Teşekkürler Sezai Karakoç

İnsan, kıyısında durup zaman ırmağının sürükleyip götürdüğü insanları seyrettiğini zanneder. Oysa kendisi de o ırmağın içindedir. Akış, onu da değiştirmektedir. İnsan ne hayatın dışına çıkabilir, ne de tarihin.

  • GİRİŞ20.12.2014 10:26
  • GÜNCELLEME22.12.2014 07:59

Ölüm, ırmağın döküldüğü deniz ise, önemli olanın, hayatın uzun mu yoksa kısa mı olduğu değil, kalitesidir. Vakti iyi değerlendirmek, varlığına değer kazandıracak nitelikler edinmek varken, akışı ve sürüklenişi algılamaya çalışmak, hatta bundan yararlanmaya ya da zevk almaya çalışmak anlaşılması en zor durumlardan bir tanesidir. Akıl, irade, hayatı sorgulama yoktur, sürüklenişi algılama çabasında.

Ahlaki davranış, gelişmiş boyutu olan siyasal davranış, akıl, irade ve şahsiyetle hayatın günlük olağan akışına ters yüzebilmek olmalı. Tarihin nesnesi olmaktan kurtulup öznesi haline gelmek isteyenler, işe bilincin ve özgürlüğün değerini öğrenerek başlarlar.. Dirilişi başaramayanlar “hayat süren leş” olmaktan kurtulamazlar.

Bu gerçeği fark ettiren ve sık sık hatırlatanlardan biri de üstat Sezai Karakoç’tur. Sıra dışı kişiliği, farklı yapısı, özgün düşünceleri, iyi bir şair olmak için gösterdiği çabalar ama her şeyden öteye iyi bir insan olması, çağımızın birkaç bilgesinden biri olması, unutmaz sohbetleri ve hayranlıkla anımsadığım ve anlattığım hatıraları bana hep varoluş duygusu vermiştir.

Bizlere hayatın anlamını, erdemleri, adaleti, tarihin yasalarını hatırlattığın için, çevrende gerçek aydınlardan bir ayça oluşturduğun için çok teşekkürler üstat..

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat