28 Şubat’ın Mesleki, Teknik ve Dil Eğitimine Olumsuz Etkileri

  • GİRİŞ03.03.2018 09:25
  • GÜNCELLEME05.03.2018 11:13

Mesleki, teknik ve dil eğitimine en büyük balyoz, 28 Şubat Post Modern Darbe ile inmiştir. İmam-Hatip Liselerini kapatma adına mesleki ve teknik eğitimin önü tıkanmış, kalifiye eleman sıkıntısı çeken küçük ve orta ölçekli işletmeler ve sanayi daha da büyük sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Sürdürülebilir kaliteli bir büyüme ve gelişmenin önü kesilmiş, siyasi ve ideolojik kararlılıkta ısrar edilmiştir. Kesintisiz eğitimle bilimsellik ve verimlilikten uzaklaşıldı. İmam Hatip Liseleri, mesleki ve teknik eğitim can çekişir duruma geldi.  YÖK; çağdaş normlardan, evrensel tarihi ve kültürel değerlerimizden uzaklaştı. Dini değerlerimiz ve bilim dışlandı. Kemalist, ideolojik, vesayetçi ve dayatmacı bir eğitim sistemi inşa edildi. Katsayı sistemiyle fırsat eşitliği ortadan kaldırıldı. Mesleki eğitime ceza kesildi. Böylece “Abi ne iş olursa yaparım” diyen fakat hiçbir şey yapamayan sıfır yetenek, sıfır birikim insan seli oluştu. Müfredat değişikliğinde “Evrim Teorisi’nin”  kaldırılmasına gösterilen tepki, bu milletin hayatı ve geleceği olan “mesleki ve teknik eğitimin” ortadan kaldırılmasına gösterilmemiştir.

28 Şubat,  sadece iş dünyasının hava ve su kadar ihtiyacı olan “nitelikli eleman” yetiştirilmesine engel olmadı,  aynı zamanda dil eğitimini de bitirdi. Türkiye, İslam ülkeleri içinde ‘Dil Eğitimi en zayıf’  ülkelerden birisi iken, 28 Şubat; mesleki eğitimde olduğu gibi dil eğitiminin de köküne ‘kibrit suyu’ damlattı. İstanbul Erkek Lisesi gibi  “yabancı dille eğitim veren” okullar, en az bir ya da iki yıl ‘Almanca veya İngilizce hazırlık’ okutuyorlardı.  Çocuk denecek yaşta alınan ve temeli sağlam atılan ‘hazırlık dil eğitimi’, lise kısmında Matematik, Fizik, Kimya gibi fen derslerini daha iyi kavranılmasına yardımcı olurken, üniversite eğitimi için önemli bir temel oluşturuyordu. Kesintisiz eğitim 8 yıla çıkınca bu türden okullara yabancı dil hazırlığı lise birinci sınıfta başladı.  Bu durum yetersiz olan dil eğitimini iyice yok olmaya mahkûm etti.  Yani İHL’nin önünü tıkayayım derken mesleki,  teknik ve dil eğitiminin de önüne büyük bir engel konuldu.

 

 

 

 

    Bir ABD projesi olan 28 Şubat Post Modern Darbesi, İslam’a ve Müslümanlara karşı bitmez tükenmez ön yargının, kin, nefret ve düşmanlığın, ürünüdür. Laik ve Kemalist rejimi korumak ve kollamak adına darbe yapan, asker ve sivil destekçileri olan işadamları, sendikalar, siyasiler ve bürokratlar, kısaca mahşerin beş atlısı; etkileri hala devam eden  kaosun mimarlarıdır. Askeri ve sivil oligarşi büyük sermaye sınıfına rant aktarılan sistemi kurdular. Militarist, faşist bir sistemin kucağında palazlanan bu fasoncu takım, hangi dönem olursa olsun mesut ve bahtiyar. Darbeler;  ahlaksız, saygısız, baskıcı, ötekileştirici, soyguncu bireyler ve sınıflar üretmiştir. Bu dönemde içi boşaltılan 20 banka TMSF’ye devredildi ve külfeti de bu halkın sırtına yüklendi. Sadece bu kalemden 50 milyar dolar zarar edildi.  Peki,  28 Şubat’ın bu millete ekonomik maliyeti nedir?  Fatura çok ağır. Başbakan Binali Yıldırım’ın ifadesiyle tamı tamına 390 milyar dolar.  1960’dan 15 Temmuz’a yapılan darbeler, darbe girişimleri ve PKK terörü bu milletin en az iki Türkiye’sini, geleceğini ve enerjisini çalmış, kaynaklarını yok etmiştir.  Kamu vicdanında mahkûm olan 28 Şubat’ın askeri ve sivil generalleri; “temiz toplum ve adaletin yerini bulması, acı, ıstırap ve mahrumiyet dolu günler geçiren mazlumların haklarının berhava olmaması adına yargılansınlar” ki bu milletin geleceğini ve kaynaklarını bir daha heba etmeye kimse cüret etmesin.

       Bu hükumet, İmam Hatip Lisesi, mesleki ve teknik eğitimin önündeki engelleri bir bir ortadan kaldırarak; başta Üniversiteye giriş olmak üzere, sanayi, inşaat, hizmet ve turizm sektöründe, “uygun işle”  kalifiye elemanı buluşturmak amacıyla;  Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları, Belediyeler, Üniversiteler, Sanayi ve Ticaret Odaları ve Meslek Örgütleri işbirliğinde;  “sektörün öncelikleri ve ihtiyaçları” esas alınarak,  mesleki ve teknik eğitim programları geliştirmek suretiyle genç nüfuzumuzu yerinde eğitip sektöre kazandırmaya başlandı.  Mesleki eğitimin ve mesleklerin yok edilen itibarı bu etkin çalışmalarla tekrar iade edilmiştir.  Önemli olan zengin, genç ve muteber insan kaynağımızın kabiliyetlerine göre ilkokul 4. Sınıftan itibaren eğitimini vermek, bilgiyi beceriye dönüştürmek ve beceri yetisini kazandırmaktır. Mesleki eğitim kaliteli olursa değer üretir, kalite üretir. Kalite beraberinde markalaşmayı getirir.  Ancak marka ürünlerinizle küresel pazardan pay alabilirsiniz. Reel ekonomiye katkı sağlayabilirsiniz.

          İhtişam,  savaş,  göç,  açlık ve sefaletin yan yana olduğu günümüz dünyasında kapsayıcı büyüme ve küresel adaleti vahşi kapitalizmden,  sömürücü güç odaklarından beklemek büyük bir cinayettir.  Bize düşen görev çok çalışıp,  korku ve endişeyi yenip, akılcı büyüme ve gelişmeyi mesleki ve teknik eğitimle sağlayabilmektir.  İnsan makinalaşan bir varlık değildir. Sevgiye, ilgiye, tebessüme, övgüye,  güzelliğe, hayra,  adalete ve hakkaniyete ihtiyacı vardır. Çok çalışmak, üretmek, dürüst ve adaletli olmaktan başka Müslümanın seçeneği yoktur.  Allah (c.c.) Kitabında:  “İnsana çalıştığından başka bir şey yoktur,” diyerek; alın teri,  el emeği ve göz nuru ile kazanmayı ve yardımlaşmayı emretmiştir.

        Darbeler döneminin kapanmasını çok arzu etmekle birlikte,   önce yönetenlerin müesses nizamın temel dinamiklerini,  dip dalgayı ve uluslararası ilişkilerini doğru okumaları şarttır. Yukarıda saymış olduğum kışkırtıcı ve doyumsuz darbe heveslilerinin her zaman devrede olabileceklerini gözden ırak tutmamak gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Allah hiç bir kimseyi öz yurdunda eğitimini almasından mahrum etmesin” duasına,  âmin diyerek yazımı noktalıyorum.

Vesselam.

Yorumlar12

  • AbdurrezzakSarın 6 yıl önce Şikayet Et
    Amin hocam eline sağlık
    Cevapla
  • Bülent koçer 6 yıl önce Şikayet Et
    Adem (a.s) dan günümüze kadar küfür ve iman çatışmada en büyük mesele hangi tarafta olduğumuz.Karıncaya sormuşlar nereye gidiyorsun nemrutun ateşinini söndürmeye.Sen nasıl söndüreceksin önemli olan hanği taraf'ta olduğumuz.Biz çok çektik bu katsayı dan. Öğretmen olmak istiyordum fakat yarışa geriden başladığımızdan bu isteğimizi yerine getiremedik. İnşaALLAH biz den sonrakiler rahat ederler.Hocam'dan Allah razı olsun çok önemli bir konuya değinmişler.
    Cevapla
  • Nezir Demircan 6 yıl önce Şikayet Et
    Başbakanın deyimiyle çorbacının Yeşil Sermaye sayılıp afaroz edilmesi yanında,sayısız Mam Hatip öğrencisi olan ailem ,o günlerde çok çekti.Her türlü zulümlerini zaten açıkça ortaya koydunuz.Rabbim bu ülkeye bir daha böyle acılar yaşatmasın.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Rafet Dural 6 yıl önce Şikayet Et
    Saygıdeğer Mehmet bey, bu konuda çok önemli ve güzel bir yazı yazmışsıniz.sizi tebrik ederim...
    Toplam 1 beğeni
  • Serdengeçti 6 yıl önce Şikayet Et
    Hocam dilinize ve kaleminize sağlık.O berbat süreçten sonra meslek liseleri kapanmasın diye alınan öğrencilerin kalitesini bir görseydiniz; oturup ağlardınız.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Lokman 6 yıl önce Şikayet Et
    Ülkemiz için kara bir leke olup, Ülkemizin Mesleki ve Teknik eğitimine engeller konulmuştur.Ellerinize ve yüreğinize saglık Müdürüm.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat