21.Yüzyıl Batı siyaseti ve Türkiye’de popülizm gerçeği

.

  • GİRİŞ23.06.2018 09:33
  • GÜNCELLEME24.06.2018 11:20

Denilebilir ki son 4-5 yıldır dünyada ve ülkemizde “Popülizm” kadar kullanılan bir başka kavram olmamıştır. Genellikle bu kavram, “düzen ve düşünce karşıtlığı” olarak karşımıza çıkmakla birlikte; “halkın çıkarı, önyargıları, hayal kırıklıkları ve öfkelerine hitap, halkın aldatılması  esasına dayanan doktirinsel söylem” olarak da ifade edilmektedir. Popülist  söylemi daha çok insani bir değer ve strateji üretemeyen politikacılar dillendirmektedirler. Popülist politikacılar ve taraftarları kızgındırlar, öfkelidirler, kin ve nefret doludurlar. Kaide ve kural tanımazlar. Avrupa liderleri ve seçmenleri ister faşist Marine Le Pen ve Geert Wilders ile ırkçı Popülizm, ister sosyalist Çipras, İglesias ile sol popülizm İsterse dinci Siyonist  Netanyahu ve hamisi  Kapitalist- Evanjelik Trump’ın şövenist popülizmi olsun hepsinin de “ortak değeri İslam ve yabancı düşmanlığı” üzerinedir. Tarihin hiç bir döneminde farklı gibi görünen ancak bu özellikleri taşıyan ABD’li ve Avrupalı liderlerin “popülizmle” birlikte anıldıkları görülmemiştir.  Aynı şekilde Türkiye’de ki bir kısım politikacının ‘nefret popülizmi’ sebebiyle bir araya gelindiği de inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Birçok siyaset bilimcisi bu durumu hastalıklı ve arızalı “popülist çağının” ortaya çıkışı olarak ifade etmektedirler. Denebilir ki Batı tarihinin en büyük bunalımını yaşıyor.

Oligarşi düzenin ve küresel krizin olumsuz etkilerini kendi içinde çözemeyen batı, yabancı ve İslam düşmanlığına sarıldı. Batıdan doğuya popülizm, elit sınıfın İslam’a karşı yükselen sesi haline geldi. Ölçüsüz, ayrıştırıcı, ötekileştiren, ayrımcı, kutuplaştırıcı, aşağılayıcı ve alaycı bir tavır ve tutum içine girdiler. “Otoriter Popülizm” tüm Avrupa’yı kıskacına aldı. 1930’lı yıllarda  ırkçılık üzerine yükselen ve Avrupa’yı kasıp kavuran Faşizmin dikta özlemcileri bugün de  “İslam ve Göçmen Karşıtlığı” görüşleri ile yükselişe geçmeye başladılar. Söz konusu İslam olunca; çoğulculuk, özgürlük, adalet gibi insâni değerler bir tarafa itildi. Gelişen ve değişen hadiseler karşısında bir gelecek üretemeyen Faşist, Sosyalist ve Kapitalist liderlerin popülizmi, nefret ideolojisi kendilerini tarih ve toplum önünde gülünç duruma düşürecektir.  Savaş ve terör sebebiyle yerinden ve yurdundan edilmiş, ölümle burun buruna gelmiş olan insanlara Avrupa,  ‘dışarı’ dediği gibi Türkiye’de ki bir kısım politikacı hep bir ağızdan ‘Suriyeliler dışarı’ kampanyasına girdiler. Nefret algısını körüklediler. İnşaallah ülkemizde bu tehlikeli çıkışın toplumsal bir karşılığı olmaz. Zira popülist siyasetçiler, yazarlar ve sanatçılar: “Biz varsak demokrasi vardır, yoksak demokrasi yoktur” söylemi, Türkiye’yi istikrarsızlaştırma, kaosa sürükleme, hükumeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da devirmeyi amaçlamaktadır. Yazar ve sanatçı popülizmi evlere şenlik(!). Bakınız ne söylüyorlar: “Partisini Ecevit’ten bu yana görülmemiş bir oy seviyesine taşımış, adeta bir fenomen olmuş, durdurulamaz bir yükseliş içinde, sosyal medyanın kahramanı, uçan bir güvercin, tutkulu ve enerjik(!).” İttifakın diğer benzemezlerine yapılan övgülere gelince: Biri “Birleştirici, inançlı ve dinamik” diğeri “bilge ve geleneksel” imiş. Ya cezaevindeki; “İddialı ve akılcı (!)”  “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bilimsel ve akılcı bir birliktelik hiç yakalanmamış. Geriye tek bir şey kaldı; Bu güçlü itibar ile iktidara evirilme.” Bu akıl almaz “popülizm” ve “hamaset” söylemlerinin değerlendirmesini okurlarımıza  bırakıyorum.

 

 

Başta ABD ve Batı olmak üzere diğer güçlü devletler; hizmet ve adalet üretme yerine düşman üretmektedirler. Silah sanayiinde pazar payını her geçen gün arttırma peşindeler. Dünyada açlık, sefalet, göç ve savaşlar; güvenlik, istikrar ve özgürlük alanlarını daralttı. Ne yazık ki bu acımasız ortama rağmen demokrasinin kâğıt üzerinde yazılan süslü püslü kelimeler içinde bir dünya olduğuna inananlar var. İslam coğrafyasında yaşadığımız gerçeklerden hareketle; “Kim güçlü ise kanun o”  ve “Demokrasi ise, güçlülerin rejimidir,” gerçeği hayatımızı abluka altına almıştır. “Dünya 5’ten büyüktür” haykırışı,  adaletsizliğe ve faşizme isyandır. Çıkar konusunda birbirlerine ters düşen G 7’ler, Suriye’de yağma ve terörü destekleme konusunda hemfikirler.  Beş ülkenin BM’de bütün dünya adına karar vermesi mi popülizmdir? Bu adaletsizliğe karşı çıkmak mı? Yoksa hizmet ve ayakları yere basan projeler ile bir gelecek inşa etmek mi popülizmdir? Giderayak hoşnutsuzluğun yaygınlaştığı, güvenin azaldığı, kötülüklerin derinleştiği bu dünyayı ciddiye almalıyız.  İttihat ve Terakki uzantısı batıcı, şovenist, solcu ve laikçilerin; sahte adalet, eşitlik ve özgürlük oyununa aldanılmamalıdır.  “Emrolunduğumuz gibi dost doğru olmalıyız.” Tavus kuşu gibi her renge her boyaya girmemeliyiz. Muhteris olmamalıyız. Elimizdeki nimete nankörlük etmemeliyiz. Emek vermeden, alın teri dökmeden yeni zaferler kazanılacağı zannedilmesin.  Çok çalışmalıyız, dürüst ve samimi olmalıyız. “Onun gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı.” (Kur’an-ı Kerim.) Yaptığımız işi, aklımız, gözümüz ve gönlümüz yalanlamasın.  Aksi takdirde Allah, vermiş olduğu nimeti elimizden çeker alır.

Vesselam.

 

 

Yorumlar7

  • Emrah polat 5 yıl önce Şikayet Et
    Sayın hocam muhteşem bir yazı olmuş ellerine yüreğine sağlık. Zihnimizi berraklaştırdin değerli abim
    Cevapla
  • İbrahim yiğit 5 yıl önce Şikayet Et
    Noktasına kadar katılıyorum kalemine Emeğine sağlık Selamın aleyküm
    Cevapla
  • Lokman 5 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Müdürüm yüreğinize ve Kaleminize sağlık. Yazılarınızı okudukça ABD, AB ve Batı'nın İslâma ve Müslümanlara özellikle Türkiye'ye (Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ) olan düşmalıklarını daha iyi anlıyoruz. Zafer Allah'a inananlarındır. Allah'a emanet olunuz.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • İsa Dilek 5 yıl önce Şikayet Et
    Bizde muhalefet, özellikle ana muhalefet en ucuzunu tercih etmiştir. Yani popülist söylemi. Ne yazık ki bizde de bu popülist söylemlerin oransal olarak az da olsa bir karşılığı vardır. Konunun işleniş isabet olmuştur
    Cevapla
  • SITKI 5 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel bir yazı olmuş, Batının veya gayri islami unsurların Müslümanlara bakışında en büyük suç bizlerde. Objektif gözlerle Müslümanların haline baktığımızda hiç de sevimli ve imrenilecek bir halimiz yok...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat