Malum Çevre, Kutuplaştırma ve Gerilim

  • GİRİŞ09.10.2015 08:37
  • GÜNCELLEME10.10.2015 09:46

Onları tanırsınız: Ayrıcalıklı konumlarını yitiren eski Türkiye’nin hegemonik güç odakları. Yani, malum çevreler. Malum çevreler denilince,  bürokratik oligarşi, gayrimillî sermaye, medya, İttihat Terakki çizgisindeki masonik Batıcı siyaset, sistemin payandaları  “beşli çete” denilen sivil toplum kuruluşları anlaşılır bu ülkede.

Yakın tarihte her on yılda bir gerilim ve kutuplaştırma stratejileriyle darbe hazırlandı. Bu millet ne kutuplaşmalar gördü, ne toplumsal gerilimler. 27 Mayıs, 12 Mart darbeleri öncesinde toplum az mı gerilip kutuplaştırıldı? Örneğin 12 Eylül 1980 öncesi sağ-sol ayrışması ve çatışma ortamı yanında bugün yaşanan kutuplaşma ve gerilimin sözü bile olmaz. 12 Eylül askeri darbesi tam benim kuşağımın koynunda patladı.  Sistem sağ-sol çatışması üzerine kuruluydu. Darbe hazırlığında, kuşağımdan binlerce gencin kanı döküldü, canı alındı.

1960 -80 arası dönemde, siyaset dışarıdan sağ-sol ve Alevi-Sünni temelli toplumsal ayrışma empoze edilerek dizayn edildiğinden “batılı anlamda demokratik rejimin gereği” denilerek hegemonik azınlığa mensup aydınlar tarafından idealize ediliyordu.  Uğruna her gün 20 gencin hayatını kaybettiği o sağ-sol terörü, vesayetçi rejimi güçlendirmek içindi. Sömürge tarzı işbirlikçi yönetimi ilelebet sürdürmek isteyen mütegallibe aydınlar, demokrasinin gereği diye lanse edilen o sağ-sol terörünü kutsayıp teşvik ediyorlardı.    

Bülent Ecevit’in ünlü ifadesi ile “Bunların partilerini kapatmak yetmez, köklerinin kazınması lazım” denilerek 28 Şubat 1997 post modern darbe süreci başlatılmadı mı? Askere güven kalmadığından “Bu defe silahsız kuvvetler”denildi; sermaye, medya, siyaset işi üstlendi. 27 Nisan 2007’de cumhuriyet mitinglerini düzenleyenler, radikal laiklik yarışında ortalığı toza dumana katanlar da malum çevreler değil mi?
 
1980 sonrası dönemde, PKK terörüyle vesayetçi rejimin ömrünü uzatmaya çalıştılar. Son çeyrek asırdır o batıcı zihniyetin bugünkü savunucuları da her gün askerimizi, polisimizi şehit eden bölücü terörden değil, siyasi gerilim ve toplumsal kutuplaşmadan yakınıyorlar. PKK, solun ortak adresi artık.

Malum çevreler, şimdi yakındıkları siyasi gerilimin kendi eserleri olduğu gerçekliğini de herkesin sesini bastıran yaygaralarla örtbas etmeye çalışıyorlar.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat