Zannedersiniz ki gökten ilahi bir beraat ve himaye gelmiş.

Bütün cemaat ve başta Gülen, hâşâ cennet müjdesiyle müjdelenmiş gibi sevinç içerisinde, neredeyse ellerini Obama’ya açıp, Aziz ilan edecekler ve ayaklarını öpecekler. Dostunu düşmanını bilme yetisini kaybetmiş ABD’nin sığınmacıları, ikinci sınıf vatandaşlıklarının ezikliğini, bu mektubu alınca başları arşı alâya değmiş ve cennete girmişler gibi, mutluluk feryatları, sevinç çığlıkları atıyorlar. Gülen’in kendi ifadesiyle daha önceki yıllarda ABD’yi narkozlayarak kesen bir canavar olarak anlattığı yıllar ve sözler hâlâ hatırımda. “ABD katledeceklerini narkozlayarak katleder. ÇİN VE RUS AYAKTA KESER” DERDİ.

Eğer dünyanın en büyük acımasız, sömürücüsü ve kanlı şeytanı, münafık ABD sizi tezkiye edip tebrik ediyorsa, halinize oturup ağlamalı ve biz ne yaptık ki bu zalim, beyaz mı, siyah mı, Müslüman mı, Hristiyan mı, belirsiz olan münafık Obama bizi sahipleniyor, bizi bağrına basıyor, bütün dünyaya kan ve gözyaşı sunarken bize nasıl iltifatlar yağdırıyor diye, tövbe istiğfar edip el açarak Allah’a yalvarmalılar. 

Nasıl maşa olarak kullanıldıklarının endişelerini taşımalıdırlar.

Geçen yıl Beyaz Saray’da Obama, lazer ışıklarıyla, fevkalâde büyük şölenlerle, müthiş bir özgürlük mesajı vermişti! Kendi kürsüsünden, Beyaz Saray’da, büyük özgürlük için verdiği mesajı şöyleydi:

AMERİKA’NIN BÜTÜN EYALETLERİNDE EŞCİNSEL EVLİLİKLER, PARLEMENTO KARARI İLE ARTIK SERBEST BIRAKILMIŞTI VE ONAYLANMIŞTI. İŞTE AMERİKA’NIN, YÜKSEK MEDENİYETİNİN DÜNYAYA SUNDUĞU HAYVAN ÖZGÜRLÜĞÜ.

İşte size takdirname yazan ve ödül veren bu kültürün ve bu Allah’ın gazabına uğrayan münafıkların ve fasıkların dostluk mektupları. 

Böyle bir devletin ve Başkan’ının mektuplarının ve dostluklarının sizi nasıl bir belaya sürüklediğini hâlâ göremiyor musunuz? Bu dostlukların size mutluluk getirmesi sizin de aynı cümle ve kategoride dahil olacağınızı, Allah katında aynı cezaya çarpılacağınızın delili olamaz mı? (KÜFRE RIZA KÜFÜR’DÜR)

MİNARELERİNDEN EZAN OKUNAN YURDUNDAN VE VATANINDAN KAÇIP, HAYASIZ VE AÇIK GÜNAHI İŞLEYEN VE BUNU DÜNYAYA ÖRNEK TEŞKİL EDECEK ŞEKİLDE LANSE EDEN BİR DEVLETE SIĞINMAYI MAKUL GÖRMEK, NASIL İZAH EDİLEBİLİR?

(El Mer’u Me’a Men Ehabbe) YANİ KİŞİ SEVDİĞİYLE BERABERDİR, SİZ ONU O DA SİZİ SEVİYOR İSE BU SEVGİDEN, ÇOK ENDİŞE ETMELİSİNİZ. 

Sineğin ısırmasından kaçıp, yılanın ağzına girmek, ahlaksızlığın, ahmaklığın ve akılsızlığın en açık şeklidir. Kendi vatanındaki, uğrayacağı haksızlıklardan kaçarken dünyanın en gaddar ve acımasız, münafık Amerika’nın kucağına girmek, midesine girmek, akıllıca bir yol akıllıca bir davranış değildir. 

Daha önce de PKK, TALİBAN, İŞİD, DAEŞ, PYD, ASALA gibi terör örgütlerini kurduğunu ve desteklediğini, işi bittikten sonra da eliyle tutup Türkiye’ye getirip teslim ettiği Abdullah Öcalan gibi hem bu zalimliği yapan bu zalim terör örgütlerini kuran ve besleyen, kullandıktan sonra kağıt mendil gibi kenara atan ABD’nin adaletine, ahlaksızlığına nasıl kendinizi emanet edebiliyorsunuz? Sizin de bir gün kullanılıp tıpkı Öcalan gibi önce dost görünüp kullandıktan sonra bir kenara atılacağınıza endişe etmiyor musunuz? 

Gülen’e belki bir hatırlatma olabilir diye aklıma geldi;

Gülen bir gün bana Bozyaka Yurdu’nun önünden geçerken “burası Nuh’un Gemisi gibi” demişti, kendisi de ben de orada kalıyorduk. “Buraya giren emin olur kurtulur. EĞER BİR GÜN BEN BURADAN AYRILIP GİTMEYE KALKARSAM BENİ BURAYA SÜRÜKLEYEREK GERİ GETİRMEZ İSENİZ 10 PARMAĞIM YAKANIZDADIR” DEMİŞTİ. Sonra Nuh’un Gemisi’ni alıp, götürüp Pensilvenya’ya park etti, Nuriye Akman ile yaptığı röportajda şöyle diyordu: “Yeryüzü gemisinin kaptanı ABD’dir.” (NE GEMİ KALDI NE KAPTAN KALDI)