Haziran öncesi başlayan seçim telaşı, ardından gelen ikinci seçim çalışmaları derken, piyasa ekonomik anlamda durgunlaştı. Bu durgunlaşmanın kişilerde genel anlamda endişe/kaygı oluşturduğuna, stresli bekleyişe vesile olduğuna inanıyorum.

Neyse ki hayırlısıyla bitti. Seçim bitti yorgan gitti diyelim ve başlayalım kendi normal hayatlarımızı yaşamaya.

Umarım yaşadıklarımızdan daha verimli ve daha güzel günlere gözlerimizi açmaya başlarız. Ekonomik ve sosyolojik olarak ne kadar rahat günler yaşarsak, bireysel psikolojilerimizin bir o kadar rahat edeceğine inanıyorum.

Şimdiden sonra yeni kabine oluşturulacak diye beklemedeyiz. Yeni kabinede kim hangi göreve atanır karışmam. Ama lütfen Aile Bakanı doğru düzgün birisi olsun. Aile içi ilişkilerimizle ilgili doğru düzgün çalışmalar yapılsın artık.

Aile bilmeyenden, aile terapisinden anlamayandan, aileleri karşısına alıp onların sıkıntı ve zorluklarını kendi kulaklarıyla birebir duymayan kişiden Aile Bakanı olmaz bence!

Sayın Davutoğlu'na sesleniyorum buradan!

Etrafındaki danışmanlarının önüne getirdiği dosyaları ezbere imzalayandan, aile çalışması nedir bilmeyenden Aile Bakanı olmaz.

Kadın haklarını koruyorum diye erkeği ezip çileden çıkarandan; erkeği koruyorum diye kadını kenara koyacak uygulamalara imza atandan; kadın cinayetlerini artıracak ve boşanan erkeği ikinci kez evlenmeye tövbe ettirecek kararlar alan kişiden Aile Bakanı olmaz.

Yeni aile ve kadını koruma yasalarının erkekler ve kadınlar arasındaki rekabeti artırdığını göremeyenden, kadını sözüm ona koruyan yeni yasaların erkeği kadın düşmanı haline getirdiğini fark edemeyenden Aile Bakanı olmaz.

Erkeklerin sabahtan akşama kadar iki kuruş parayı eve getirmek için kendisini perişan ederken, ev halkıyla geçirecek vakti bulamadığını göremeyenden, kadın erkek ilişkisini düzenleyecek etkili yöntemleri devreye sokamayandan Aile Bakanı olmaz.

Boşanan kadını yırtıcı aslan haline getirenden, boşandığı eşine çocuklarının yüzünü göstermeyecek kararlar aldırandan Aile Bakanı olmaz.

Kadınların mutsuz olduğunu tespit edemeyenden, mutsuz kadınların mutsuz çocuklar yetiştirdiğini anlayamayandan, bu mutsuz çocukların depresif bir toplumun temel taşları olduğunu bilemeyenden Aile Bakanı olmaz.

Yirmi yıldır ailelerle çalışıyorum. Evlilik ve çift terapistliği yapıyorum. Benim anladığım yegane gerçek, günümüz evli çiftlerinin büyük çoğunluğu mutlu değil.

Kadınlar, maddi zorunluluk nedeniyle istemediği kocayı çekiyor.

Erkekler, çevrenin ayıbı ve ayrılacağı eşinin ayakları üzerinde duramaması, ayrılırsa onun masraflarını karşılamakta güçlük çekeceği gerekçesiyle boşanamıyor. Evde olsa mutlu değil. Boşansa, kadına ödeyeceği tazminat ve nafaka geliri yok. Ayrı iki eve bakamayacağı için aynı evde tek masrafla yürümeyi tercih ediyor. Buna benzer sorunların arasında arkadaşlık ilişkisi ve birlikte mutlu olma ümidi olan evliliklerin sayısı azalıyor.

Yeni hükümetin en acil görevi ailemizi korumak ve kadın/erkeğin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak tedbirleri oluşturmak olmalı.

Kadınımız desteklenmeli. Boğaz tokluğuna istemediği bir evliliği yaşamak zorunda kalmamalı.

Erkeğimiz desteklenmeli. Bırakırsam tek başına ne olur bu kadının hali düşüncesiyle kendisini istemediği bir evliliğe feda etmemeli.

Evlilik ilişkisi desteklenmeli. Mutlu evliliklerde mutlu çocukların yetiştirilmesi sağlanmalı. Bunun için laf olsun, birilerinin cebi dolsun, birilerinin gönlü olsun tarzında çalışmalar değil, ciddi anlamda işe yarayacak güzel projeler hayata geçirilmeli.

Aileye yapılacak destek yatak odalarına karışmak veya kaç tane çocuk yapacaklarına karar vermek şeklinde algılanmamalı. İnsanların özeline karışmadan, genel uyum ve genel anlaşma düzeylerini geliştirecek yatırımlar yapılmalı.

Söylenecek şey çok... kendi alanım olduğu için üzerime düşeni yaptım. Sayın Başbakanımızı dilimin döndüğünce uyardım.

Sevgiler...

Not: 8 Kasım Pazar günü Tüyap Kitap Fuarı'nda kitap imza ve söyleşi programım var.

Saat 12.00-12.45 arasında "Huyu Suyu Güzel Çocuk" isimli söyleşimiz var. Ardından beşinci kitabım olan "Huyu Suyu Güzel Çocuk" başta olmak üzere diğer kitaplarımın imzasına geçeceğim. Saat 13.00-15.00 arasında imzam olacak. Gelmek, tanışmak, görüşmek isteyen herkesi beklerim.

Mehtap KAYAOĞLU (Psikolojik Danışman &Psikoterapist) - Haber 7

mehtap.kayaoglu@yuzlesme.tv

mehtapkayaoglu@gmail.com

http://www.facebook.com/psk.mehtapkayaoglu

htttp://www.twitter.com/mehtapkayaoglu