“10 Kasım” denince…

  • GİRİŞ10.11.2017 07:28
  • GÜNCELLEME11.11.2017 09:05

Biz çocukken 10 Kasımlar başka türlü anılırdı galiba.

Hatırlayabildiğim kadarıyla bahçelerimizden başta kasımpatı olmak üzere mevsim çiçeklerini toplayıp Atatürk büstünü süslerdik.  Sonra öğretmenlerimiz yüzümüze hüzünlü bir ifade takınmamızı isterlerdi. Ciddi ciddi yas tutma merasimleriydi bunlar.

Benim hiçbir zaman anlayamadığım ise siyah önlüklerimizin üzerine taktığımız beyaz dantel yakalıklarımızı neden çıkarttığımız idi.

Şimdilerde düşünüyorum da aslında hiç de yadırgamazdık bütün bunları. Atatürk öylesine aileden biriydi, bizimdi, onu özlüyorduk çocuk kalbimizle. Ruhumuzla ve kalbimizle onu sevmemizin en önemli gerekçesi ise hiç şüphesiz “yurdumuzu kurtarmış olması” gerçeğiydi.

Atatürk ilke ve inkılaplarını, Cumhuriyet gerçeğini çok daha sonra öğrenip anlayabildik. Benim için Atatürk, son Osmanlıydı her zaman.  Özellikle o fesli ve bıyıklı olduğu azametli bir resmi vardır. O resim hayatım boyunca benim Atatürk’üm olmuştur. 

Yaşadığımız süre boyunca gördük ki bu ülkede herkesin bir Atatürk’ü vardır. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk öylesine çok yönlü, öylesine büyük işlere imza atmış öylesine kudretli ve büyük bir insandı ki herkes kendi dünyası nispetince onu tanımış, sevmiş ve kendinden bir şeyler bulmuştu. 

Bugün 10 Kasım…

“Hüzünlü bir sonbahar günü” demeyeceğim zira Atatürk sevgisinin ve ilgisinin her zamankinden daha da artıyor olması, fikirlerinin, Türkiye Cumhuriyetinin sapa sağlam ayakta duruşu, zamanın ruhunun Atatürk lehine işliyor oluşu karşısında bilakis sevinçliyim.

Büyük Türk Milleti, bunca badirelere, bunca hengâmeye rağmen Cumhuriyetimizi de, bu aziz vatanımızı da, bayrağımızı da çiğnetmedi ve bundan böyle de çiğnetmeyecek… Türkiye Cumhuriyeti mazlum milletlerin umudu ve güvencesi oldu. 

Mustafa Kemal Atatürk, tam bin sene önce Orhun Kitabelerinde ses veren Bilge Kağan’ın tam bin sene sonra en zor günlerde Türk Milletine ayağa kalk diyen gür sesidir. Bin yıl önce yazılmış Orhun Kitabeleriyle bin yıl sonra yazılmış Nutuk arasında içerik ve anlayış olarak fark yoktur. Her iki ulusa seslenişte de aynı endişeler, aynı tasavvurlar söz konusudur. Türk Milletinin kahramanları bitmez. Cesur yürekleri tükenmez. Orhun Kitabelerinde Bilge Kağan, Malazgirt önlerinde Sultan Alparslan, İstanbul surları önünde Büyük Fatih, Viyana önlerinde Sultan Süleyman, Haclı ittifaklarına siyasi manevralarıyla kök söktüren Sultan 2. Abdülhamit, Çanakkale, Dumlupınar önlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk…

Tarihimizdeki kahramanları saysak sayfalar yetmez.

Hepsi Büyük Türk Milletinin geçmişi, atası, şanlı tarihinin büyük kahramanları bunlar.  Bu birbirinden şanlı güzide isimleri yarıştırmak değildir bizim işimiz. Bir atamızı övelim derken diğerini karşı tarafa koyamayız. Bu isimleri zıtlıklarla değil, hayırlı fiil ve tavırlarıyla anmak, anlamak ve anlatmak durumundayız. Zira bu güzel isimleri teraziye koyup tartmak biz torunların harcı değildir!

Tarih eğitimi dahi almamış bir takım insanların atalarımızı yarıştırma ve bir yerlere yakıştırma eylemlerine pirim vermemeliyiz. Ayrıştırıcı, nezaket dilinden uzak, tarafgir, tahkir eden fikir ve söylemler tarihimize vurulan birer darbedir aslında. Bu kabilden insanlar olmaz olsun inşallah!

Usta şair Arif Nihat Asya ne güzel söylemiş:

“Tarihine yüz vermeyen

Tarihten yüz bulmaz olsun

Kendisi de benzeri de

Olmaz olsun, olmaz olsun”

 

Evet, bugün 10 Kasım.

Türkiye Cumhuriyetinin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hasretle, minnetle ve rahmetle anıyoruz. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah…

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan

Yorumlar2

  • Ecrin 3 yıl önce Şikayet Et
    bence güzel çok beğendim ve duygulandım
    Cevapla
  • Faran 6 yıl önce Şikayet Et
    Aziz Nesin der ki ; Müslümanlar Atatürk ü sevemez zira Atatürk Müslümanların seveceği hiç bir şey yapmamıştır !
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat