Demirtaş nasıl kurtulur?

  • GİRİŞ31.08.2015 10:05
  • GÜNCELLEME31.08.2015 10:05

Evet, pusuda, mayınla katledilmiş onlarca sivilin, çocuğun, askerin, polisin ölüsü orta yerde yatarken gelen ve yasal bir partinin lideri için müthiş bir çıkışmış gibi cilalandıkça cilalanan açıklamasından bahsediyorum.

Hürriyet'in yazarları sıraya girip, insanlık için küçük Demirtaş için büyük bu adımı ağız dolusu tebrik ediyorlardı. Hatta Demirtaş'ın Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesi için ciddi ciddi kampanyalar bile başlatanlar vardı.

Bu ve benzeri açıklamaların daha sonra "ama"larla gerekçelendirildiğini dahası inkar edildiğini bilenlerin temkinli yaklaşımları ise "adam daha ne yapsın" denilerek mahkûm ediliyordu. "HDP'nin PKK ile arasına mesafe koymasını istemiyorsunuz" diyenleri bile duydu bu kulaklar.

Peki sonra ne oldu? Ne olacak?

Selahattin Bey yine çark etti. Hollanda Kürt Federasyonu'nun toplantısı öncesi yaptığı basın toplantısında PKK'ya yönelik çağrısının "silah bırak" değil, "karşılıklı ateşkes ve masaya dön" çağrısı olduğunu söyledi

Bununla yetinmeyen Demirtaş, ilk çıkışının ardından kendisine "neyi başardınız ki bize çağrı yapıyorsunuz" diyerek fırça atan Kandil'i haklı bulduğunu da söyledi: "Siyaset neyi başardı ki bize 'silahları sustur' diyor. Siyaset başarmış olsa zaten silah devreye girmezdi, diye okuduk biz onu. Medyada, 'Kandil'den fırça' gibi verilmek istendi ama o öyle değil." Evet, dağılabiliriz. 

Sizin yüzünüzden büyümüyorlar 

Yıllardır tekrar eden bu kısır döngüler sonrası çıkan tartışmalarda, Demirtaş'a ya da saz arkadaşlarına yönelik eleştirilerimiz, realiteden kopuk olduğumuz suçlamasıyla karşılanıyor.

Neymiş o yıllardır bu hareketi izleyen bizlerin bilemediği, göremediği, kavrayamadığı realite?

"Efendim, HDP PKK'nın güdümündeymiş." Deme? Eee başka? "Bu yüzden yasal siyasilerin PKK'ya yönelik şiddet eleştirisi yapması çok zormuş ve naif de olsa çıkışlarının önemsenmesi hatta büyütülmesi gerekiyormuş."

Daha ne kadar büyüteceğiz, yüreklendireceğiz bilemiyorum. Ama şunu artık çok iyi anlıyorum ki, asıl bu abartılı kadirşinaslık yüzünden halkın yüzde 13 oyunu almış yasal bir partinin yöneticileri büyüyemiyor.

Terör gibi açık insanlık suçları karşısında "olmasaydı daha iyiydi sanki" açıklamalarına canhıraş alkış tutarak, onlara arkalarında onca oyun meşruiyeti olan birer siyasi aktör değil, çocuk muamelesi yapıyorsunuz. E hal bu olunca, beyefendiler, hanımefendiler de kendilerine sağladığınız bu siyasi konfor sayesinde akan kanın durması için ellerini taşın altına koyma ihtiyacı hissetmiyor. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat