Sokaktaki son kirli tezgah!

  • GİRİŞ23.05.2014 10:37
  • GÜNCELLEME23.05.2014 15:57

Marjinal gruplar sokakları ve üniversite kampüslerini bir kez daha gövde gösterisi yapacakları alan olarak seçtiler. Karanlık odaklar tarafından özel 'seçilmiş' bölgelerde gerilim bir süre daha, bazı öngörülere göre cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar, düşmeyecek gibi görünüyor.

Tahrik gücü yüksek kalabalıkları tetikleyecek kanlı eylemlerin ilki dün Okmeydanı'nda sahnelendi. Bir anda büyüyen olaylar çığırından çıktı. Bir eylemci öldü, bazı vatandaşlar ve polisler ağır yaralandı. Polislerden biri akrep tabir edilen aracın içinde diri diri yanmaktan son anda kurtuldu.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi yürütüleceği tahmin edilen kaos planı için karanlık eller tarafından düğmeye basıldığı anlaşılıyor. 30 Mart seçimlerinde milletin sokak hareketlerine sandıkta verdiği cevaptan ders çıkarmayanların bir kez daha çıkış yolu olarak 'çıkmaz sokak'ları seçtiği görülüyor. Sokağı tek çare olarak görenler bir süredir sosyal medyada alttan alta bu düşüncelerini işliyordu. Gezi olaylarının yıldönümünün de bahane edilme ihtimalini de göz önünde bulundurularak Köşk seçimlerine 2 ay kala hareketlilik öngörülüyordu. Soma eylemleri bu takvimi erkene aldı.

Birilerinin maşa olarak kullandığı marjinal gruplar, sokakları terörize etmek üzere kampanya yürütmeye başladı. Kaotik ortamlardan beslenen illegal yapılar yine başrolde... Dışarıdan beslenen illegal terör yapılanmaları da planın bir parçası olarak görev başı yaptı. Sandıkta yıkamadıkları hükümeti zorda bırakacak her hainlik, her hinlik masada...

Hedef ise bir kez daha doğrudan Başbakan Erdoğan... Bunun sinyali Soma'daki eylem sırasında fazlasıyla hissedildi. Amaç Ağustos ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 'en azından' Erdoğan'ın dediğinin olmaması...

Olaylara dönecek olursak;

İstanbul'un merkez seçilerek olayların bütün yurda yayılması için plan yapılıyor. Özellikle genç nesil üzerinden yürütülen senaryoda, üniversite kampüslerinin de hedef seçildiği anlaşılıyor.

Bu durum çocukların polisin önüne sürüldüğü yasadışı eylemlerde hedeflenenin ne olduğunu da açıkça ortaya koyuyor. Yeni Berkin'leri, yeni Burakcan'ları kendilerine propaganda malzemesi olarak kurban verdirmek.

Özellikle Okmeydanı'nın seçilmesi de hiç şaşırtıcı değil. Son ölüm olayı da aynı şekilde... Hangi el tarafından vurulduğu henüz netleşmeyen Uğur Kurt'un cemevinin bahçesinde vurulmuş olması da hayli dikkat çekici... İnançlar ve etnik kimlikler üzerinden yürütülen kirli bir operasyonla karşı karşıya bırakıldığımız gerçeğiyle yüzleşiyoruz bir kez daha...

Sonuç olarak;

Türkiye yeniden çok kritik bir sürece giriyor. 

Sokaklarda yaşanacak kargaşa ortamı bütün ülkenin dengesini bozabilecek bir tehlike...

Masum hiç bir tarafı yok. Yakıp yıkmak, öldürmek ve öldürülmek üzerine kurulmuş bir gerçeklik... Beslendiği materyal kan ve gözyaşı...

Özellikle emniyet mensuplarının bu tür toplumsal olaylara müdahalede çok daha dikkatli olması gerekiyor. Hiç bir kusuru olamadığı halde bazı olaylar emniyet teşkilatının üzerine yıkılabilir. Son görevden almalardan sonra emniyet içinde bu tür kirli planları besleyecek hareketlerin olabileceğini de ayrıca gözden kaçırmamak gerek...

Bir diğer nokta muhalefet cephesi:

Özellikle bu illegal örgütler muhalefet cephesinden hükümete karşı yürütülecek bir operasyonda destek bulmak isteyecek. Bunu muhalefet liderlerinin de çok iyi bilmesi gerekiyor. Bilhassa eylem ve söylemlerin sonunun nereye varacağını kestimek konusunda...

Etrafı yakıp yıkan eylemcilere "alınlarından öpüyorum" diyerek gönderme yapmak, siyasi rakibini hiçte haketmediği şekilde "diktatör bozuntusu" şeklinde nitelemelerle hedef yapmak şu zamanda muhalefet partileri için verilebilecek en kötü görüntü. Hele hele tahrik gücü yüksek söylemlerle sokağın çok çabuk gaza gelebileceğini öngörebilmek bu kadar kolayken...

Diyeceğim o ki;

Bilerek bilmeyerek bu kirli oyunun parçası olan siyaseten kaybeder. Sokağın bu ülkeye, bu millete neleri kaybettireceğini bu saatten sonra iyi hesap etmek gerek. Ben geleceğe yürüyen Türkiye'de sokağın faturasını yüklenebilecek bir siyasetçi çıkacağını düşünemiyorum. Olacakları kestiremeyecek kadar basiretsiz olup bu işe soyunacak siyasetçi de varsa zaten bu ülkede boşuna 'siyasetçiyim' diye dolaşmasın...

Osman Ateşli - Haber 7

osman.atesli@haber7.com

@oatesli

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat