Seçim Beyannameleri Yarışıyor

  • GİRİŞ02.06.2018 06:12
  • GÜNCELLEME04.06.2018 07:30

AK Parti’den sonra CHP ve  müttefiki partiler de  seçim  beyannamelerini  açıkladılar. CHP,  İP ve  Saadet  Partisi, 15 Temmuz  vahşetini  yaşatan  FETÖ  terör örgütüne yönelik mücadeleyi çok kısa ve göreceli olarak beyannamelerinde yer verdiler. Ancak mücadelenin alt başlıklarını, metodolojisini anlatma yerine daha çok  “mağduriyetler”  üzerinden hareket ederek 15 Temmuz Darbe kalkışmasına tek bir eleştiri dahi yapmadılar.  CHP, İP,  Saadet  ve  HDP’nin  talepleri,  hedef  ve  beklentileri  ana  akslarda  örtüşmektedir.  Hizmette  rekabet  yerine  “Erdoğan  nefreti”  körüklenmekte. Sayın İnce Cumhurbaşkanı  olduğunda;  yapılanları  yıkacağını,  bütün  yatırımları  durduracağını,  4+4+4  sistemini  kaldırarak  tekrar  “8  yıllık  Kesintisiz  Mecburi  Eğitime”  dönüleceği,  böylece  İmam  Hatiplerin  orta  kısımlarının  kapatılacağı   ve  mecburi   Din  Kültürü   ve  Ahlak  Bilgisi  Dersinin   kaldıracağını  söylüyor.  CHP’nin  tek  başına  başaramayacağı  bu planı,  Saadet Partisi  ve  İP  sayesinde  gerçekleştirecek.  İnce,  Akşener,  Karamollaoğlu  ve  Demirtaş;  “Mahşerin  dört  atlısı” hani  kutuplaşma, ayrıştırma  ve  ötekileştirme  vardı?  Kim ve  nasıl  sağladı  bu  uyumsuzların  ve benzemezlerin  uyumunu?   Dindaş,  Irkdaş,  Kemalist, Marksist ve  Kürtçü.  İşte  size  ayrılıkçıların  demokrasisi.  Bu millet;  demokrasi  adı  altında  “Darbe  Kutsayıcı” aydın,  gazeteci, hukukçu, sanatçı, işadamı ve siyasetçi çok  müptezel  gördü.  “Boğaziçi  Aşireti”, millete;  “aptal,  geri  zekalı,  özürlü,  zihinsel  engelli,  beyninin içi  tezekli,  habis  urlu, göbeğini  kaşıyan,  eğitimsiz”  diyerek  aşağılamadı mı?  Bu  aşağılamaları  en  son  unutacak  olan  SP’li  kardeşlerimizdir.

Küresel  sermayenin  hazinesi  IMF’le  tekrar  anlaşma  yapılması,  yerli  otomobil  projesinden, S-400  füze  alımından, Nükleer  Enerji  Santralleri  yapımından,  Türk  Ordusunun  NATO’nun  emri  altında  tekrar  dizaynı,  Suriyeli  muhacirleri  tekrar  ateşin  içine  atılması,  “Çözüm  Sürecini”  yenileyerek  “Koridoru”  kesme  girişiminden  vazgeçilmesi,  “Potansiyel  Kürt  Mandela’sı(!)  Selocan’ın  tahliyesi,  ABD  ve  Batı  emperyalizmine  teslim  olmaya  kadar  hepsinde  birlikte    oldular.  Baştan  bu  tarafa ifade  ettiğim  üzere  İttifak’ın  gizli  ortağı  Pervin  Buldan,   Kandil’in  savaş  ağalarından  aldığı  talimatla;” Türkiye’nin  batısında  yaşayan  tüm  kimliklerle  el  ele  vererek   bu  sürecin  başarıya  ulaşması  için  karar  aldık”  diyerek  Millet  İttifakı’nın  içinde  yer  aldıklarını  açıklıyor.  Şimdi sizler  (Akşener  ve  Karamollaoğlu), istediğiniz kadar  seçmeni,  böyle  bir  ittifak  yok   diye  aldatmaya  devam  ediniz… CHP,  bu ülke insanına;  “Millet ittifakının  tarihsel  bir  zorunluluk  olduğu”  yalanını  asla  kabul  ettiremeyecektir.  Millete tepeden  bakan  bu  zihniyetin  milletle  yan  yana  gelmesi,  değerlerine  saygı  duyması,  onlarla  hemhal  olması  zor  değil  imkansızdır.

 

 

CHP,  HDP  ve  işbirlikçileri  “Gezi  Kalkışmasına” 3-5  ağaçla  başladı.  Sonra “bu  üç- beş  ağaç  meselesi  değil  düşün  peşime” diyerek  gerçek  niyetlerini ortaya  koydular.  Sadece İBB’ye  ait  90  araç  yaktılar.  Esnafın dükkânlarını yağmaladılar.  Ülkeyi  milyonlarca  dolar  zarara  soktular. ABD ve  Batı  işbirlikçisi  “gezici  temsilcileri”, 3. Köprüyü,  Üçüncü  Havalimanı   Projesini,  Avrasya’yı  iptal  edin,  diyerek  müstemlekecilerin  sesi  oldular.  Aynı zihniyet bugün de  “Kanal  İstanbul’u  ve Enerji  Santralleri  gibi  bu  ülkenin   geleceği  olan  mega  projelerini  ya  “yaptırmayacağım  yahut  iptal  edeceğim”,  diyor.  Dün merhum  Menderes’in  ifadesiyle: “Kalkınmanın  düşmanı  ve  her muvaffakiyetin  bir  felaket  olduğuna  inanan  bu  zümrenin  varlığıyla”  bugünküler  arasında  ne  fark  var?   Dün  kedi- Köpek  davasıyla  Menderes’i   idam  edenler  bugün  “Erdoğan’ı  Darağacına  göndereceğiz”  diyorlar.  Dün  merhum  Erbakan’ın  “Ağır  Sanayi  hamlesine”  karşı  çıkanlar, bugün de “Savunma  Sanayine”  karşı  çıkıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a  nefret,  destekleyenlere de   düşman  gözüyle  bakıyorlar.  “Dana kıymasında fikir  var  sizde  yok”  diye  hakaret  eden  bu  mütekebbir  ayrıştırıcı  sınıfın;  terbiyesi,  edebi,  ahlakı  ve  irfanı  yoktur.

CHP  ve  şürekası  dünyada  gelişen  ve  değişen  ekonomik,  sosyal  ve siyasal  trendleri  okuyamamakta  direniyorlar.  Dünyaya ve Ülkemize  somut  verilerle  bakamıyorlar.  Kimliksiz  bir  dünyaları  var. Bu memleketin geleceğine  fütursuzca  saldıranlar, tek parti döneminin,  İnönü  diktatoryasının,  açlığın,  yokluğun  ve  sefaletin  özlemcileridir.  27  Mayıs,  28  Şubat  ve  15  Temmuz  Faşizmine,  kaosa  ve  bunalıma  kimse  davetiye  çıkartamayacaktır.  Seçim beyannamelerinde görüldü ki; Millet İttifakının  bu  ülkede  reel  bir  karşılığı  yoktur.

Bir diğer  önemli  hususa  değinerek yazımı  noktalıyorum:  Sık  sık  kulağımıza  gelen; “Erdoğan’a  evet,  ama  milletvekili  aday  tercihlerine  hayır,” diyenlerin  bir  ölçüsüzlük  içerisinde  oldukları  ve  karşı  ittifakın  tuzağına  düşmeleridir.  Bunun  bir  FETÖ  oyunu  olduğu  unutulmamalıdır.  Bu  tenakuza  düşülmesi  affedilmez  bir  yanlış   olur.  Ayrıca  bu  şekilde  konuşanların kahir  ekseriyetinin  Cumhurbaşkanı  Erdoğan’a  da oy  vermeyecek  kimseler  olduğuna  inananlardanım.  Güçlü yürütme,  Meclis çoğunluğunun elde  edilmesi  ile  mümkündür.  Cumhurbaşkanlığından  umudunu  kesen  bu  ittifakın  son atağı  meclis  çoğunluğunu  elde  ederek  yürütmeyi  tıkamak, hizmetleri  önlemeye  çalışmaktır.

Rabbim bizleri aklını ve fikrini kendisine teslim olanlardan eylesin. Akıbetimiz hayrolsun.

Vesselam.

Yorumlar18

  • Haşim sarihan 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam kaleminize yüreğinize sağlık bu secim asrın secimi gelecek nesillerin ve ümmetin kurtuluşuna vesile olacak hizmetlerin atilim secimi bugün safını belirleme ferasetini göstermeyen ler bunun hesabını veremezler hak ve batıl secimi durum ortada
    Cevapla
  • Fadime Ekici 5 yıl önce Şikayet Et
    Tarihi günlerden geçiyoruz. Müslümanca bir sorumluluğu paylaşmayalar bunun hesabını ağır ödeyecektir.
    Cevapla
  • Ekrem Ekici 5 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir anlatım. Tarihi süreç içerisinde hele de Chp ancak bu kadar açıklanırdı ! Yüreğine sağlık.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Nezir Demircan 5 yıl önce Şikayet Et
    Hocam,herkesin avazının çıkabileceği günler yaşıyoruz.Meydan geniş ve müsait.Önemli olan herkesin duruş şekli ve yeridir.Kimin ne olduğu gayet açık.Bunun şiirini de biliyorsunuz yazmıştım.Gün bugündür,vesselam.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Cevdet TAMER 5 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel yazmışsın. Ellerine sağlık.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat