Birkaç gün önce Pendik’te bir kızımızı daha cinayete kurban verdik.

Adı Helin Palandöken…

Melekler gibi güzel, su gibi duru bir kızımızdı. Henüz hayatının baharındaydı. Daha lise bitecek, üniversiteye gidecek, meslek sahibi olacak, belki evlenip çoluk çocuğa karışacaktı. Ancak olmadı. Bu güzel kızımızın yaşamı daha başlamadan bitirildi.

Sevgiden, şefkatten, merhametten, insanlıktan, aşktan nasibini almamış insan müsveddesi bir hayvanın kör kurşunlarıyla hayatını kaybetti. Helin ilk değildi. Münevver, Özgecan, Cansel, Helin… Bu birbirinden ışıltılı bahar yüzlü çocuklar sözde aşk uğruna birkaç cani tarafından vahşice katledildiler…

Bu ülkede erkekler acımazsızca kadın öldürüyor!

Canı sıkılan manyaklar kadın öldürüyor, reddedilen sapıklar kadın öldürüyor, terk edilen kocalar, sevgililer kadın öldürüyor. Yani her türlü kadın suçlu görülüyor, istenen yapılmayınca ölüm fermanı yazılıyor…

Bu topluma ne oluyor böyle?

Aşk denen ulvi duygu bile yerlerde can çekişiyor. Aşk yaşatırdı bir zamanlar, maşuk aşkının iyiliği için gerektiğinde kendi canından vaz geçer yine ona zarar vermezdi. Sevdiğini de sevgisini de yeri gelir kalbine gömerdi…

Sonra bir arabesk kültür gelişti bu topraklarda. “Ya benimsin Ya kara toprağın” diyecek kadar ego sahibi, bencil, cahil, kalpsiz, vicdansız tuhaf tipler türedi. Kendilerini bulunmaz Hint kumaşı gibi gören bu eksantrik tipler, giden kadına şiddet göstererek, döverek, öldürerek engel olunacağını sanacak kadar derin bir onursuzluğun girdabına düştüler…

Hemen her gün yurdun dört bir yanından mağdure kadınların haberlerini okuyoruz. Bu ülkemizin geleceği adına hakikaten vahim bir tablodur. Artık ciddi önlemler alma zamanı gelmiştir ve hatta geçmektedir.

Helin’in başına gelen bu acı olayın göz göre göre geldiğini okuduk hep birlikte. Kızımız, 18 Eylül’de Twitter ’da bir sapığı olduğunu, sokağa çıkmaktan korktuğunu “Gizli bir platonik sapığım var, sokağa çıkmaya korkuyorum” şeklinde yazmış olduğu halde kimseler bunu ciddiye almamış. Kuvvetle muhtemel ailesi de bu sosyal medya hesabını takip etmediği için görmemiştir.

Oysa kendi sosyal çevresi bunu ihbar kabul edip en azından okul yönetimine bildirebilirlerdi. Ancak nerde? İnsanların umurunda mı ki! Artık hiç kimse, kimselerin umurunda değil ne yazık ki. Öylesine umarsız, öylesine bencil bir topluluk olduk. Neredeyse akrabalarımızı bile gözden çıkarır olmuşuz.

Hanımlar, Beyler,

Toplumda mühim bir mesele kanıyor, durmadan büyüyor bu yara. Televizyon ekranlarımızda artık bu kabilden diziler, programlar vasıtasıyla toplumun bilinçlendirilmesi, oğlan çocuklarının eğitilmesi gerektiği gerçeğini görmeliyiz.

Kız erkek arkadaşlıklarının, karı koca ilişkilerinin böyle kanlı bitmesi, her nedense her defasında mağdurun kadın olması ilginç ötesidir. Anneler lütfen oğlan çocuklarına sevgiyi, merhameti, insanlığı, vicdanı ve delikanlılığı öğretsinler.

Öfkesini bastıramayan, cinnete meyilli erkekleri kızlarımızın, kadınlarımızın hayatlarına almamaları gerektiğini de onlara öğretelim belki de. Her gün kadın cinayetleri okumaktan, duymaktan, görmekten yüreğimiz yanıyor!

Ekranlardaki dizilerin içeriğine özellikle dikkat edilmelidir. Eski Türk Sinemasında aşklar vicdanlı ve vefakârdı. Aşk acısı çekmek bir erdemdi mesela. Maalesef ekranlarımızda kandıran kandırana…

Şimdi aşkına karşılık bulmayan silaha sarılıyor hemen!

Var mı böyle bir rezillik, böyle bir ahlaksızlık ve arsızlık?

Herşey kadında bitiyor. Bu kabilden erkekleri yetiştiren de kadın, bunların mağduru olan da. Bu kanayan yara artık bizim en büyük toplumsal meselimizdir. Bir an önce çözüm bulmalıyız.

Bir önceki yazımdan bu yana yani on gün içinde onlarca kadın daha katledildi! Bu vahamet daha ne kadar sürecek? Helinler, Özgecanlar ölmesin, yeter artık deme vaktidir….

 

Meryem Aybike sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com