Çocuğunuzu oruca/namaza alıştırayım derken

  • GİRİŞ25.06.2015 08:14
  • GÜNCELLEME26.06.2015 08:36

Anne babalar evlat yetiştirirken hata yapmamak adına öyle ilginç hatalar yapıyor ki. İyi niyetli davranışlar, sonuçları açısından bakılınca yanlış anlamlar içeriyor.

Ramazan ayı vesilesiyle bu konuda yazılar yazıyorum bu hafta. İşte sizler için de mini bir derleme! Aman dikkat diyeyim ve yazayım.

Ramazan ayı, çocukluğumdan beri bana kendimi iyi hissettiren, mutluluğu içimde bir yerlerde iliklerime kadar yaşatan tatlı bir süreç.
Evde büyürken, babamla oynadığımız oyunlardan mıdır nedir? Mutfaktan annemin hazırladığı yemeklerin kokuları, mis gibi ciğerlerimize işlerken, biz antrede su savaşı yapardık. 
Babamın işten gelmesini dört gözle beklerdik. Babamı beklerken anneme yardımcı olmayı ihmal etmezdik. Babam içeri girer girmez sevinç çığlığı atar, su tabancalarımıza doldurduğumuz suları birbirimize fışkırtmak için sabırsızlanırdık. O günlerde, bu yıla denk geldiği gibi sıcak yaz günleri tutmaya başlamıştık ilk oruçlarımızı.
Ev içindeki sorumluluklarımızı ihmal etmeden, bakkala markete giderek, annemize yardım ederek, oynadığımız oyuncakları toplayarak, son aşamalarda salata yaparak, masayı hazırlayarak, servis tabaklarını dağıtarak annemize yardım ederdik. 
Kapı çaldığında annem “Evett… babanız geldi, hadi siz top atıncaya kadar (eskiden ezan okunduktan sonra top atardı ve top atmadan önce kimse orucunu açmazdı) babanızla oyun oynayın.” derdi.
Yarım saatle bir saat arası üç kardeş pestil olurduk ve artık topa dakikalar kala balkondan bomm diye ses gelmesini beklerdik.
Güzel günlerdi. Oruç, ailece sofraya oturulan, işbirliğinin artırıldığı, çocukların oruç tutmayı öğrenirken, yaşamın doğal sorumluluklarını öğrenmeye başladığı tatlı bir süreçti.
Babayla oynamalı olmasa bile bir çoğumuzda böyleydi. Yani evde anneye yardım edilir, işbirliği içinde sofra hazırlanır, evin işi birlikte yapılır.

Şimdi böyle mi?

Her yıl ramazan ayı gelince benzer sorunları dinlemeye alıştım. Anneler ergen yaştaki çocuklarının yaptığı davranışları anlatırken şaşkın ve ne yapacağını bilemiyor. Zira çocuklar saygısız ve bencil davranıyor. Anne baba, bu saygısızlığın ucunda ibadet olnca sessiz kalıyor, susuyor, içinden üzülüyor. Son kertede "çucuk ibadete alışsın" diye ses çıkaramıyor. 

Öncelikle bilmelisiniz ki;

“Orucu size tutmuyor, namazı size kılöıyor! Kendi nefsini terbiye için tutuyor, kendi gününü programlamayı öğrenmek için namaz kılıyor. 

Kızınızın/oğlunuzun oruç tutmayı, namaz kılmayı öğrenmesi için bazı şeyleri görmezden gelmeniz doğal, evet. Ama ibadet öğrenecek diye her türlü saygısızlığını görmezden gelenezsiniz. 

İbadetlerin temel amacı; barışı, kardeşliği, merhameti, oaylaşımı, sosyal yardımlaşmayı öğretmesidir. 

Örneğin oruç, tutulduğunda el etek her şeyden çekilecek şeyin adı değildirki! Tutuyorum diye akşama kadar evin içinde kral gibi hükmetsin, herkesi bezdirsin, asık suratla dolaşşsın, günü sizin burnunuzdan getirsin. 

Çocuğunuza ibadetlerin mantığını doğru öğretmelisiniz. İbadet sevgi, barış ve insani değerleri kazandırmak içindir. Bencilleşsin, fırsatçı olsun diye değil. 

Demek ki; 

1. İbadet Allah rızası için yapılır. Örneğin oruç aç kalmak, açlıktan etrafa saldırmak, açlığı bahane ederek tembellik yapmak için tutulmaz. Namaz -sizin zorunuzla kıldırıldığı için- oflaya poflaya yapılmaz. 

2. Çocuklarınız sizin dini ve ibadet konusundaki hassasiyetlerinizi fark ediyor ve sizin bu durumunuzu itinayla kullanıyor. Normalde bağırmasına tahammül etmediğinizde, sırf birazdan namaz kılacak diye allttan aldığınızda, o namazın hatrına kendi hatrınızın tükendiğini niye görmüyorsunuz?

3. Tuttuğu şeyin adı “oruç”, yaptığı fizik egzersizin ad namaz olunca, yaptığı saygısızlık ve fırsatçılığın adı da değişiyor mu? Normalde tahammül edemeyeceğiniz bencil davranışları, ibadetler konusunda yaptığında niçin uyarıcı olmuyorsunuz?

4. Yapılan ibadetlerin onların kişilik gelişimlerine, saygı ve prensip gelişimine katkısı olmalı. Bunları sağlamıyorsa boşuna aç bırakmayın, zorla namaz kıldırmayın! Ki Allah'tan soğumadınlar. Alıştırmaya çalıştığınız ibadetler nedeniyle kavga gürültü yaşıyorsanız evinizde, ibadetlerin hayatı güzelleştirdiği ve bizi disipline edeceği gerçeğini nasıl yerleştireceksiniz?

5. Oruç tutacak, namaz kılacak diye yapacağı her türlü hırçınlığa göz mü yumacağız?

6. Her konuda olduğu gibi gereksiz alttan almalarınızın çocuğunuzu terbiye etmek olmadığını, onu fırsatçılık ve bencilliğe ittiğini anlamanız için kocaman bencil bir yetişkin olması mı gerekiyor?

7. Çocuğunuza oruç tutmayı alıştırıyorum derken yanlışlıkla tembellik ve fırsatçılığa alıştırdığınızın farkında mısınız? Çünkü bu çocuklar orucu bahane edip, kendi döküntülerini bile toplamıyor. 

8.Hep söylüyorum, hep yazıyorum! Hayat bir alış ve bir verişten ibaret! Çocuklarınızı, okul öncesi çağlarında karşılıksız seversiniz; lakin yaş ilerledikçe huyu güzel olan kendisini daha çok sevdirir. Dünyanın hiçbir yerinde sadece almaya dayalı ilişki yok ki, siz evinizin içinde almaya alışmış çocuklar yetiştiriyorsunuz! Özellikle ibadete alışsın diye gereğinden fazla alttan aldığınızda alıştığı şeyin ne olduğunu söyleyeyim mi son kez: bencillik, fırsatçılık, adam kullanma!

Buyrun devam edin... 
 
Hepinize hayırlı Ramazanlar ve nefsimizi terbiye eden oruçlar dileğiyle,
Sevgiler…

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat