Rusya’nın amacı belli

  • GİRİŞ30.11.2015 07:58
  • GÜNCELLEME01.12.2015 08:01

 Bölgede yapay bir sorun yaratarak, Türkiye’nin talebi olan “Uçuşa yasak” bölge uygulamasını önlemenin yollarını arıyor. 

Gerçekte Rusya Federasyonu’nun Türk hava sahasını kasten ihlal etmesi, Türkiye’nin hava savunma yeteneği ile NATO'nun bölgesel gücünü ve yeteneklerini sınamak istemesinden kaynaklanıyor. Rusya’nın gerçek hedefi ise çok farklı ve Suriye’ye tüm gücü ile yerleşmek, hava ve deniz sahalarını kontrol altına almak. Bu nedenle de Türk savaş uçaklarının açık bir şekilde ve tüm uyarılara rağmen kasti bir şekilde sınır ihlali yapan Rusya Federasyonu bayraklı SU24 uçağını vurmasını bir gerekçe göstererek hemen Suriye'ye daha fazla askeri güç gönderme kararı aldı.

Bu askeri güç terimi kapsamı içinde kara kuvvetleri, deniz kuvvetleri ve hava kuvvetleri ile konvensiyonel tüm silahlar ve balistik füzeler yer almakta. Rusya halihazırda Suriye’ye en son teknoloji ile geliştirilmiş T-90 tankları ile BTR-80 tipi zırhlı araçlarını ve SU24 savaş uçaklarını göndermiş durumda. Tartus Limanı ise tam bir Rus deniz üssüne dönüşmüş halde. Rusya, Esed rejimine gerektiği kadar askeri destek vermeye başladı ve fiilen Suriye’ye yerleşti. 

Türkiye’nin talebi olan “Uçuşa yasak” bölge uygulamasını önlemenin tek yolu uzun menzilli balistik füzeleri bölgede konuşlandırmak. Rusya, S-300 ve S-400 füzelerinin üreticisi ve Lazkiye'de inşası neredeyse tamamlanmış olan Rus hava üssüne S-400 füzelerini konuşlandıracağını açıkladı. 

S-400’lerin özelliği, S-300’lere göre daha gelişmiş olması. 400 kilometre uzaktan hedefe kilitlenme yeteneğine sahip olduğu için 400 kilometre uzaklıktaki hedefi nokta atışı ile vurabilme kapasitesine sahip. Yerden 56 kilometre yükseğe kadar çıkabilmekte ve bu nedenle de uzun menzilli balistik füzeleri de havada yakalayıp imha edebilmekte. Karadan karaya ve karadan havaya kullanılabilen, Patriot’lardan çok daha gelişmiş “yok etme” amaçlı bir füze.      

S-400’ler Lazkiye’deki üsse yerleştirildiği vakit, kapsama alanı 800 kilometre çapında olacağı için tüm Suriye’nin üzerini bir şemsiye gibi örtecek ve Suriye üzerindeki hava sahasının kontrolünü fiilen sağlayacak, daha doğrusu ele alacak. Bu da açık ve net olarak, Suriye hava sahası içinde Türkiye’ye, NATO’ya veya da örneği daha evvel Irak ve Libya’da oluşturulan “Koalisyon Güçleri”ne ait uçakların ve de sivil havayollarına ait yolcu uçaklarının ancak Rusya Federasyonu’nun izni ile Suriye hava sahası içinde uçabileceği manasına gelmektedir. Bu aşamadan sonra Birleşmiş Milletlerin veya da Koalisyon Güç’lerinin Suriye üzerinde uçuşa yasak bölge ilan etmesi olanaksız hale gelmiş demektir.         

Suriye ile Rusya’nın ilişkilerinin zirve yapması, baba Hafız Esed’ın Moskova’da Hava Harp okulunda okuması, önce MIG pilotu sonra da MIG pilot eğitmeni olması ile başladı ve iktidara geldiği 1970 yılından sonra da iyice sağlamlaşıp kökleşti. 
(Su konusu ile ilgili yazı serimin 3. ve 4. Bölümleri, güncel konular nedeni ile aralıklı olarak devam edecektir)       

Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com veya  ata.atun@gmail.com
http://www.ataatun.org  
Facebook: Ata Atun 
http://www.twitter.com/ataatun
30 Kasım 2015

Yorumlar1

  • septik 8 yıl önce Şikayet Et
    Rusyanın amacının Suriyeye tamamen yerleşmesi görüşnüz çok haklıdır.Uzun vadede Suriyeyi tüm güçlere kapatabilir.Ancak şu günlerde Ruya Suriyeye ABD nin izniyle yerleşmedi mi? Ohalde aralarında bir pazarlık var.Bu pazarlık ne? Asıl soru bu.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat