Kulis okumaları ışığında Meclis

Meclis Başkanlığı seçimleri vesilesiyle kulislerin nabzını tutma ve birbirinden ilginç fikirleri dinleme fırsatı buldum.

  • GİRİŞ02.07.2015 10:36
  • GÜNCELLEME02.07.2015 10:36

Özet izlenim aktarmam gerekirse... 

AK Parti, 7 Haziran'ın bilançosunu çıkarmış durumda. Güncel anketlerin yanı sıra, il bazındaki teşkilat yoklamalarının, eski-yeni vekillere ait değerlendirmelerin ve kanaat önderlerinden alınan görüşlerin derlendiği anlatılıyor. Netice... Seçim tekrarlansa AK Parti yüzde 45'in biraz üstünde görünüyor. Lakin HDP hâlâ denklemde belirleyici konumunu şimdilik koruyor. 

Seçmenlerin genelinde koalisyon kurulmasını isteyenlerle, seçimin tekrarını bekleyenlerin oranı neredeyse başa baş çıkıyor. AK Parti seçmeninde erken seçim arzusu yüzde 65'i buluyor. 

CHP'nin, "emekliye ikramiye" vaadi ile umduğu oyu alamadığı ama ilk kez popülist söylemleri ile cami cemaatine bile eriştiği anlatılıyor. "CHP vaatleri ile oylarını artıramadı ama AK Parti'ye oy kaybettirdi" kanaati paylaşılıyor.
Nüfusuna göre en fazla emekli barındıran Balıkesir veya sayısal olarak en fazla emeklinin yaşadığı İzmir'de CHP oylarında kıpırdama olmadığı savunuluyor. 

HDP'nin büyük ve kozmopolit Meclis grubunu idare etmekte zorlanacağı, devlet nezdinde muhatap alınmadıkça yön tayininde tıkanıklık yaşayacağı, gerçek potansiyelini test etmesi için birden fazla seçim yaşaması gerekeceği yorumu yapılıyor. 

Silahla siyasetin bağının kesilmesi adına, önümüzdeki günlerde "operasyonel kararlar" alınabileceği ifade ediliyor. Örneğin, Diyarbakır ve çevresinde neredeyse her hanede birkaç Kalaşnikof ve ciddi miktarda mühimmat depolandığı, bölgenin silahtan arındırılması için "ikna edici" veya "cebri" önlemlere başvurulabileceği söyleniyor. 

Koalisyon senaryosunu önemseyenler MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "siyasi" misyonu ile "devlet" misyonu arasındaki hassas dengeye işaret ediyor. Bahçeli'nin "Siyasi istikrarsızlığa izin vermeyiz", "Ülkeyi namerde muhtaç etmeyiz" sözleri, olası hükümet modeli için sarı ışık olarak tanımlanıyor. 
 MHP'nin üç ön şartı artık büyük bariyer gibi okunmuyor. Çözüm Süreci'nde yeni bir soluklanmaya ve yöntem güncellemesine ihtiyaç olduğu, AK Parti tabanının da bu sinyali verdiği aktarılıyor. Belki de adına "Demokratik Sağlamlaştırma" denilebilecek bir paketle mesele ele alınabilir. 17-25 Aralık'ın siyasi, ahlaki ve kamu vicdanı yönüyle hükmünün zaten kurulduğu vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı'nın "anayasal sınırlarda" çok geniş yetkilere sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Böylece, "anayasa, seçim, siyasi partiler yasası, siyasi etik vb gündemli proje hükümeti" kurulabileceği konuşuluyor. 

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat