Siyasi Hamleler
- GİRİŞ05.05.2018 08:19
- GÜNCELLEME07.05.2018 07:06
24 Haziran’a doğru seçim hazırlıkları, milletvekilliği müracaatları, başkan adayı tespit çalışmaları hızlandı. Muhalefet 1. Tur için Abdullah Gül etrafında anlaşamayınca, Gül adaylıktan çekildi. Şu durumda CHP, HDP, İP ve Saadet kendi adayları ile yola çıkacak. Bu yazının kaleme alındığı sırada Temel Karamollaoğlu adaylığını açıkladı. CHP; “kimini sevinçten, kimini de üzüntüden çıldırtacak adayını açıklayacak(!)” söylemini uzun süre devam ettirdi. Yılmaz Büyükerşen, İlhan Kesici ve Muharrem İnce gibi isimlerin konuşulduğu CHP kulislerinde nihayet bu gün (Cuma) itibariyle Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce olarak açıklandı. Ben bu işi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1. Turda biteceğine inananlardanım. Ancak diyelim ki 2. tura kaldı. O takdirde CHP; HDP, İP ve Saadet Partisinin oylarını blok olarak alacağını ümit etmektedir. Bunun sözünü Meral Hanım verdi. Muhtemeldir ki HDP’de aynı yönde irade beyan edecektir. Ancak Saadet Partisinin tabanının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı bir CHP’li adayı tercih edeceklerini düşünmüyorum. Meral Hanım’ın 1. turda adaylıktan vazgeçmemesinin sebebi; ne kadar oy alabileceğini görmek istemesidir.
Kılıçdaroğlu’nun hangi “esrarengiz pazarlık” sonunda, 15 Milletvekilini İP’e vermesi, Gül’ü ‘Çatı Aday’ olarak kabul etmesi ve “Ben kendi adıma bir şey istiyorsam namerdim. Yeter ki demokrasi kazansına!” getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan nefretinde ittifak eden kalemler, hemen; “Bu yapılabilecek en büyük özveri, nitelikli ve ilkeli bir birliktelik, demokrasi adına büyük bir kazanım!” demeye başladılar. Bu kirli ve pis kokulu hava içinden “bir demokrasi kahramanı üretmek” olsa olsa bu zihniyete mahsustur. Bu nasıl ilkeli ve nitelikli birliktelik ki bir hafta içinde ümitler elem karanlığına gömüldü. Gül’ün basına yansıyan acı ve ürkütücü demecine gelince; Gül, “Bu değişiklik 15 Temmuz’da darbe ile olmadı. Barışçı yoldan iktidar değişikliği için bu son çözümdü,” Gül’e göre. Gül’ün, “esrarengiz ittifakın” adaylığını kabul etmesini şimdi nasıl anlamalıyız? Ancak şu sıra yeniden Gül lehine sağlıklı ve sağlam bir mutabakat gelişirse, o zaman durum değişir. Bu NEFİS aday olur. Sayın Erdoğan, hiçbir zaman “Kardeşlik sınırının” dışına çıkmamıştır. Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanlığından ayrılmasının ardından eşinin “intifada” başlatması sıkıntılı sürecin başlangıcıdır. Düzenlenen programlara, mitinglere katılım konusunda yakinen biliyorum ki bir saygın dostun girişimleri akamete uğramıştır. Maalesef Sayın Gül bu ülkede kutuplaşma, ayrışma, korku, kaygı ve endişe ortamı oluşturanların adaylığına soyundu. Tarih bu tercihi yargılayacaktır.
Nefret, yalan, hile ve aldatma üzerine kurulu, rasyonalitesi olmayan siyasi birlikteliğin başarısızlığını hep beraber gördük. Muhalefet Cenahından bir partinin düzenlediği estetikten, zarafetten, değerden, tarihsel realiteden kopuk, davasız, hedefsiz ve mide bulandıran, bu camia adına tiksinti veren, akla muhal bir gece. “Ödül Gecesine” öyle insanlar davet edildi ki; Erbakan Hocamıza ve Sayın Erdoğan’a nefret edenlerin buluşma gecesi oldu. Saadet Partisi, bundan böyle 28 Şubat’a övgüler dizse yeridir.
Bu seçim milletimizin geleceğinin oylamasıdır. Başkanlık ve milletvekilliği ayırt etmeden oy kullanılmalıdır. Zira parlamentonun desteği olmadan ‘yürütme’ olamaz. Bunun için Meclis çoğunluğu oldukça önemlidir. Muhalefetin, Başkanlığı kilitlemesi mecliste olacaktır. AK Parti; Liyakat, adalet, şeffaflık, samimiyet, ekip ruhu, temel hak ve hürriyetleri koruma, birlik ve beraberliğe ve sadakate önem vermelidir. Ak Parti, yapmış olduğu devasa hizmetler, yatırımlar ve mega projelerle hikayesi olan bir partidir. Makamı, mevkii ve yeri ne olursa olsun hiçbir şekilde kibre ve nüfuz sevdasına, şova izin verilmemelidir. Kibirli değil mütevazı, egoist değil paylaşımcı, hakkaniyeti ve hikmeti esas alan dürüst ve emin kişiler olmalıyız. İstihdamda “garip gureba, fakir fukayı” unutmamalıyız.
Türkiye siyasetine yön veren yeni bir çığır açan AK Parti ve onun Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk günkü heyecan, söylem ve hassasiyetini koruyarak kendi kurmayları ve siyasi tabanına bu yönde hareket etmeleri konusunda siyaset yürüteceği ve başarılı olacağına inancım tamdır.
Vesselam.
Yorumlar25