Belgeselcinin ahı..

Belgeselcilik, hele sosyal- siyasal belgeseller, zamanda hareketliliği gerektirdiği kadar mekanda da hareketliliği zorunlu kılıyor.

  • GİRİŞ20.08.2014 08:56
  • GÜNCELLEME20.08.2014 09:00

Olay yerine gitme isteği, her çalışmada, her belgeselciyi harekete geçiren güçlü bir duygudur. “Bediüzzaman: Said Nursi Belgeseli” için  doğum yeri olan Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı İsparit nahiyesinin Nurs köyünden başlayarak hatırası olan mekanları tek tek dolaşarak çekim yaptım ben. Olay içinde yer almış ya da yakından tanıklık etmiş kişilerle görüşme isteği de çok güçlüdür. Darbe dönemlerini ve aydınların tavırlarını anlatan Ertesi Gün belgeseli için İstanbul - Ankara yolunu su yolu yapmıştım. Bilinmelidir ki en çok yolu belgeselciler teper, en fazla emeği ve filmi onlar harcar.. Geriye dönüp yol meşakkatlerinin etkisinden sıyrılmış olarak o yolculuklara bakınca, yine de hüzünlü bir mutluluk kaplar içimi.. Türkiye’yi Edirne’den Kars’a şehir şehir dolaşıp milletimi içerden tanıma fırsatı bağışladı bana belgeselcilik..

Aylarca elinde kitapla yaşamak belgeselcilerin yaşam tarzıdır. Bu nedenle kütüphaneleri, kitapçıları dolaşmayı söylemeye gerek yok. Tozlu, sararmış gazete ciltlerinde geçirilen günleri de dile getirmek gereksiz. Bilgisayarın başında günlerce yazmak ise işin cabası. Bir kare görüntü için ajansları kapı kapı dolaşırlar. Kurgu boyunca televizyonun arşivine her gün onlarca kez inip çıkmak belgeselciliğin doğasında var.

Bir de memlekette RTÜK'ün yayın kurallarını ihlal eden kanallara "belgesel yayınlama" cezası vermesi yok mu? Öyle kanıma dokunmuş olacak ki, belgesellerin RTÜK’ün kırbacı olmasına isyan etmiş, başkanı olduğum Medya Platformu adına bir basın açıklaması yayınlamıştım, o karar alındığında.

Ülke Tv’de her hafta Cuma akşamı 21’de hazırlayıp sunduğu Belgeselci programı yayınlanıyor. Cumartesi, pazar da aynı saatte tekrarı var. Kanal 7 grubu belgesele başından beri gerekli önemi veriyor. Ben çok şanslıyım. Çünkü televizyon ekranlarında prime time'ın ötesine en çok belgeseller itelenir. Sayfalar dolusu, hatta kitap olacak çapta yazı üretebilirim, belgeselcilerin nasıl engellendiklerini, nasıl hırpalandıklarını, nasıl suçlandıklarını anlatmak için. Ve en az parayı onlar alır!..

Belgeselciye bir dokun, bin ah işitirsin. Bugün televizyon kanallarında belgesellere imza atan bir yapımcı ya var ya yok. Gözde bir meslek değil belgeselcilik. Bu yüzden yeni kuşakların ilgisi de az. Belgeselciler makus talihlerini yenemedikleri sürece, her kuşaktan birkaç idealistin çılgınlığı olarak kalmaya devam edecek.. Belgeselciliğin babası idealizm, anası merak. Bir belgeselci çıkıp da, Türkiye'de belgesel yapmanın zorluklarını anlatan bir belgesel çekse, korkarım kimse dönüp bu mesleğe göz ucuyla bile bakmaz..

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat