Türk Edebiyatında hikayeciliğin apayrı bir yeri ve değeri vardır. Geleneksel hikayeciliğimizin akabinde gelişen modern hikayeciliğimiz edebiyattaki seçkin yerini muhafaza ediyor.

Serkan Üstüner…

Kendisini bu sütunlardan tanıyorsunuz zaten. Haber7.com’un hem editörü hem de köşe yazarı.  Akademik anlamda tarih eğitimi almış bir kardeşim. Köşe yazılarından takip ediyorsunuz mutlaka, oldukça akıcı ve güzel yazılar kaleme alıyor.

Sevgili Serkan, şimdi farklı bir yönüyle karşımıza çıktı. Hayy Kitap’tan neşredilen “Hükmen Mağluplar” adlı hikaye kitabıyla bizleri şaşırttı adeta. Kitabın üzerindeki ismi görmezseniz şayet Mustafa Kutlu’dan, Selim İleri’den, Ethem Baran’dan hikayeler okuduğunuzu sanırsınız.

Daha çok hepimizin çocukluğunun geçtiği mahalleyi, mahalleleri anlattığı sizden bizden hepimizden seçilen hayata dair hikayeler bunlar. Mahalle kültürünün henüz bozulmadığı, arkadaşlıkların kirlenmediği, insani damarların kireçlenmediği zamanların hikayeleriyle aslında kendi zaman koridorumuzda bir yol açıyor önümüze Serkan Üstüner.

Deli Bülent, Fıçı, Figüran, Kara Osman, Maradona Emin, Amerikan Şirketinde Bir Terfi, Patates Kızartması, Su-Ser Tarkerinde Aşk, Kupon Otobüste Ölüm, Tel Zımba Ayrıştırma Müdürü, Tesisatçı Remziye adını taşıyan hikayeleri okurken gah hüzünleniyor, gah gülümsüyor, gah derin bir off çekiyorsunuz...

Zarif bir kapağın sizi buyur ettiği kitabın sayfalarını aralarken her sayfada siz de kendi hikayenizi buluyorsunuz. Serkan Üstüner’in iyi bir gözlem ve anlatma yeteneği olduğunu seziyorsunuz. Edebi üslup, sanatsal değer anlamında ben varım diyen hallice bir çok yazardan çok çok daha başarılı.

Bizim mahallede son yıllarda edebiyatta bir tekelleşme, bir gruplaşma, bir abartma veya görmezden gelme hastalığı olduğunu eminim ki bir çok insan da fark ediyordur. Yeni yazarlara şans verme noktasında hiç de cömert davranmıyor usta geçinenler.

Oysa biz usta ve çırak ilişkisinin mucizeler yarattığı bir kültür ve medeniyet dairesinin insanlarıyız. Artık ne usta ustalığını, ne de çırak çıraklığını biliyor. Herkes bir yarış içinde. Piri fani olmuş seksenlik dedelerin genç bir yazarın sırtını sıvazlaması neredeyse imkansız. Herkes daha fazla görünür olmanın derdinde ve tasasında. Ve herkes ötekini görmezden gelme, yok sayma sevdasında. Böyle bir iklimde kimseler kazanamaz, edebiyat gelişemez, düşünce tekamül edemez.

Ve böyle bir iklimde “Hükmen Mağluplar” kitabının neşredilmesi tamamen Serkan Üstüner’in inancı, hikayecilikteki başarısı, sabrı, çabası ve emeği vardır. Yani yazarın bileğinin hakkıyla bu kitap gün yüzüne çıkmıştır.

Serkan Üstüner’in yazarlık serüvenin başlamasına vesile olan Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Erdoğan’a da ayrıca teşekkür etmek isterim. Haber7 artık kendi bünyesinden edebiyatçı yazarlar, sanatçılar çıkarıyor. Her zaman için kültür ve Medeniyet unsurlarını Haber7 baş tacı yapmıştır. Şahsım olarak da bu güzide kuruma çok şey borçluyum.

“Hükmen Mağluplar”  Edebiyat dünyasına hoş geldi.

Kitabın yazarı umarız ki hikaye sanatını sürdürür. Biz yeni hikaye kitaplarının da geleceğini umut ediyoruz. Hikaye Sanatının Serkan Üstüner gibi imzalara ihtiyacı var.

Edebiyat belki gündelik telaşların gölgesinde kalıyor lakin özellikle yirmi yaş altı yirmi milyona yaklaşan genç bir kuşak ne okuyor dersiniz? Tabii ki edebiyat ürünlerini okuyor! Ama nasıl? Özellikle son bir iki yıldır bir “Wattpad Yazarlığı” çılgınlığı var ki bunun orta ve lise gençliğine çok zarar verdiğini düşünüyorum.

 “Wattpad Yazarlığı” çılgınlığının ayyuka çıktığı bir dünyada çocuklarımızın nitelikli kitap okuma ihtiyacı daha artıyor. Tamamen diyaloglarla yazılmış, içinde en ufak fikir kırıntısı dahi olmayan, sokak jargonuyla kaleme alınmış, özellikle de lise ve ortaokul aşklarını konu edinen bu kategori yazık ki kitap fuarlarında en çok okuyucu çeken alan olmuş da yetişkin kimselerin haberi yok. Cinsel çağrışımların, küfür ve argonun tavan yaptığı Wattpad kitapları çocuklarımızın zihinlerini adeta tahrip ediyor, bir zehirli sarmaşık gibi kuşatıyor. Bu çılgınlığın mercek altına alınması gerekir diye düşünüyorum ve bunu da burada tarihe not düşüyorum.

Evet Serkan Üstüner, kitap hayırlı uğurlu olsun, kaleminin burcu hep açık olsun Sevgili kardeşim. Nice Kitaplara…

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com