Öğretmen strateji belgesi 2023

  • GİRİŞ06.01.2018 07:32
  • GÜNCELLEME08.01.2018 07:01

Öğretmen strateji Belgesi’nin kabulünün üzerinden tam bir yıl geçti. Lehte ve aleyhte çeşitli sendikalar, kurum ve kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler görüşlerini belirttiler. Bütün bunların arkasından geniş katılımlı bilgi enformasyonun sağlanması ile “2017-2023 öğretmen Strateji Belgesi” hayata geçti. Bu belgenin amacı, Eğitimin evrensel ve çağdaş düzeyde geliştirilmesinin ana unsurlarından biri ve başat faktörü eğitimcidir. Bu sebepledir ki Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda mesleki bilgi ve becerilerini geliştiren, iletişim teknolojilerini verimli ve aktif kullanabilen, araştıran, geliştiren, sorgulayan ve müspet eleştirel becerilerine sahip, vazife ve sorumluluk bilinci yüksek düzeyde, toplumun tarihi ve kültürel değerleriyle barışık öğretmenlerimizi yetiştirmektir. Çocuklarımızın donanımlı bir şekilde yetiştirilmesinde en büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir. Öğretmen yetiştirme ve geliştirme sürecinde Öğretmen Strateji Belgesi 2023, bir yol haritasıdır. 2017’de başlayan öğretmen yetiştirme, geliştirme, istihdam, performans ve özlük haklarına ilişkin çalışmanın yılsonu raporu henüz yayımlanmadı. Bu hayırlı ve takdire şayan çalışmanın en temel bileşeni “sürekli mesleki gelişimin” sağlanması, sürdürülebilir, ölçülebilir ve denetlenebilir olması iyi yetişmiş mesleğe uygun yüksek nitelikli verimli ve kaliteli öğretmenlerin istihdamı bir amaç olarak gözetilmelidir.

Sürekli gelişen ülkeler; plan, program ve paradigmalarında her zaman değişikliğe gitme zorunluluğu hissetmişlerdir. Küresel yarışta varolmanın yolu da budur.  İnovatif tasarım ve analiz gelişen ülkelerde büyük geçerlilik kazandı. Türkiye son 10 yıldır bu açığı hızla kapatma yönünde büyük mesafe kat etti. Bu nedenle yönetici ve öğretmenlerimiz ülkemizin gelişmesi ve kalkınması yolunda 2023 stratejisini iyi değerlendirmelidirler. Bu hızlı yarışta işi sadece eleştiri olanlar, analitik düşünemeyenler kaybedeceklerdir. Ayrıca Dünya’da eğitim alanında çok hızlı değişim ve dönüşümler yaşanmaktadır. 2023 stratejisi; hükümetin kalkınma yolunda önemli hedeflerinden biridir. Bu hedefe ulaşmak için kaliteli eğitim ve verimlilik olmazsa olmazıdır. Hızlı değişim süreçleri ideolojik, baskıcı ve merkeziyetçi politika izleyen kapalı toplumları etkiler. Kendi milli kültürünü, değerlerini muhafaza ederek, eğitimde küresel yarışın içinde olmak her zaman mümkündür. Dünyada hiç bir millet yok ki tarihi ve kültürel değerlerine hassasiyet taşımasın. Eğitimde önemli olan; bilgi ve teknolojiyi ezberleyen, statükocu, hazırcı, bir anlayış değil, öğrenen, öğreten, kendini yenileyen, çağın gereklerine uygun olarak diyalektik düşünmeyi önceleyen, sebep sonuç ilişkilerini göz önünde bulundurarak analiz yapabilen, kabiliyetli ve yetenekli bireyler yetiştirebilmektir. Bize düşen görev; yeni temel becerileri kullanma yetisine önce öğretmenin sonra öğrencinin sahip olmasını sağlamaktır. Bilgiyi öğrenen, iyi kullanan, sürekli geliştiren, empati kurabilen, liderlik ve yönetişim becerilerine, entelektüel bilgi ve birikimine sahip mantalitenin geliştirilmesi öğretmeni ve öğrenciyi başarıya taşır. Okul, aile ve öğretmen; sosyal ve sektörel çevre arasındaki canlı, sempatik ve dinamik ilişkiyi kuvvetli ve başarılı bir şekilde inşa eder ve geleceğe taşır. 2023 strateji belgesini sürekli hizmetiçi eğitim olarak bilmek de gerekmektedir. Eğitim ve öğretim hayat boyu devam eden bir ihtiyaç ve süreçtir. Öğretmenlerimiz göreve başladıklarında aldıkları eğitimin, kazandıkları bilgi ve yeteneğin görevlerini yerinde getirmede yeterli olmadıklarını göreceklerdir. Zira toplum küreselleşmenin de etkisiyle sürekli yenilenmekte kabul görmüş hazır bilgiler yetersiz kalmaktadır. Kendini geliştiremeyen, araştırmayan, çalışmayan, bildiği ile yetinen eğitimci zaman içerisinde öğrencilere aktaracağı bilginin yetersiz olduğunu kendi de fark edecektir.  Gelişmiş bütün ülkelerde bilgi ve becerilerin yenilenmesi işe yansıtılması ve müspet bir katma değer üretmek adına “sürekli mesleki gelişim” ister. İster örgün, isterse mesleki ve teknik eğitim de “öğretmen yetiştirmede” anahtar bir kavram haline gelmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın araştırmalarına göre OECD ülkeleri içerisinde en genç öğretmen nüfusuna sahip olan ülke Türkiye’dir. Son on yılda atanan öğretmenlerin sayısı 500 bine yaklaşmıştır. Nüfus oranımıza ve ihtiyaçlarımıza bakıldığında bu rakam yeterli olmamakla birlikte önemli bir gelişmedir. Türkiye’de sıkıntılı olan husus, bölgeler arasında öğretmen dağılımı ve hareketliliğidir. Özellikle terör yüzünden Doğu ve Güneydoğu’ya atanan öğretmenler tez elden il dışı tayin talebinde bulunarak bölgeden uzaklaşmak istemektedirler. Örneğin Şırnak ilinde öğretmenlerin ortalama hizmet yılı süresi 1,8 iken, İzmir’de bu süre 15,6’dır. Bunun için terörün ortadan kaldırılması, bölge halkının öğretmenine sahip çıkması gerekmektedir. Bir diğer öneli husus öğretmenlerimizin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlamak, gelişim ihtiyacını tespit etmek amacıyla reel bir performans sisteminin oluşturulması, uygulanması önemli bir gerekliliktir. Zira performans değerlendirme sonuçlarına göre; kariyer, görevde yükselme, ödüllendirme, görevlendirme ve mesleki gelişim planlaması gibi alanlar objektif bir kriter olarak ele alınmalıdır.

Eğitim kurumlarının fiziki yapılarının geliştirilmesi, modern araç-gereç ve ekipmanın temini önemli olmakla birlikte öğretmen ve idarecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi başarıya önemli katkı sağlayan bir unsurdur.  

1980’li yıllarda özellikle sol görüşlü sendika üyesi öğretmenler; “en iyi müfettiş öğrencidir” derlerdi. Şimdi ise veli ve öğrencilerin öğretmeni değerlendirmesine, “yeni bir OHAL gelmesi demektir”, diyerek karşı çıkıyorlar. Yukarıda ifade ettiğim gibi performans kriterleri, ölçülebilir, reel ve keyfiyete dayanmayan ölçüler kullanılarak gerçekleştirilmelidir. “Buna yandaş olmayanların tasfiyesi, yandaş çoğaltma” gibi tepkilerin yanlış olduğu şu bir yıllık uygulamada ortaya çıkmış olmalıdır. Bu stratejiyi iyi niyetli ele alma yerine, başarısızlıkla sonuçlandırmaya baştan yeminle başlanırsa yanlış olur. Önemli olan “öğretmen daha iyi nasıl yetiştirilir” konusunda bir öneriniz varsa onu sunmalısınız. Üzüntü verici olan sol görüşün yıllardır bu yeteneklerini yitirmiş olmalarıdır. Zira eylemden öğrenmeye vakti olmayanların bu ülkenin çağdaş geleceğine bir tuğla koymaları da mümkün değildir. Önemli olan geçmişin ne kadar yanlış uygulanması varsa onları ortadan kaldırmaktır. İdeolojik sapmalara karşı adaletli, hakkaniyetli ve objektif bir performans sistemi “torpilli, adamı olan işini yaptırıyor” negatif algısı kırılacak ve zamanla da ortadan kalkacaktır. Bu bakımdan öğretmenlerin alan ve ihtiyaçlarını göz önüne alan ve objektif bir performans kriteri mutlaka öğretmenlerimizi başarıya odaklayacaktır. Hizmet içi eğitim stratejisi ile çalışma ve iş barışını oluşturmak, mesleki gelişimlerine odaklanmalarını engelleyecek durumları ortadan kaldırmak, moral ve motivasyonu sağlayacak tedbirleri anlık değil süreklilik sağlayacak tedbirleri adil bir performans ve kariyer sisteminin uygulanması en doğru olandır, kanaatini taşımaktayım.

“Öğretmen Strateji Belgesi”  bir bütünlük içinde uygulanması halinde başarı sağlayacaktır. Ancak “güneşi kırpıp yıldız yaparsak” sahaya yansıması olumsuz olur. Yönetici, öğretmen ve veliler arasında yanlış anlamalara ve tedirginliğe yol açabileceği düşüncesindeyim. Ümit ediyorum ki iyi hazırlanmış bu Strateji Belgesi uygulamada da başarılı olur.

Vesselam.

Yorumlar25

  • Fadime Ekici 6 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkür ediyorum. Yazı çok güzel. Ancak alana yansıması önemli. Çocuklarımın öğretmenlerine bakıyorum da aşk, şevk Yok. Gayret Yok. İnşaallah hayırlısı olur.
    Cevapla
  • öz eylem 6 yıl önce Şikayet Et
    Devletimiz, hükümetimiz eğitim öğretimin yegane bileşeni olan öğretmenlik mesleğinin her yönüyle "tercih edilirliği"ni yükseltsinler her şey kendiliğinden düzelecektir. Öğretmenlik ayrıcalıklı bir meslektir, ayrıcalıklılığı gerektirir.. Bilineni yeniden keşfetmeye çalışmak iş mi, oyalamak mı, oyalanmak mı...Yoksa hariçten gazel okumalar, güzellemeler zaman kaybından, dolayısıyla nesil kaybından başka bir şey değildir.. Bu kadar basit ve yalın bir konu nasıl oluyor da girift hale getiriliyor.. cahillikten mi, hainlikten mi..."Reis"in dediği gibi siz çobanın gönlünü yapın ...o tekeden süt sağar...daha ne desem bilmem ki...
    Cevapla Toplam 63 beğeni
  • Mehmet Doğan 6 yıl önce Şikayet Et
    Allah razı olsun Tamamiyle katılıyorum
    Toplam 18 beğeni
  • Hikmet yaman 6 yıl önce Şikayet Et
    Doğudaki bir öğretmenin hizmet yılı ortalama 2 yıl İzmir gibi batı illerinde ise 15 yıl oluşunun sebeplerinden biri terör olabilir ancak tek sebep değildir inanın. Altı yıldır mezun olmuş bir öğretmen babası olarak diyorumki doğu ve güney doğu illerinde yıllarca atamayı bekleyen vekil öğretmenler kendi illerinde istihdam edilirlerse eminim bu 2 yıllık hizmet süresi yükselecektir. Yinede hayırlısı olsun.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Mehmet Doğan 6 yıl önce Şikayet Et
    Merhaba Hikmet Bey, Ben de aynı şekilde düşünüyorum, ancak batıdaki Doğu ve Güneydoğu’lu kökenli arkadaşlarımızın Doğu’ya genellikle dönmüyorlar, diye Bilgi sahibiyim.
    Toplam 1 beğeni
  • ali 6 yıl önce Şikayet Et
    Kağıda bir şeyler yazarak bir ülkeyi değiştirmek mümkün değildir. Bunu anlayın artık. Bi aralarda stratejik planlar vardı. Hepsi kayboldu.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Nezir Demircan 6 yıl önce Şikayet Et
    Hocam, Güzelim ülkemizde yetmişlerde severek öğretmenlik yaparken,açıkça saldırısına uğradığım anarşistlerin yanında duran ve beni istifaya mecbur bırakan hükümetler gördük. Nereden nereye! Rabbime sonsuz şükürler,vesselam.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat