Başbakan’ın Londra’daki programından sonra önceki akşam Mardin’e hareket ettik ve gece ikide Mardin’e indik. Sabah da Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Türkiye’nin gözünün çevrildiği salondaki yerimizi aldık. Bölge halkı merakla Başbakan’ın yapacağı açıklamayı beklemeye başlamıştı. İnsanlara, “Başbakan’dan, Hükümetten ne bekliyorsunuz?” diye sorduk. Anlattıklarını dinlediğimde ‘Siz bir sihirli değnek bekliyorsunuz’ dedim. Genç bir delikanlı “Evet, bekliyoruz. Zaten her şeyin yoluna girmesi için imkânsız gibi görülen şeyin başarılması lazım. Biz Hükümete ve Başbakan’a güveniyoruz. Eğer bu kez de bu beklentiyi gerçekleştiremezler ise biz artık buralarda yaşayamayız. Buralar Suriye şehirlerine döner” dedi. İstedikleri, hayal ettikleri yapılamayacak şeyler değil. Ancak zamana ihtiyaç var.

Beklenen an geldi ve Sayın Başbakan birleştirici ruhu temsil ettiğini düşündüğü Mardin’den ‘Yeni Milli Birlik ve Kardeşlik’ dönemini 10 madde ile deklare etti.

Yeni Milli Birlik ve Kardeşlik dönemi Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı ile inşa edilecek. Bu plan 10 bölümden, 60 ana, 300 alt başlıktan oluşan bir dizi iş, işlem ve eylemi kapsıyor. Cuma vaktine denk geldiği için detaylarına çok girilmedi planın. Bu nedenle bölge insanının çoğu bu planla neler yapılacağını çok kavramadı. Onlar sadece Başbakan’ın terörle mücadele konusundaki kararlılığını, Kürtlere karşı beslediği samimi kardeşlik duygularını ve bu sorunun çözümünde ne kadar istekli ve ihlaslı olduğunu gördüler ve hissettiler.

İddia edilenin tam aksine Başbakan’ın duyguları salonda ve bölgede müthiş kuvvetli bir karşılık buldu. Başbakan vakit darlığı nedeniyle eylem planının vatandaşın günlük hayatını; işini-aşını, geçimini ilgilendiren bölümlerine yeteri kadar giremedi. Fakat onlarla gönül dili ile konuştu ve onların gönlüne dokundu. 

Başbakan, yeni dönemin ipuçlarını veren çok önemli sözler sarf etti. “Milletle devlet arasında farklar kalkacak” cümlesinden ‘önce insan sonra devlet’ anlayışı ile bölgede hareket edileceği anlaşılıyor. Kapsamlı, insanı temel alan bir anayasa değişikliği ile demokratik reformlar yapılacak. Teröriste balyoz ancak bölge halkı için sosyal seferberlik içeren bir terörle mücadele eylem planı olacak. Bölge ihya edilecek, insanlar ikna edilecek ve kalpler dahil kırılıp dökülen her şey yeniden inşa edilecek, onarılacak. Teröristle halkı birbirinden ayıran bir kamu yönetimi anlayışı hakim olacak, devlet hem ekonomik hem de sosyal açıdan bölgenin yaralarını saracak, destekleyecek, kayıpları telafi edecek. Halka şefkatle, teröre kudretle yaklaşılacak. Etkin ve güvenilir bir iletişim stratejisi ile hem kamuoyunun hem de bölge halkı ve dünyanın gerçekleri öğrenmesi sağlanacak. Bilgi kirliliği ve dezenformasyon engellenecek. Bu yeni ve çok gerekli bir strateji iyi çalıştırılırsa PKK’nın halk desteği azalır.

Bu süreçlerde elinde silah olanlar değil, halk muhatap alınacak. İl ve ilçelerde saygın isimler, kanaat önderleri ve STK’lardan oluşan istişare meclisleri kurulacak. Onlarla görüş alışverişinde bulunulacak.

Yerel yönetimlerin teröre destek vermesini engelleyecek düzenlemeler yapılacak. Mağdur her aileye destek programı uygulanacak. Bölge kentleri alt ve üstyapısı ile birlikte onarılacak-iyileştirilecek.

Bu Yeni Mücadele Eylem Planının detaylarını-alt başlıklarını önümüzdeki günlerde hükümet üyeleri televizyonlarda en ince detaylarına kadar anlatmalıdırlar.

Yazının tamamı için tıklayınız...