Trum'un çantasındaki dosyalar: 1. ABD dosyaları

Donald Trump'un başkan olmasıyla hem ABD'de, hem de ABD ile müttefik ya da karşı kamplarda yer alan devletlerde ve de bölgelerde hangi hususlar öne çıkacağı belli. Trump’un çantasındaki dosyalar biliniyor.

  • GİRİŞ10.01.2017 07:49
  • GÜNCELLEME11.01.2017 07:08

ABD seçimleri sonuçlandı. Trump radikal söylemlerle başkan seçildi. Henüz, başkanın dışında ekip tam netleşmiş değil. Bu durumda değerlendirme nasıl yapılabilir? Trump’ın çantasındaki dosyaları tahmin edebilir miyiz? Ülkemizi bu dönemde karşılaşmamız muhtemel siyasi ve ekonomik gelişmeler nasıl hazırlayabiliriz?

Bir yanda Trump’un seçim sırasında yaptığı açıklamalar ve diğer yanda ise dünya sisteminin liderinin uzun yılları öngörebilen uzun vadeli politikaları var. Bu çerçevede, çok temel yaklaşımlarla değerlendirme yapıldığında, ülkeler ve bölgeler bazında çantasındaki şu dosyalar ön plana çıkmaktadır:

ABD DOSYALARI

Muhtemelen iki dönem başkanlık yapacak olan Donald Trump'un ABD’ye hazırladığı yol haritası, hızı hafif azaltarak güç toplamak, Asyayı Efrikalaştırma ve İslam ülkesini mikro devletlere bölüp çoğaltma şeklindeki küresel düzenlemede riskleri ve maliyetleri koalisyon ortağı AB, Rusya ve Çin’e dağıtma şeklinde özetlenebilir.

ABD’nin iç piyasasını güçlendirip işgücünü ayağa kaldırmak isteyeceği kehanet değil; toplum sosyal ve ekonomik problerlerle son derece gergin, hatta patlamak üzeredir. Askeri masrafları kısarken, silah endüstrisini canlı tutmak için küçük devletlere pazarlamak ve bu masrafları tüm dünyaya dağıtmak da öngörülebilir politikalardandır. Dolayısıyla ABD Trump döneminde katı bir şekilde içe kapanmayacak ama dünyadaki istikrarsızlığı da artıracaktır. 

ABD’nin savaş alanı Asya Pasifik bölgesi olduğundan diğer alanlarda geçici bir serbestliğe izin verebilir; ABD’nin 2001’den beri uygulamakta olduğu dünyanın ve İslam ülkesinin daha fazla devlete bölünmesi politikası, Trump’un seçim sürecinde eleştirdiği Obama’nın yaptığı gibi arka planda kalarak daha az maliyetle, mümkün olduğunca riskleri ve maliyetleri BMGK’daki koalisyon ortaklarına yayarak ve bir miktar da zamana yayarak devam edecektir. 

Bu süreçte, zayıf devletlerin kontrolsüz bir biçimde ortadan kalkması, hatta güçlüler tarafından yutulması ABD’nin yıllardır büyük maliyetlerle sürdürdüğü politikanın sonuçsuz kalması anlamına geleceğinden ABD’nin kuşkucu, kıskanç ve baskıcı çıkışlarına maruz kalacak tüm müttefiklerinin, AB, Çin, Rusya ve Hindistan’ın yeni durumdan etkilenmesi sözkonusudur.

Elbette bu süreçte yeni ittifaklar kurulabilir ama sözkonusu girişimlere ABD’nin gerekli süreyi vermesi beklenmemelidir.

Artık dünya ticaretinde daralma beklenmelidir. Enerji ve emtia fiyatlarının artması zorlaşmıştır. ABD’li şirketlerin iş gücünü artırmak için fason üretimlerini ABD’ye getirmeleri belli teşviklerle mümkün olabileceğinden, yeni teşviklerin ABD ekonomisine getireceği yükün, ekonomiye maliyetinin dikkate alınması gerekir. Dolayısıyla çevre ülkelere yatırım ve risk eğilimi azalacaktır.

Önümüzdeki dönemde ABD için en önemli risk, kendi bombaların elinde patlamasıdır; içinde toplumsal huzurun kaçması ve yeni çatışma alanlarının ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla Trump; ABD’nin gergin toplumunu demir yumrukla yönetecektir.

Artık insan haklarından, demokrasiden, açık toplumdan, seyahat özgürlüğünden, serbest ticaretten söz edilmeyecek, dünyanın hiçbir yeri gibi ülkesi de güvenli olmayacaktır.

ABD’nin önceki “herkese kucak açan, demokrasi ve özgürlükler ülkesi” imajı bu dönemde bozulacak; yeni vatandaşlık, yeni pasaport vermeyecektir.

Trump döneminde ABD’nin belli oranda dışa kapanacağını, büyük oranda içe/sosyal ve ekonomik sorunlarına döneceğini söylemek kehanet olmayacaktır.  

Bu arada ABD’nin öncülüğünü ettiği “küresel istikrarsızlaştırma” sürecinde tüm dünya ülkelerinin kaçınılmaz olarak kapanma eğiliminde olacağı ve ulusal korumacılığın her alanda artacağı öngörülebilir.

(Devam edecek)

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat