Batı, Rus İran İttifakı ve Kürt devleti projesi

Paris katliamının peşine Türkiye Suriye sınırında Rusya’nın uçağını düşürdü.. Bu iki olay arasında ilişki var mı? Ben var diyorum.

  • GİRİŞ28.11.2015 09:53
  • GÜNCELLEME30.11.2015 09:53

Daha önceki Charlıe Hebdo  katliamına ilişkin kaleme aldığım “Avrupa’daki Amerikan fırtınası..”  (14 Ocak 2015) başlıklı yazımda şu tespitte bulunmuştum: “Paris katliamının anlamı şu: Suriye’de ve Ortadoğu’da iyice yalnızlaşan ABD ve maşası İsrail, kanlı baskını Müslümanların üstüne yıkarak, işgal operasyonlarına daha aktif destek vermelerini sağlanmak için başta Fransa olmak üzere AB ülkelerini uyarıp yanına çekmeye çalışıyor. “ Charlıe Hebdo  katliamı, beklenen sonucu vermeyince ikinci Paris katliamının kaçınılmaz olduğu anlaşılıyor.

Asıl mesele, Suriye krizinin kısa vadede çözülememesi ve ABD için ikinci Vietnam olma ihtimalinin yüksek oluşu. Suriye, Amerika için Irak işgalinin finali olmaya aday bir uluslararası sorun. IŞİD’in kurmaylarının Saddam Hüseyin’in generalleri olduğunu unutmamak gerekir. Suriye krizinin büyük tahribatına ve katliamlarına rağmen uzun vadeye yayılması, dünya sistemine karşı mücadele İslam dünyasındaki muhalefet canlanamaz mı?

Üstelik Suriye krizinde ne ABD ne de BM Güvenlik Konseyi’ndeki diğer devletler sürdürülebilir bir mücadele şeklini bulabilmiştir. Amerika, Paris katliamlarıyla Fransa, İngiltere ve Almanya’yı bölgeye çekti. ABD ile Rusya, anlaşmış görünüyor. İran’ın nükleer krizinin çözümüyle Rusya’nın Suriye’ye girişi birbiriyle bağlantılıdır. Amerika, Suriye’yi İran ve Rusya’ya havale etmiş olabilir. ABD ve Avrupa devletleri, PKK’ya açıktan askeri destek veremediklerinden İran ve Rusya’ya Suriye’de verdikleri ayrıcalığın karşılığında bir Kürt devleti kurdurtma çabası içinde olabilirler.

Suriye’yi havadan bombalayan ABD’nin Türkiye’ye biçtiği rol, ordusuyla karadan girip IŞİD’i yok etmesidir. Gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alan Suriye krizinin bir parçası olmayı dayatan ABD’ye Türkiye’nin direnci her geçen gün kırılıyor. ABD’nin Rusya oyunu, Türkiye kamuoyunu savaş havasına sokmak içindir. Rusya, 70. NATO toplantısındaki görüşmeden sonra Türkiye’ye efelenmeye başlamıştır ve Antalya’daki Obama Putin görüşmesi projeyi revize etmiştir. Rusya, ABD’ye ve NATO’ya rağmen Türkiye’ye sataşıyorsa, bu izin verildiği içindir. Türkiye, ne Rusyayı hafife alabilir, ne ABD’ye ve Batı’ya güvenebilir ne de ordusuyla Suriye’ye girebilir.

PKK’yı ve uzantısı olan PYD’yi açıktan destekleyen ve Akdeniz’de kıyısı olan bir Kürdistan’ın taşeronluğunu üstlenen Rusya, kışkırtan manevralarıyla Türkiye’yi Suriye’ye girmeye zorluyor. Türkiye, müstakbel Kürdistan’dan kurtulmak için IŞİD’le savmaşmak zorunda bırakılıyor; PKK – IŞİD ikilemine düşmek, Ankara’nın en büyük yanlışı olacaktır. Batı’nın başlattığı Suriye krizi, İran Rus ittifakı ve Kürt devleti projesi, Türkiye’nin öncülüğünü yaptığı İslam alemine büyük bir darbedir.

Türkiye, Rusya’yla baş edebilir. Sanıldığı kadar güçlü olmayan Rusya içerden ve dışardan Müslümanlarla sarılmış durumdadır ve Türkiye’yle uzun vadeli bir savaşa girmeyi göze alamaz ve Suriye krizi içinde sürdürülebilir bir politika bulamaz. Rusya’nın doğalgazı varsa, Türkiye’nin de Karadeniz’de kıta sahanlığı, İstanbul ve Çanakkale boğazları vardır. Türkiye, ne Gürcistan’dır ne de Ukrayna’dır; nükleer silahlarını kullanma tehdidi ise sadece Türkiye’ye değil, tüm dünyaya yöneliktir.

Türkiye, uçağını düşürdüğü Rusya karşısında ezik pozisyondan hızla çıkmalıdır ve ordusunu PKK ya da IŞİD nedeniyle de olsa, Suriye’ye sokmamalıdır. Türkiye, silahlarının namlusunu, adı ne olursa olsun ve ne halt işlerse işlesin Müslümanlara doğrultmamalıdır. İslam alemindeki olumlu imajını hiçbir şekilde riske atmamalıdır.

Türkiye, bugüne kadar Suriye krizini iyi yönetti.. Arap Baharı’nın finali, Suriye’de şekillenecektir. Batı, bu krizden çıkamamakta ve bu açmaz dünya sistemini sarsmaktadır. İslam alemi, Suriye krizinde birliğini sağlamalı ve ortak stratejiyle ABD ve Batı’yi İslam ülkesinden uzaklaştırmalıdır.

Türkiye’nin yapması gereken, silahlarını kendi topraklarından kullanarak Kürt provokasyonunu etkisiz hale getirmek ve Rus oyununu gördüğünü ifade etmek için İslam alemine daha da yaklaşarak işbirliğini artırmaktır.

Suri krizi, sadece Türkiye’nin değil, dünya sisteminin, dolayısıyla İslam milletinin geleceğini belirleyecektir.

Yorumlar2

  • TürKürTürKürt 8 yıl önce Şikayet Et
    Yem suriye hedef TÜRKIYE
    Cevapla
  • Hamit Selam 8 yıl önce Şikayet Et
    Tarih hafızanızı yoklayın.K.Irak'taki yönetimidemi İran ve Rusya oluşturdu. Kerkük ve Musul Türkmenleri o dönemde gündemde düşmüyor ve 1 koyar 5 alırız deniyordu.Uçuşa yasak bölge siyasetleri tutmadı.K.Irak yönetimi kuruldu. Aynı siyaset Suriye'de yapılıyor, yanlış siyasetin faturasını İran ve Rusya'ya kesiyoruz. Yapmayın...
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat