Kültür’de Rönesans’a ihtiyaç var!

  • GİRİŞ26.12.2016 07:24
  • GÜNCELLEME27.12.2016 07:31

Kültür ve sanatta bir Rönesans’a ihtiyacımız olduğu net ve açık!

Türkiye gerçekten son on beş yılda çok ciddi kazanımlar elde etti ve özellikle de ekonomide, sağlıkta, inşaatta ve daha birçok alanda bir devrim yaşadı. Bu dev hamleleri keşke kültür ve sanatta da görseydik diye hayıflanıyoruz!

Ancak bu devrimler ne yazık ki kültürde gerçekleşemedi.

Oysa iktisadi gelişmeler kültürle taçlanmadığı takdirde sosyo kültürel bir takım dengesizliklerin acımasız bir şekilde karsımıza çıkması ise kaçınılmazdır.

Bugün altında pahalı araçlarla duble yollarda seyreden insanımız ufacık meselelerden dolayı, herhangi bir tartışmada arabasından inip karşısındaki insana kurşun sıkacak kadar acımasız olabiliyor. Trafikte insanlar artık çok tahammülsüz ve katı.

Selamsız sabahsız bir kuşak yetişiyor.

Bütün bilgilerini sosyal medyadan devşiren bir kuşak sanal, popüler olanla yetiniyor ve estetik kaygıdan yoksun bir kültürle yarınlara uyanıyor/uyanacak. Sinema filmleri olsun, televizyon dizileri olsun (bir ki tanesi hariç) içerik olarak bomboş, temelsiz ve köksüz...

Komşuluk ilişkilerinin, dostluk ve arkadaşlık ilişkilerinin içi bomboş ve çıkara dayalı bir dünyaya dayanıyor. Yardımlaşma, merhamet, vicdani hasletler ve hoşgörü duyguları gittikçe bizim toplumumuzun gündeminden çıkıyor farkında mısınız?

Musikimiz ise can çekişiyor!

Aslında musikiyle ilgilenen insan sayısında artış var lakin bu insanlar toplum huzuruna çıkma noktasında muhatap bulamıyorlar. TRT Müzik kanalları ve radyoları olmasa özellikle özel TV’ler müzik programı hiç koymuyorlar. Bir haber kanalı da olsa ara ara iki türkü iki şarkı araya atsa fena mı olur?

Geçtiğimiz gün bir televizyon kanalında ekrana gelen dizide fragman müziği olarak kullanılan bir eser kulağıma çalındı. Açıkçası öylesine etkilendim ki hemen internette araştırmaya başladım.

Sanatçının adı Mümin Sarıkaya... “Ben yoruldum hayat” adlı şarkı internette milyonlarca kez dinlenmiş lakin TV’ de ilk kez duyuyoruz! Hayret diyorum, hala bir kalbi olan, hala beste yapan ve hala yüreğiyle içli  şarkılar söyleyen sanatçılar varmış! Sanatçı mümin Sarıkaya’yı bu güzel ve duygulu eser için hususan tebrik ediyorum

THM, TSM ve hatta Klasik Türk Musikisi alanlarında ekranlara gelme ve getirilme noktasındaki sıkıntılar giderilmelidir. Bu toplumun tıpkı su gibi, ekmek gibi ve hatta hava gibi musikiye de ihtiyacı olduğunu naçizane düşünenlerdenim!

Geçtiğimiz gün bir açılış için Manisa ilindeydik. Hafsa Sultan Külliyesindeki şifahanede meşk odasında mumyalanmış sazende ve hanendeleri görünce Osmanlıyla bir kez daha gurur duydum. Bir kez daha “Büyük Osmanlı, hey gidi koca Osmanlı” dedirten bu muhteşem kuruluşta zamanında beş yüz tane farklı makamdaki şarkıyla akıl ve ruh sağlığı hastalıkları tedavi ediliyormuş!

Kova burcunu Neva makamıyla, ikizler burcunu Irak makamıyla tedavi ediyorlarmış mesela! Nereden nereye!

Musikide bu yokluğu yaşarken edebiyatımız farklı mı sanki?

Bir milletin şairleri haykırmalı, haykırmalı ki o toplumun dertleri de tasaları da güzelce dile gelsin! Bu şairler neredeler mesela? 15 Temmuz üstüne kaç türkü, kaç şarkı yapıldı, kaç şiir söylendi? Ve hatta kaç roman yazıldı? Varsa şayet bunlar halka indirilmelidir.

Önemli bir mevkide görev yapan bir Hocamıza geçen Ağustos ayında bir teklifte bulunmuştum. Vatan için şehit düşen bütün şehitlerimiz için birer roman yazılmalı, filmler yapılmalı, diziler çekilmeli ve gelecek kuşaklar onları yakından tanımalı, bu proje hayata geçirilmeli demiştim! Hala ses yok, seda yok!

Kültür meselesi üç beş şairin dizisini çekip bütün meydanlarda aynı şiirleri okumak değildir! Bu kadar basit değildir kültür işleri! Yeni bir şeyler üretiliyor mu, kültür damarları verimli mi ve kültür insanları nerede, ne yapıyorlar? Kültür Bakanlığı velut sanatçıları neden himaye etme noktasında bu kadar mesafeli mesela?

İdeolojiler de, hayaller de, idealler de kültürle yaşam bulur süreklilik arz ederler! Kültür üç beş kültür adamının ayarlanıp il il gezdirilmesi, üç beş toplantının düzenlenmesi hiç değildir!

Kültür de Rönesans şart olmuştur!

Bu Rönesans gerçekleşmezse şayet bir gün ardımıza dönüp baktığımızda geride sadece madde çıkmazını görürüz!

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

twitter:@aybikesinan

Yorumlar3

  • Rönesans.... 7 yıl önce Şikayet Et
    Batının aslında bir medeniyetinin olmadığını cümle alem görüyor. Batı kan ve gözyaşından besleniyor. Mutluluk duyuyorlar. Yani onlara Rönesans denen ucube aslında hiçbir şey getirmemiş yani adam olamamışlar. Bilgi almış başını gitmiş ama insanlık dibe vurmuş. En adi en aşağılık duyguları da maalesef Rönesans ile tadmışlar. Bugün dünyanın bu durumda olmasının tek sebebi batının köhnemiş zihniyetidir. Tabi bunda bizim cahilliğimiz ve ahmaklığımız da yok değil...
    Cevapla
  • kalembaz 7 yıl önce Şikayet Et
    Eğitimci birliğinin eğitim ile ilgi vardıkları nihai sonuç "mevcut eğitim ile ancak aptal bir birey yetiştirilebilinir" hakeza mevcut eğitime destekleyici film ve dizilerimiz var ki onları izleyen hakikaten aptallaşıyor. ne çok kalibresiz dizi var. evlendirme programları. yok alternatif dini tebliğler (kediler mediler. ) yoksa tüm bunlar bilinçli mi yapılıyor sanırım evet . Kültür - sanat hak getire
    Cevapla
  • Mustafa 7 yıl önce Şikayet Et
    Bu güzel tespitlerden sonra "Rönesans" kavramı çok yaban düşmüş sayın Yazar! Bakın Azerbaycan Türkçesi ile "İnce sanat" lar ancak huzurlu, asude bir toplum ve iklimde oluşur. Allah aşkına topluma bir bakın; içeriye dışarıya. Hapishanelere, adliyelere, sokaklara. Küçücük bir kıvılcım manşetlik haber oluyor. Öncelikle helale, nikaha, aileye eğilmemiz lazım diye düşünüyorum. İncelikler daha sonra...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat