Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması ne anlama geliyor? Bundan sonra ne olacak? 24 Haziran seçimi sonuçları ABD, AB, Çin ve Rusya ile ilişkileri nasıl etkileyecek? Bu yazıda bu soruların cevaplarını bulup üzerinde düşünelim istiyorum.

TÜRKİYE RUSYA İLE STRATEJİK ORTAKLIK İÇİNDE DEĞİL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir süredir Batı ile ilişkilerinde alternatifler yaratmaya çalışıyor. ABD ve AB’ye alternatif olarak Rusya ile yakınlaşma çabası içinde görünüyor.

Ne var ki Türkiye Rusya ile stratejik ortaklık içinde değil: Dünyaya aynı perspektiften bakmıyorlar. Neredeyse en önemli konularda zıt pozisyonlarda duruyorlar birbirlerine:

Rusya’nın Kırım işgali Türkiye için kabul edilebilir bir gelişme değil. Rusya’nın Karadeniz’de ağırlığını artırmasını istemez Türkiye ve sözkonusu işgal henüz iki ülke tarağında müzakere masasında gündeme alınmış değil.

Azerbaycan-Ermenistan meselesinde, Karabağ konusunda, Rusya ile Türkiye farklı pozisyonlarda. Yunanistan ve Kıbrıs meselelerinde Rusya geleneksel olarak daha çok Yunanistan ve Rumların yanında.

Rusya'nın Kürtlerle olan olumlu ilişkisi de gözardı edilemez; Moskova PKK'yı bir terör örgütü olarak görmüyor.

ANKARA-WASHİNGTON İLİŞKİLERİ

Türkiye, ABD ile hâlâ stratejik bir vizyon paylaşıyor. Fakat “Ankara-Washington ilişkileri yeni dönemde nasıl bir seyir izleyecek?” sorusu var gündemde. Temel soru bu.

Biliyoruz ki Türkiye’nin ABD ile ilişkileri zor bir dönemden geçiyor. Türkiye-ABD ilişkilerinde eğer ana mesele Fethullah Gülen meselesi ise, ki bu Türkiye ve Erdoğan için çok önemli, oradan bir şey çıkmayacak. Bütün kuralları çiğneyebilen bir adam olarak Trump bile kolay kolay Gülen'i Pennsylvania'daki çiftliğinden alıp Türkiye'ye veremiyor.

Suriye konusuna şöyle bir bakalım: Menbiç için bir yol haritası oluşturuldu ama  Türkiye ve ABD'nin Suriye krizinde temel çatışma noktaları hala ortadan kaldırılmış değil. 

Ana mesele, Kürt meselesi, yani Kuzey Suriye ise, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde hedefine ulaştığını düşünüyorum. Türkiye Afrin'de o mahut koridoru kırdı. Kuzey Suriye'de “Akdeniz'e kadar açılan bir Kürt koridoru” yok artık. Hiçbir zaman da olmayacak.

KAFKASYA VE ORTASYA İSLAM BİRLİĞİ

Yeni dönemde Türkiye’nin dış politikasında nasıl bir bakış açısı yerleşecek? AK Parti-MHP ittifakı dış politikayı nasıl etkileyecek?

Yazının başına dönecek olursak, sadece Erdoğan değil, bütün bir Türkiye Batı ile ilişkilerinde alternatifler yaratmaya çalışıyor. Sivil asker bürokrasi, ABD ve AB ile ilişkilerin yürümeyeceğini apaçık görüyor. Devletin devamı, dış politikada yeni ittifak arayışlarını gerektiriyor. Dikkat ederseniz Batıcılar, uluslararası ilişkilerde  Türkiye'nin alternatif oluşturma çabasına girmesini engellemeye çalışıyor..

Türkiye'de çok ciddi, derinden gelen Batı karşıtı, antiemperyalist bir dalga var. Ve bu dalgada Erdoğan İslam birliği ve onun bir alt kolu olan Turancılıkla bir organik bağ içinde. Turancılıkla kurduğu ilişki artık taktiksel değil, organik. Buradan çıkıyor yeni sistem, yeni demokrasi.. Bu şekilde giderse, buradan İslam birliği de çıkar.

Bu da Kürt meselesinde olsun, Avrupa ile ilişkilerde olsun, ABD ile ilişkilerde olsun Türkiye'ye üstünlük sağlayacak, bağımsız politikalar üretme imkanı verecek ve iyi gelişmeler getirecek yeni dönemin ayak sesleri duyuluyor artık..

Güneyde Araplarla İslam birliği zorlaşınca, Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya’da yeni stratejik ortaklıklar arayışına girdi. 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin seçim ittifakı, doğal olarak Afganistan, Pakistan ve İran’ın da dahil olduğu Türk birliğini gündeme getiriyor..

Erdoğan Bahçeli ittifakıyla Türk İslam Birliği gündemde.. ABD, AB, Rusya ve Çin’in en büyük korkusu bu: Müslümanların Kafkasya ve Orta Asya’da birliği sağlayıp ortaya bir büyük devlet çıkarmaları. Elinde nükleer bomba olan, nüfusu 500 bini, ekonomisi 2 trilyon doları aşan bir büyük devlet.

Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleşecek Kafkasya ve Orta Asya’da stratejik ortaklık, İslam birliğini de harekete geçirecektir. Afganistan, Pakistan ve İran’daki karışıklıklar hiç kuşkunuz olmasın dünya güçlerinin sözkonusu birleşmeyi engelleme çabası..