Hükûmet terörle mücadelede üzerine düşeni yapmıyor mu?

....

  • GİRİŞ19.09.2019 11:14
  • GÜNCELLEME19.09.2019 11:14


Diyarbakır’da HDP önünde anaların çocuklarını terörden kurtarmak için başlattığı eylemin ilk gününden itibaren bazı çevrelerin sürekli tekrarladığı ezberler var.
Bu ezberleri iki grupta toplamak mümkün.
HDP ve terör örgütüne yakın çevreler, eylem yapan anaları suçluyor. Hükûmetin bu aileleri “araçsallaştırdığını” söylüyorlar.
HDP eski eş Başkanı Selahattin Demirtaş bu çevrelerin sözcülüğünü üstlenerek; “ailelerin iktidar tarafından HDP binasına yönlendirildiğini, kayyum atamalarına karşı oluşan tepkiyi örtmek için organize edildiğini, iktidarın asıl amacının HDP’yi kriminalize ederek toplumsal lince tabi tutmak olduğunu” söyledi.
Terör örgütü, HDP ve destekçilerinin bunları söyleyeceği aşağı yukarı tahmin edilebilir. Zaten yıllardır benzer ezberleri dile getiriyorlar. Yaptıkları terör eylemlerini ve topluma yönelik baskılarını perdelemek için bu tip açıklamalara başvurdukları biliniyor.
Ama esas üzerinde durulması gereken husus, CHP ve İYİ Parti gibi muhalefet partilerinin ve bu partiye destek veren çevrelerin; anaların eylemini perdelemek ve HDP üzerinde oluşacak sivil baskıyı azaltmak ve HDP’nin sorumluluğunu örtmek için yaptıkları ve söyledikleri…
Özet olarak dedikleri şu: “Hükûmet, anaları HDP’nin önüne yönlendirmek ve onların bu eylemini desteklemek yerine, esas üzerine düşen sorumluluğu yerine getirsin.”
Biraz daha somutlaştırırsak “Hükûmet, ailelerin çocuklarını dağdan getirsin, teröre katılımı ve dağa çıkışları durdursun ve terörle mücadele etsin” diyorlar.
Peki o zaman bu çevrelere sorulması gereken sorular şunlar:
Hükûmet ve devlet son dönemde üzerine düşen görevi yapmıyor mı?
Siz, hükûmete ve devlete terörle mücadele konusunda, bugün yapılanlardan farklı, somut olarak ne öneriyorsunuz?
Rakamlarla ifade edilirse…
2014’te 5 bin 558 olan terör örgütüne katılım, 2016’da 703’e, 2017’de 161’e gerilemiş. Ocak 2019’dan bu yana örgüte katılım 74’e kadar düşmüş, aynı dönem içinde 230 örgüt üyesi teslim olmuş ve yurt içindeki terörist sayısı 600’ün altına inmiş.
PKK’ya yönelik 2,5 yıl içinde gerçekleştirilen 230 bin 823 iç güvenlik operasyonunda 3 bin 790 terörist etkisiz hâle getirilmiş.
Rakamlar üzerinden bakıldığında hükûmetin terörle yurt içinde etkin olarak mücadele ettiği anlaşılıyor.
Sınır ötesinde ise, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlârının en önemli amaçlarından biri, terör örgütünün Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmasını engellemekti. Bu başarıldı.
Yine terörle mücadeleyi sınır ötesinde sürdürmek ve terörü kaynağında yok etmek için sürekli sonuç alıcı harekâtlar düzenleniyor. Son dönemde gerçekleştirilen Pençe harekâtları bunun önemli bir göstergesi.
Ayrıca devlet, terörle mücadeleyi daha etkin yürütmek, dağa çıkışları engellemek, teröre katılımı azaltmak için, teröre destek veren belediye başkanlarını görevden aldı.
Yani farklı açılardan bakıldığında terörle mücadelenin etkin olarak yürütüldüğü aşikâr.
Dolayısıyla, muhalefet çevreleri, terörle mücadele konusunda sadece eleştirinin ötesinde neyin eksik olduğunu ve hükûmete ne önerdiklerini somut, açık olarak ortaya koymaları gerekiyor.
Son dönemde “HDP, teröre destek veriyorsa niye kapatmıyorsunuz” söylemini sıkça tekrar ediyorlar.
Acaba açıkça HDP’nin kapatılmasını söyleyemedikleri için dolaylı yollara mı başvuruyorlar.
HDP kapatılırsa, bir taraftan ‘HDP’nin yanında durarak demokrasiyi savunuruz’ diğer taraftan da ‘HDP seçmeninin oyunu alırız’ diye mi düşünüyorlar?

TÜRKİYE GAZETESİ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat