Perşembe günü memleketim Malatya’da idim...

Bir günlüğüne de olsa gittiğim şehirde sinema rüzgârı esiyordu. 7. Uluslararası Malatya Film Festivalinin Onursal Başkanlığını Malatya Valisi Ali Kaban, Festival Başkanlığını Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Yönetmenliğini Suat Köçer’in yürüttüğü bu güzel ve anlamlı etkinliğin kapanış galasına katılmak bile çok ayrı bir güzellikti benim için.  

Malatya, büyükşehir belediyeleri arasında sanırım sosyo -kültürel etkinlik anlamında en başarılı şehirdir diyebilirim. Hatta sanatçı, sinemacı, yazar  Ahmet Yenilmez Ağabeyin bir sohbetimizde belirttiği gibi Malatya  “Kültürün Başkenti” olarak çok güzel bir ivmeyi ve başarıyı yakalamış durumda.

Kültürün, tarihin, sanatın, irfanın bayraklaştığı bu güzel şehirde en güzel şekilde misafir edilen, yoğun bir seyirci ilgisine mazhar olan yüzlerce sinemacının şehre akın ettiğini görmek, gerçekten sinemamız için umut verici bir görüntü idi.

Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Festival İcra Kurulu Başkanı Ertan Mumcu’nun bizzat yakından ilgilendiği festival, şehrin plakası gibi dört dörtlüktü. Ertan Bey, en ince detayı dahi es geçmeyen, dikkatli ve dirayetli bir yönetici. Malatya’nın basiretli, görgü, bilgi ve entelektüel birikimi üst düzeyde olan önemli ve değerli bir aydını...

İlginç olan bir başka güzellik de şehrin bütün üst düzey yöneticilerinin bu festivalde görev almış olmalarıydı sanırım. İnönü üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat gibi isimlerin de Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanın yanında ve yakınında olmaları galiba bir şehirde aradığımız ve özlediğimiz bir tabloydu.

Malatya, Başkan Çakır’ın o dervişane tarzı, mütevazı tavrı, dengeli ve kucaklayıcı üslubuyla başarılarını pekiştiren bir şehir. Başkan Çakır, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu gibi şehrin ağır abisi konumunda… Her iki şehrin de birçok alanda başarılı ve iddialı oluşunu buna bağlıyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır yaptığı konuşmada "Festivalin geçmiş yıllara göre daha kapsamlı olması ve salonların dolu olması beni çok mutlu etti. Festivalin amacına uygun şekilde yapılmış olması biz festivali düzenleyenler için gurur verici. Emek veren herkese teşekkür ederim" dedi.

Malatya Uluslararası Film Festivalinin açılışında sanırım en etkili ve duygulandıran konuşmayı Kırgızistan Büyükelçisi İbrahim Dzhunusov yaptı. Sahnede sarfettiği şu sözler anlayana ne kadar manidar ve önemlidir:

 “Türkiye’nin bayrağı ay ve yıldızdır. Ay ve yıldız on iki saattir. Kırgızıstan bayrağı güneştir. Güneş de on iki saattir. Her ikisi yirmi dört saat eder. Biz aynıyız, biriz, kardeşiz, akrabayız, biz pazara kadar değil, mezara kadar beraberiz.” 

Maliye Bakanı Yardımcısı Dr. Cengiz Yaviloğlu’nu da yakından tanıma fırsatımız oldu.  Maliyeci olup da sanata ve kültüre bu denli ilgili olması açıkçası moralimizi düzeltti zira hal ve tavırlarıyla Cengiz Yaviloğlu bir Maliyeci değil de bir kültür, sanat ve irfan adamı gibiydi.

TRT adına konuşan TRT Genel Müdür Yardımcısı Tuncay Yürekli ise yaptığı konuşmada “Bir kültür ve sanat kanalı olan TRT2 kanalını yeniden açmayı düşündüklerini” söyledi.

Gecenin sürprizleri arasında İranlı kadın sinema yönetmeni Rakhshan Banietemad da vardı. Özellikle kadın temalı filmleriyle tanınan usta yönetmenin festivalde olması oldukça ilgi çekiciydi. 

Konuşmaların ardından İranlı usta yönetmen ve senarist Rakshan Banie temad'a Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır tarafından "Kristal Kayısı Onur Ödülü" verildi. 

Sinema Sanatçısı Oktay Kaynarca da gecede en çok ilgi gören sanatçıların başında geliyordu zira Malatyalı oluşu, Malatya’da çok sevilmesi salondaki hayranları sık sık oturduğumuz masada izdihama sebep olsa da sanatçının mütevazı tavrı ve ağırbaşlılığı dikkat çekti. Kurtlar Vadisinin Çakır’ı gelmişti sanki. Oktay Kaynarca, Kemal Sunal, İlyas Salman gibi Malatyalı sinema sanatçılarından sonra şehirde en çok ilgi gören ve sevilen sanatçıların başında geliyor.

Sinema Sanatçısı Hatice Aslan’ın da Malatyalı olduğunu öğreniyoruz.

Sanatçı Ceyda Düvenci ve eşinin başarılı sunumuyla ödüllerin dağıtıldığı kapanış galasının en güzel ilginç taraflarından birisi de hiç şüphesiz En İyi Senaryo Kristal Kayısı Ödülü, En İyi Yönetmen Kristal Kayısı Ödülünü alan Sinemacı Fikret Reyhan’ın büyük başarısıydı.

Ünlü Sinemacı Semih Kaplanoğlu’nun “Buğday” filmi hem SİYAD ödülünü, hem de En İyi Görüntü Yönetmeni Kristal Kayısı Ödülün alarak başarısına yenilerini ekledi.  

Güzel ve başarılı bir festivaldi.

Bu başarının mimarlarından Suat Köçer’i özellikle tebrik ediyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz. Ayrıca bu görevinin gelecek yıl da sürmesini temenni ediyor, bizzat ilgililerden rica ediyoruz.

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter:@aybikesinan