bas edilerek kapatıldı. Basın da olayın üzerine gitmedi. ABD-İsrail derin ilişkisi ABD için; 200’e yakın Amerikan askerinin ölmesi ve ağır yaralanmasından daha önemliydi. Daha dün denilebilecek kadar yeni olan Mavi Marmara Katliamı ile USS Liberty Faciası birer savaş suçuydu. Farklı amaçları olan iki gemide silahsızdı. Suçlusu katil İsrail, üst akıl ABD’dir.

İsrail’in kurulduğu günden bu yana Filistin halkına karşı işlediği cinayetler, ölümler, işgaller, sürgünler ve hapisler tüm dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Filistinli terörist, İsrail mazlum ve haklı (!)… Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Trump, ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşımaya karar verdi. Daha net ifadeyle uzun vadeli BOP projesinin bir etabını gerçekleştirme gayretine girdi. Trump’ı Kudüs konusunda uyaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs Müslümanların kırmızıçizgisidir. Yanlış bir adımın İsrail ile diplomatik ilişkileri koparabileceğini” belirtti.

İngiliz vatandaşı Fransen isimli ırkçı faşist biri, İslam düşmanlığını körükleyen, Müslümanları aşağılayan, propaganda videolarını Twitter hesabından yayınladı. Yabancı düşmanı, Yahudi hamisi Trump bu videoları çok beğenmiş olacak ki; mal bulmuş mağribli gibi hemen Twitter hesabından yayınladı. Tâ baştan bu tarafa yazıyor, dile getiriyorum; ABD’nin birçok kısa metrajlı çıkarlarının yanında asıl büyük hedefi Suriye’de İsrail dostu, İslam düşmanı seküler bir Kürt Devleti kurmaktır. Bundan dolayıdır ki ABD senatosunda ABD’den önce İsrail’in menfaatleri söz konusudur. Obama döneminde başlayan PKK/PYD’ye yardımlar, Trump döneminde on katına çıkarak devam etmektedir. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak “yardımları kesmek üzere talimat verdim”, demesi hiç inandırıcı ve güven verici değildir. 17/25 senaryosunun aynısı olan, Reza Zarrab hadisesi de Türkiye’yi ekonomik yönden çökertmenin bir başka versiyonudur. Uluslararası Hukuka aykırı ticaret yapılması, ambargonun delinmesi gibi gerekçelerle Zarrab’ı mahkemeye çıkaran ABD, Türkiye’de mevcut iktidarı ortadan kaldırmaya yönelik darbe girişiminde bulunan, kendi insanının üzerine mermi yağdırma talimatını veren FETÖ elebaşını neden besler?  Her fırsatta ABD ve Avrupa hukukundan, adaletten söz eden aydınlarımız(!) bu soruya cevap vererek bizi de aydınlatması gerekir. Olayların gelişmesinden anlıyoruz ki bu “Siyasi Dava” bittikten sonra Zarrab, bir tanık olarak siyasi sığınma talebinde bulunacak. Muhtemelen ABD bunu kabul edecektir. Bu garantiyi aldığını da düşünüyorum. “Tanık Koruma” programına alınarak ABD’de yaşamaya devam edecektir. Zarrab’ın Dubai’ye yerleşme planı, “tahliye için rüşvet verdim” demesi, “hapisten kurtulmam için tanık olmaktan başka yolum yoktu,” gibi ters köşe laflar, Zarrab’ın bir CIA projesi olduğunu akla getirir. Bu bir saptırmadır. Zira  Zarrab, suçlamaları Hakan Atilla ile Süleyman Aslan’a  yöneltmeye başladı. Ancak ABD ile yaşanan bunca hadiseye rağmen Zarrab’ın ve Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın ABD’ye gitmesine izin verilmesinin sıkıntılı bir durum meydana getireceğinin bilinmemesi düşündürücüdür. Zarrab’ın ABD’ye gitmeden önce kimlerle ne gibi bağlantıları olduğu mutlaka araştırılıyor olmalıdır.

 Türkiye, ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu deldiği iddiası ise bir deli saçmasıdır. Başta ABD’nin İran’a savaş uçağı satması, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkelerin İran’dan petrol almasını nasıl izah edeceğiz?  İran’a yönelik ambargo 16 Ocak 2016’da ABD tarafından tek taraflı kaldırılmadan önce ambargonun sürdüğü Ocak- Haziran ayları arasında Çin’in İran’dan günde 543 bin varil, Avrupa ülkelerinin günde 450 bin varil, İtalya’nın 183 bin, Türkiye’nin 182 bin varil petrol aldığı Enerji Enformasyon İdaresinin yayınladığı raporda görülecektir (Sabah- 5 Aralık 2017 Salı).

ABD “sihirli kürenin” etrafında birlikte dans ettiği esir Mısır ve Körfez ülkeleri gibi Türkiye’yi de kumpasın içine çekme gayretinde. Onun içindir ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Kudüs Müslümanların kırmızıçizgisidir”, açıklamasından sonra İsrail Dışişleri Bakanı Emanuel Nahson yaptığı yazılı açıklamasında, “Erdoğan tanısın ya da tanımasın, Kudüs Yahudilerin 3 bin yıllık, İsrail’in de 70 yıllık başkentidir.” Derken, İsrail Milli Eğitim Bakanı Naftali Bennett de, “Maalesef Erdoğan son yıllarda İsrail’e saldırmak için hiçbir fırsatı kaçırmadı. İsrail, Kudüs’ün İsrail Devleti’nin başkenti olarak tanınması da dâhil tüm amaçlarına devam etmeli. Her zaman eleştirecek birileri olur ama neticede birleşik bir Kudüs’e sahip olmak Erdoğan’ın sevgisine sahip olmaktan daha iyi” diyerek küstah bir açıklamada bulundu.  Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir salvo da İsrail İstihbarat Bakanı Yisarel Katz’dan geldi. Katz, “Osmanlı İmparatorluğu geride kalmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdit ve talimatlarını kabul etmiyoruz. İsrail egemen bir devlettir ve başkenti Kudüs’tür. Sultanlık ve Osmanlı İmparatorluğunun günleri bitmiştir,” ifadesini dillendiriyor. Üç farklı kan kokan ağızdan aynı sözler çıkıyor.  

Filistin basını; Trump’ın İsrail Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma niyetinde olduğunu, bunu da Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ile paylaştığını yazdı. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in, “Trump ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımakta kararlı” açıklamasından sonra, 140 bin Filistinliyi Kudüs sınırları dışına taşıyacak yeni bir karar İsrail Parlamentosu’ndan geçirildi. Maalesef bu karara ABD sevdalısı hiçbir Arap ülkesinden tepki gelmedi.  Bu çok acı, dramatik ve travmatik bir durumdur. Trump, İsrail ve Körfez Ülkeleri ilişkilerini damadı Yahudi Jared Kushner ve ABD Yahudi Çatı Örgütü AIPAC yetkilileri ile birlikte, Suriye’de Siyonist İsrail dostu bir PKK/PYD devletinin kurulması stratejisini de Mc Gurk ile yürütmektedir. Trump bu popilizmin bedelini ağır ödeyecektir. Bu bir küresel terördür.

Yaşadığımız onca hadise bize gösterdi ki; ABD ve İsrail’in İslam coğrafyasında uygulamaya çalıştığı en büyük hedeflerinden biri de; Erdoğan’ı devirip, yerine ABD, Batı ve İsrail’in “kuklalarını” getirmektir. 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi, CIA’nın tezgâhladığı Erdoğan’ı yıkmak, iktidarı değiştirmek, büyük bir iç savaşı başlatmak ve sonra da el koyma harekâtıdır. Dikkat edilirse Zarrab’ın tanık olarak dinlenmesiyle birlikte hiçbir şekilde aslı-astarı olmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Çocukları, yakınları ve Özel Kalem Müdürünün(!) (Söz konusu şahıs hiç özel kalem müdürü olmadı)  dışarıya para aktardıklarını” Ana Muhalefet Partisi Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından dillendirmeye başlanması çok manidar paralel bir gelişmedir. Aralık ayında Türkiye’de bu söylemler ortaya atılırken, ABD’de Zarrab davası ve Filistin’le ilgili açıklamalar tarih ve şekil açısından tesadüf olabilir mi? Elhamdülillah Erdoğan, bu tezgâhları, oyunları deşifre ediyor ve bir bir bozuyor. İsrail’in çıkarları doğrultusunda İslam coğrafyasını tekrar dizayn etmeye çalışan, Türkiye’nin güvenliğini hiçe sayan, darbelerin açık bir şekilde arkasında olan ABD’yi dost, müttefik ve stratejik ortak, diye tanımlamayacağız. Katil sürüsü PKK ve darbeci eli kanlı Sisi’yi destekleyen, Ortadoğu’da Ülkemizi tehdit eden yeni düzenlemeye, Skeys Picot’a izin vermeyeceğiz. Antiemperyalist, antikapitalist mücadele verdiğini söyleyen dünün Go Home’cuları bugün ABD ve Batı yalakası dolar temelli sınır tanımaz küresel sermayenin taşeronluğunu yapıyorlar.

Netice itibariyle Osmanlı varisi olan Türkiye, nevzuhur  bir akla sahip devlet değildir. Kudüs ve çevresi, 400 yıl Osmanlı yönetiminde barış ve huzur içerinde yaşadı. İslam yönetiminin olmadığı bir coğrafya’da cami, kilise, havra ve müntesipleri barış ve huzur içinde yaşamamışlardır. Bunun tarihte en yakın örneği Endülüs Devleti’dir. İnsanlar ölür baki ve ebedi olan Allah (c.c.) tır. Rabbimiz, İsrailoğullarına; “Kim, adam öldürmeyen, yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir adamı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir canlı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibidir. Elçilerimiz onlara apaçık delillerle geldiler. Bundan sonra da onlardan birçoğu yeryüzünde aşırı gittiler,” buyuruyor (Maide süresi ayet 5/32).

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de; “Müslüman bir insanın öldürülmesinden (insansız) bir dünyanın yok olması Allah katında daha ehvendir” buyurmuşlardır (Tırmizi). Dedeleriniz; Firavun, Nemrut ve Ebu Cehil ’in izini takip ederek, bu yüzyılda İslam coğrafyasında milyonlarca Müslümanı katlettiniz. Türkiye, bu coğrafyanın tek mirasçısıdır. Dün olduğu gibi bugün de insanlığın barış ve sulh içinde yaşaması adına yüzümüzü doğuya da batıya da çevireceğiz. Barış ve istikrarın kaynağı insanlığa yeniden sunacağımız kadim medeniyetimizdir. Zira biz eskimez yeninin sahipleriyiz. ABD, Kudüs merkezli Ortadoğu’yu İsrail’e teslim etmek istiyor. Yani hedef; Arz-ı Mevud’tur. Ancak sonunuz hüsran ve felaket olacaktır.

Vesselam. 

Yorumlar16

  • Hasan Bölükbaşı 6 yıl önce Şikayet Et
    Tebrik ederim ,eline,kalemine kuvvet.
    Cevapla
  • Ekrem Ekici 6 yıl önce Şikayet Et
    Eh abi yani bravvo ! Bu günde bir batı dili taltif kullanayım dedim. Tarihin derinliklerinden bu güne güzel bir izahatla konuyu açmış,maksadın ne olduğunu sonuç olarak bağlayıp, takdire şayan bir performans ile bizleri oldukça mesrur etmiştir. Kalemine kuvvet.Yüreğine ve eline sağlık.Rabbim önünü açıp yardımcın olsun. Selam ve dua ile...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Serkan ve aytekin 6 yıl önce Şikayet Et
    Mehmet hocam elinize ve dilinize gönlünüze sağlık kudüs müslümanlarindir. Müslümanlarin olarak kalacaktır yazılarınızın devamını dileriz hayırlı günler
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Fadime Doğan 6 yıl önce Şikayet Et
    ABD Senetosunda “İsrail’in çıkarları ABD’den önce gelmesi” konusunu 67 Savaşında ABD’li istihbarat subaylarının öldürülmesi sebebiyle inandım. Lanet olsun
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Nezir Demircan 6 yıl önce Şikayet Et
    Hocam,okudukça gerildim,gerildkçe birikerine çok kozdım.Ama bu kızdığımın kim olduğunda tereddüdüm var.Tüm İslam alemini enayi yerine koyan ABD ye kızamıyorum.Herifler görevlerini yapıyor.Doğrusu Rahmetli Erbakanın bahsettiği Ebabil kuşlarının gelip bizi taşlaması dışında bir hall çaresi görünmüyor,vesselam.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat