Manisa’da edebiyat zirvesi

  • GİRİŞ23.10.2017 07:18
  • GÜNCELLEME24.10.2017 07:20

Cumartesi akşamı Manisa’daydık.

Manisa Dil ve Edebiyat Derneğinin ukdesinde ve Türkiye Azerbaycan Dostluk platformunun işbirliğiyle “Türk Dünyasında İz Bırakanlar” adlı muhteşem programı izleme fırsatını bulduk. 

Dil -Edebiyat Derneği Manisa Şube Başkanı ve Ak Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva ’nın önderliğinde gerçekleşen programda ünlü şairimiz Abdürrahim Karakoç ile Azerbaycan’ın milli şairi Bahtiyar Vahapzade’nin şiirlerinden besteler dinledik.

İki devlet tek millet olmanın en anlamlı, en muhteşem, en tarifsiz ve en mutena buluşma noktasıydı Manisa. Bahtiyar Vahapzade’nin Manisa’da anılması kadar Abdurrahim Karakoç’un Azerbaycan’da hatırlanması Gaspıralı İsmail’in “Dilde, fikirde, işte” birlik hayallerinin gerçek olması değil de neydi acaba?

Ak Parti Manisa Milletvekili Doç.Dr. Selçuk Özdağ’ın Manisa’daki gayretlerini ve çabalarını yakından görme şansını da elde ettiğimiz programa pek çok milletvekili katıldı. Denizli Milletvekili Dr. Sema Ramazanoğlu, Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Adana Milletvekili Necdet Ünüvar ve çok sayıda partili katıldı.

Doç. Dr. Selçuk Özdağ ülkücü tandanslı bir milletvekili. 12 Eylül darbesinde 7 yıl mahpusta yatmış çilekeş bir vekilimiz. Daha sonra Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile siyaset yapmış. Davasından zerre kadar şaşmamış vefalı bir dava ve düşünce adamı. Düşünen, yazan, üreten, kültüre, sanata, arka çıkan hakikatli bir münevver ve farklı bir siyasetçi... Manisa’da çok seviliyor, hatırı sayılır bir karşılığı var ve çok çalışıyor. Haftanın pek çok gününde seçim bölgesinde hemşehrilerine hizmet veriyor. İlçe ilçe, kasaba kasaba, köy köy insanların kapısını çalıyor, dertlinin derdine deva olmaya çalışıyor, insanlar kendisine “Baba” diye sesleniyorlar! Müşvik ve vefalı bir insan…

Selçuk Özdağ, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva ile Türk dünyasına kandil olmuş Türk büyüklerini böyle bir gecede yâd ederken açıkçası duygulanıyorum. Siyasi kişiliklerin edebiyat dünyasına el atması, büyük şölenlerle Türk’e mahsus müzik ve edebiyat dünyasını gündeme getirme gayreti açıkçası ayakta alkışlanası bir çabadır.

Ganire Paşayeva sadece Azerbaycan değil, Türkiye’nin de vekilidir. Gittiği bütün ülkelerde Türkiye lehine açıklamaları olan, Türkiye için yüreğini ortaya koyan, duruşu olan büyük bir isimdir. Türk Dünyasının yıldızı gibi parlayan bu asil kadının her cümlesinde Türkiye hayranlığı, Türkiye sevdasını görmek hem sevindiriyor hem de düşündürüyor. Düşündürüyor zira bütün Türk Dünyasına nüfuz eden bizim de Ganire Paşayeva’larımız olmalıydı diye hayıflanıyorum.

Ancak biliyorum ki Sevgili Ganire Paşayeva Türk Dünyasının Bilge kadını ve hepimizin vekili. Türkiye’nin ve bütün Türk dünyasının gönül ve kültür elçisi... Allah bu ışıltılı kadını korusun ve gözetlesin inşallah.

İki büyük şairin bestelenmiş şiirlerinin her iki ülke sanatçıları tarafından okunması ise bir başka güzeldi.

“Soranlara ben bu yurdun

Anlatayım nesiyim

Ben çiğnenen bir ülkenin

HAKK bağıran sesiyim”

 

Diyen ünlü Azerbaycanlı şair Ahmet Cevat Ahundzade’nin “Çırpınırdı Karadeniz” adlı o ünlü şarkının iki ülke bayraklarının dalgalandığı bütün salon tarafından söylenmesi ise görülmesi gereken bir tabloydu.

“Veten eşgi her eşgiden ezeldir,
Menim elim, menim dilim gözeldir.
Öz canımdır, öz anamdır Vetenim,
Azerbaycan, men seninem, sen menim.”

Diyen Bahtiyar Vahapzade…

Ve 

“Ellerin yurdunda çiçek açarken

Bizim ele kar geliyor gardaşım

Bu hududu kimler çizmiş gönlüme

Dar geliyor dar geliyor gardaşım”

 

Diyen Abdürrahim Karakoç arasında sadece hudutlar vardır.

Türk Milleti olmak işte buydu tam olarak.

Türk’üz türkü çağırırız” denilen yer oldu Manisa.

Bir taraftan Azerbaycan’da yaşamış bir şairin şiirleri bir yandan Abdürrahim Karakoç şiirleri Türk’ün AVAZ’ı olup bütün Türk dünyasına ulaştırıldı TRT tarafından. İşte budur diyorum, kültürel işbirliği böyle gelişir, kültür geliştikçe fikirsel yaklaşımlar başlar, fikirsel yaklaşımlar her türlü yakınlaşmayı doğurur!

Rahmetli Alpaslan Türkeş’in en büyük isteklerinden biriydi  “Dış Türkler Bakanlığı” adında bir bakanlığın kurulması. Bu bakanlık umuyoruz ki er ya da geç mutlaka kurulacaktır ve bütün Türk Dünyasının eli, kulağı, sesi ve düşüncesi olacaktır. 

Bu güzel programı hazırlayanlardan Allah razı olsun.

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan

 

 

 

Yorumlar2

  • vatandaş 6 yıl önce Şikayet Et
    Yazı da konusu da çok güzel; yabancı " kökenli- tandaslı" olmazsa daha da güzel olurdu!
    Cevapla
  • Mehmed 6 yıl önce Şikayet Et
    Keşke bu güzel programdan önceden haberimiz olsa da biz de izleseydik.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat