Şifreli çelik kasayı patlatmak..

Nevzat Tandoğan, valisi olduğu Ankara’yı gösterip “Kasabayı, başkent yaptık..” der övünürmüş..

  • GİRİŞ22.08.2014 08:11
  • GÜNCELLEME22.08.2014 08:11

Bedi Faik, CHP iktidarında Ankara'ya gelmeleri yasaklı insanların bile olduğunu belirttikten sonra “Bunların içinde eski milletvekilleri, işadamları ve tabii bazı sabıkalılar bulunur. Aslında hiçbir kanun hükmüne dayanmaz bu! Ama pekâlâ uygulanır.” der. Ankara, Kemalist tahayyüle göre dünyadaki cennettir ve orada sadece CHP’lilere yer vardır.

Başkent, örnek şehir demektir. CHP iktidarının hedefi, Türkiye’nin bütün şehirlerini Ankaralaştırmak.. Bedi Faik, “Ankara'nın endam aynası sayılan bazı caddelerinden pejmürde insan, tulumlu işçi, şalvarlı köylünün de geçirilemediğini” söyler.  

Milli Şef İsmet İnönü, Ankara’nın üzerine titrer. Nevzat Tandoğan da valisidir. Bedi Faik, “Tek parti Ankara'sı, şifreli çelik bir kasa gibiydi.” der. 40’lı yıllarda, CHP’nin kutsal mekanı Ankara’dan, yani o çelik kasadan, aynı görüşte olmalarına rağmen gazeteciler, haber çıkartamazdı: “Dışardan gelenler, onun kapısını ürpertili bir sessizliğin ve işinden başka hiç ama hiçbir şeye bulaşmayan bir dikkatin kodlarıyla açabilirler; içinde bulunanlar da, ancak devletin, devlet olarak da Vali Tandoğan'ın izin verdiği kadarını söyleyerek, dışarıya taşabilirlerdi!” diyor Bedii Faik.

Milli Şef İsmet İnönü ve dönemin CHP’li yöneticileri, hiç güvenmedikleri gazetecileri, çamaşırına ve bavuluna varana kadar ararlarmış. Yabancı ülkelerin ajanlarına yapılmayan kötü muameleler, Türk gazetecilere reva görülürmüş: “Tek parti Ankara'sında, bavullarınızı kilitli olarak otel odalarında bırakamazdınız. Çünkü, polis onları nasıl olsa usulca açacak ve arayacaktır! Hele Ankara Palas'ta veya Belvü'de kalıyorsanız, odanıza eşyalarınızı taşıyan çocuklardan çoğu bunu size, "Burada hiçbir şey kaybolmaz, çantalarınızı kilitsiz tutabilirsiniz" diyerek ima yollu hatırlatırlar da...” 

Böyle bir Ankara'da gazete haberciliği nasıl ve ne kadar olabilir? Ve işte tabii ancak da o kadar olabilmişti ve çok partili hayata girişimizden hayli sonraya kadar da öyle kaldı. Milletimiz, yirmi birinci yüzyılın başında şifreli çelik kasayı patlattı.. Artık Halil İbrahim sofrası olan Ankara büyük Türkiye’nin başkenti olmaya hazırlanıyor.

Hazırlayıp sunduğum ‘Belgeselci’nin bu haftaki bölümünde, tarihe geçmiş büyük gazetecilerden Bedii Faik, vaktiyle dünya gazetesinin sahibi ve başyazarı iken tanıklık ettiği on yıllık DP iktidarını ve 27 Mayıs 1960 darbe sürecinde aydınların ve basının tavrını anlatıyor.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat