Necip Fazıl niçin İnönü'nün can düşmanıydı?

Necip Fazıl Kısakürek'in hayatı boyunca Atatürk’e saygısızlık etmediğini savunan Mustafa Yürekli, Necip Fazıl Kısakürek’in İsmet İnönü ve Celal Bayar’la ilişkisini yazdı.

  • GİRİŞ03.05.2012 10:45
  • GÜNCELLEME03.05.2012 10:45

Necip Fazıl Kısakürek’in (1904 – 1983) Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Alparslan Türkeş’le çok ilginç anıları vardır. Bu ilişkiler, siyasete sanat penceresinden bakma imkanı verdikleri için önemlidir.

Bu ilişkiler, siyasete sanat penceresinden bakma imkanı verdikleri için önemlidir.  

Atatürk’ün vefatında  Necip Fazıl’ın kaleme aldığı “O Türk’e, hem Türk’ü hem Avrupalıyı inandırabildi” başlıklı yazıya (Cumhuriyet Gazetesi, 26 Kasım 1938) ilişkin burada yayınladığım değerlendirmelerim bir hayli ses getirdi. Necip Fazıl hayatı boyunca Atatürk’e saygısızlık etmedi, demiştim.  Olumlu olumsuz pek çok tepki topladı, bu yaklaşımım..

Necip Fazıl Kısakürek’in İsmet İnönü ve Celal Bayar’la ilişkisine değineceğim bu yazıda da..

kullanCUMHURİYET’İN  İLK  KUŞAĞI  VE  NECİP FAZIL

Necip Fazıl, 10 yaşındayken, İttihat ve Terakki yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na katıldı ve 14 yaşındayken savaş bitti: Osmanlı yenilmiş, ülkemiz işgal edilmişti..

Milli Mücadele yıllarında, henüz 17 yaşındayken, o günkü adıyla "İstanbul Darülfünûnu Edebiyat Medresesi Felsefe Şubesi "ne girdi. (1921)

O dönemin edebiyat dünyası, Mehmet Akif’in çıkardığı Sebilü’r Reşat, Ziya Gökalp'in kurup Yakup Kadri ve arkadaşlarının çıkardığı Yeni Mecmua, Yahya Kemal’in çıkardığı Dergâh, Anadolu Mecmuası, Milli Mecmua ve Hayat Mecmuası’ndan oluşuyordu. Necip Fazıl, ilk şiirlerini bu edebiyat çevrelerinden Yeni Mecmua'da yayınladı. (1922)

Necip Fazıl, çocukluğunda Osmanlı’nın yıkılışına tanık oldu ve Cumhuriyet’in ilk kuşak gençleri arasında yer aldı. O daha çok Cumhuriyet Türkiye’sinin vicdanı ve sesi olarak yetişecekti: Cumhuriyet’in ilanından iki yıl sonra, Fransa dönüşü, ilk şiir kitabı "Örümcek Ağı"nı 1925'te bastıran Necip Fazıl, Henüz 24 yaşındayken de, "Kaldırımlar" isimli ikinci şiir kitabını yayınlandı.(1928)  

BAYAR’IN ADAMI NECİP FAZIL

Celal Bayar ile Necip Fazıl’ın ilişkisi İş Bankası’na dayanır; Bayar, İş Bankası Genel Müdürü iken Necip Fazıl da aynı bankada çalışmaktadır. Üçüncü şiir kitabı "Ben ve Ötesi”nin çıkışından sonra şöhretinin zirvesindedir. (1933) Bir genç şair, Cumhuriyet’in 10. yılında hece vezniyle metafizik şiirler söyleyerek bu toprakların sesi olmuştur.

Bayar, İş Bankası Genel Müdürlüğü’nden 1935’te İktisat Vekilliği’ne, 1937’de de Başbakan’lığa yükselir. Necip Fazıl da İş Bankası’nda müfettiş olur. Necip Fazıl 1936 yılında, Celâl Bayar’ın desteğiyle Ağaç dergisini 16 sayı çıkarır. Dergi, satmaz, kapanır.

Dönemin sanatçılarını dergisinde toplamayı başaran Necip Fazıl, İş Bankası’na müfettiş olarak döner. 1937-38 kışında, "Bir Adam Yaratmak" İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda Muhsin Ertuğrul tarafından temsil edilir ve büyük ilgi toplar.

Dolayısıyla başlangıçta İsmet İnönü Necip Fazıl’ı “Bayar’ın adamı” olarak görmektedir. 

İsmet İnönü, mimleyecek kadar Necip Fazıl Kısakürek’le yakından izlemişti. Bu ligi, “Bayar’ın adamı” olarak görmekten başlayıp tanıdıkça “can düşmanı” olacak boyuta varacak kadar şiddetlenmişti.

İnönü’nün Necip Fazıl’a tavrındaki bu sertleşmenin gerçek nedeni, karşıt ideolojilere bağlı olmalarıdır..

İNÖNÜ’NÜN CAN DÜŞMANI  NECİP FAZIL

Atatürk’ün öldüğü günden bir gün sonra, 11 Kasım 1938’de, İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkarken, en kısa sürede Celal Bayar da Başbakanlıktan uzaklaşacak, yerine  Refik Saydam geçecektir  ve Necip Fazıl da İş Bankası’ndan istifa edecektir.

kullan

Zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından önce Ankara Devlet Konservatuarı’na, sonra da İstanbul'a Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarî Bölümü’ne tayin edilir. Bu arada Haber ve  Son Telgraf gazetelerinde fıkra yazarlığı yapar.

Ve 1943'de, Cumhuriyet’in kuruluşunun 20. yılında, Büyük Doğu’yu çıkarmaya başlayınca Celal Bayar’la da görüşür ve “aksiyonumuzu kendisine bağlayacağımız bir devlet adamı aramaktayız” diyerek  “Büyük Doğu” davasının liderliğini teklif eder. O tarihte 60 yaşındaki Bayar’ın cevabı, “Ben artık siyasî hayatımı bitirmiş bulunuyorum!” olacaktır. Oysa iki yıl sonra Demokrat Parti’yi kuracaktır.

Büyük Doğu çıkarken gerçekleşen Nacip Fazıl - Bayar görüşmeleri, aynı zamanda Cumhuriyet devrimleri ve Milli Şef değerlendirmesi olduğundan çok önemlidir:  

Bayar, davasını, "Atatürk'ün ilkelerine sadakat ve onun da gayesi olan millet hâkimiyetine dönme ve bu işin iklim şartı olan hürriyet ve demokrasiyi gerçekleştirme" şeklinde formülleştirmiş ve ifade etmişti. Bayar, Halk Partisi’ni de işte bu "ilke" ve "ülkü"den inhiraf etmiş olmakla suçluyordu.

Necip Fazıl, Büyük Doğu çevresi olarak, Cumhuriyet devrimlerinin “madde kurtarıcılığı içinde ruh batırıcılığına gittiğini” ve  “Türkün ruh kökünü zedeleme yoluna girdiği”ni savunuyordu.  Anlaşamadılar..

Necip Fazıl, görüşmeye dair “dünya görüşlerimizi barışmaz şekilde birbirine zıt” bulduğu değerlendirmesini yapacak ve yazacaktır. Çünkü Necip Fazıl, 1934’te Abidin Dino’yla birlikte Eyüpsultan’da ziyaret ettikleri Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'ne bağlanmış ve çıkardığı Büyük Doğu dergisi İslam düşüncesini savunmaktadır. 1940 yılında Türk Dil Kurumu için "Namık Kemal" kitabını kaleme alırken de araştırmaları derinleştirdikçe Abdülhakîm Arvâsî Hazretleri'nin Ulu Hakan Abdülhamît hakkında söylediği gerçekleri bizzat görmüştür.

Necip Fazıl, İnönü ile Bayar’ın farklı partilerin liderleri olduklarında bile siyasetleriyle İttihat ve Terakki’nin devamı olduklarını belirtiyor ve eleştiriyordu. 

İsmet İnönü, Büyük Doğu dergisi yüzünden Necip Fazıl’a “can düşmanı”  olarak davrandı.

Mustafa Yürekli - Haber 7

mustafayurekli@gmail.com

Yorumlar5

  • suleyman d 11 yıl önce Şikayet Et
    ÜSTAD; 'CHPYİ DİNE AYKIRILIKTA MUMLA ARATANLAR' TABİRİNİ KİM İÇİN KULLANMIŞTI ?. ÜSTADIN SON D.DİN MAZLUMLARI KİTABINDA İskilipli Atıf Hoca ve benzerlerine YAPILAN MEZALİMİN; 'chp yi dine aykırılıkta mumla aratanlar, İslami sahada verdiği ilk ümitleri boşa çıkararak herkesi derin kırıklığa sürükleyenler’ gibi ifadelerle ağır eleştirilerde bulunduğu DP DÖNEMİNDE DE; Süleyman H.Tunahanı,Said Nursiyi ölüme götüren eziyetler ve mezarlarına müdahaleye vardırılacak gaddarlıkta uygulamalarla SÜRDÜĞÜNÜ ANLATMA ÇABALARI MAALESEF GÖZLERDEN KAÇIRILMAKTADIR!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    Sultan Abdulhamidin ruhaniyetinden istimdat şiirden alıntılar. Divane sen değil,meğer bizmişiz/Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz/Sade deli değil,edebsizmişiz/Tükürdük atalar kıblegahına***Haddi yok açlıkla derde girenin/Sehpa-yı kazaya boyun verenin/lanetle anılan cebabirenin/Bu,rahmet okuttu en küstahına***Çok kişiye şimdi vatan mezardır/Herkesin beladan nasibi vardır/Selametle eren pek bahtiyardır/Harab buldanın şen sabahına***Milliyet davası fıska büründü/riday-ı diyanet yerde süründü/Türkün ruhu zorla asi göründü/Hem peygamberine,hem Allah'ına***Lakin sen sultanım gavs-ı ekbersin/Ahiretten bile himmet edersin/Çok çekti şu millet murada ersin/şefaat kıl şahım mededhahına
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ALAİ KOC 11 yıl önce Şikayet Et
    İNÖNÜ MİLLETE ANLATILMALI...... Yaptıkları,yapamadıkları,yaşadıkları ve yaşattıkları ile.Açık oy gizli sayım hangi ilkel çağ mantığında vardır?Varlık vergisai ödemeyenleri doğuda zorla ailesinden çocuklarından kopararak çalıştırmak zencilere bile uygulanmamış zulümdür.Atatütrkün resdmini paradan kaldırıp kendi resmini oraya koymak neyin göstergesidir.Rahmetli Menderesi halkın iradesi ile indiremeyince cuntacıları kullanarak astırmak hangi vicdanın eseridir?Bunlar sadece bilinenler.Oğlu erdalın pkk yı meclise sokan kişi olması iyiniyet ve saflığın göstergesi değildir.Ezanın türkçe okunması,camilerin satışa çıkarılması.. Bunlar ülkenin makus talihinin bir parçasıdır.Bunları tarih heyeti araştırıp ortaya tek tek çıkarmalıdır ve millşetin bilgisine sunulmalıdır ki millet artık neyin ne olduğunu iyi bilsin..
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Murat Kahraman 11 yıl önce Şikayet Et
    CAN DÜŞMANI!. Yazar dostumuz "İsmet İnönü, Büyük Doğu dergisi yüzünden Necip Fazıl’a “can düşmanı” olarak davrandı." diye yazmış, doğrudur. İsmet İnönünün, bu ülkede can düşmanı olarak davranmadıklarını saymaya kalksanız birkaç saniyede bitirebilirsiniz!..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • turgut1 11 yıl önce Şikayet Et
    Sultan Abdulhamidin ruhaniyetinden istimdat. 30 mayıs 1947 de "sultan Abdulhamidin ruhaniyetinden istimdat" başlıklı bir manzume yayınlanmış ve padişahlığı övmekten ve Atatürk'e hakaretten görülürek bir zümre tarafından iktidar partisi tarafından eşiyle beraber kendisine takibat yapılmış ve kanunsuz olarak 9 haziran 1930 da tevkif edilmiştir...hükümetin manevi şahsiyetini tahkir ve tezyiften (altıparmak isimli yazıdan) tutuklanıp hapse atılmıştır...bir gazetecinin vurulması ile ilgili malatya hadisesi olarak bilinen dava necip fazılı da içine alacak şekilde çaplandırılmış ve 1952 de üsküdar topbaşı hapishanesine atılmıştır..60 ihtilali sonrası tutuklanma vs..kısacası osmanlıyı görmüş ve cumhuriyetin ilk nesil gençlerinden olan necip fazıl bir diktanın hışmı ile olur olmaz ve suçsuz yere hayatı zindan ettirilmiştir...Ülkemizin bu günün kıymetini bilmeli ve karanlık dönemlere tekrar dönmemek için gereğini ciddiyetle yapmalı..
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat