Hürriyet'e düşmek

  • GİRİŞ04.07.2015 11:11
  • GÜNCELLEME05.07.2015 09:39

Başörtüsü nedeniyle senelerce kamusal alandan tecrit edilmiş kadın vekil, birkaç yıl önce "411 el kaosa kalktı" manşeti atan o gazetede soluğu alır. Yargı ve anayasa konularındaki demokrat tutumundan ötürü eşi üzerinden iğrenç bir linç kampanyasına tabi tutulan akademisyen, daha sonra elli tane açıklama yapmak zorunda kalacağı o röportaja uçarak gider vs.

Hatırlıyorum, bir dönem ülkenin en marjinal, muhalif gazetesinin yayın yönetmeni bile, sansasyonel haberlerinin nasıl yankı bulduğunu ölçmek için güne Hürriyet'le başlardı, bizlere çaktırmamaya çalışarak. Kıblesi, mücadele ettiği askeri vesayetin en büyük destekçisi olduğunu söylediği amiral gemisiydi.

Son olarak da HDP'nin Ermeni Milletvekili Garo Paylan bu gazeteye bir röportaj verdi. Ama ne röportaj! Paylan, tanıdığı ve kendisi gibi Ermeni olan Ak Parti milletvekili Markar Esayan'ı yerden yere vurdu.
Amacına ulaşan röportajcı ve gazetesi de layığıyla kullandı, bir ötekinin kendisi gibi itinayla çevrede tutulmuş öteki hakkındaki utanç verici sözlerini.

Üstelik bir taşla iki kuş vurarak. Araya, bir Kürt vekili de sıkıştırarak: "Markar Esayan'ın Mehmet Metiner'den farkı yok!"

Garo Paylan, gördüğüm izlediğim kadarıyla demokrat, kendi halinde, mülayim bir adamdı. Ne oldu da provokatif Sabiha Gökçen haberleriyle Hrant'a o "güvercin tedirginliğini" yaşatan yolun taşlarını döşeyen gazetede farklı siyasi tercihi olan Ermeni bir dostunu linç edecek açıklamalar yaptı? Hem de araya Hrant'ın değerli hatırasını "parça niyetine" atarak...

Devamı için tıklayın >>>

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat