İsraf ve lüks tutkusu dindarları öğüttü

  • GİRİŞ21.11.2019 10:11
  • GÜNCELLEME21.11.2019 10:11

Kendisi Instagram fenomeniymiş. Aynı zamanda Youtuber’lık da yapıyormuş. Sosyal medyadaki yüzbinlerce takipçisi de cabası.

Yani bayağı meşhur biri sizin anlayacağınız. Ancak eşeklik bizde olmalı ki, işbu zatı tanıma şerefine daha yeni nail olduk. Malum olayla gündeme gelmese, varlığından muhtemeldir ki hâlâ haberdar değildik.

Pek çoğunuz kimden bahsettiğimizi herhalde anlamıştır.

Evet evet, yeni doğan bebeği için düzenlediği mevlitle Türkiye’nin gündemine oturan şu “tesettürlü fenomen”den söz ediyoruz. 

“Mevlit”in öznesinin Peygamber Efendimiz olduğunu hemen herkes bilir. Lakin yazımıza konu ettiğimiz mevlitte Peygamber Efendimiz’in hayatından hiçbir kesit yok. 

Ya ne var?

Ne olacak canım!

Küçücük bir odada aylar boyunca açlıkla mücadele etmiş bir peygamberin takipçisinin Instagram’da takipçi çekmek için gösterdiği canhıraş gayret var.

Şatafatlı mı şatafatlı, lüks mü lüks bir mevlit töreniyle, daha doğru ifadesiyle “mevlit gösterisi”yle karşı karşıyayız. En yoz ve bayağı haliyle hem de...

Çok belli ki, Instagram’da paylaşılmak üzere hazırlanmış bir “organizasyon” bu. Güya erkeklere kapalı, fakat bütün internet âlemine açık.

Bir defa mekandan başlıyor tuhaflık.

Söylesenize, Ihlamur Kasrı’nda mevlit yapmak kimin aklına gelir?

“Muhafazakâr” ailemizin aklına gelmiş işte.

Anne, kucağında bebeğiyle salonu teşrif ederken çift kanatlı kapıyı uşakların açması, masaların üstündeki şamdan ve vazoların videoda gözümüze gözümüze sokulması, zırt-pırt pahalı avize ve mobilyalara yakın çekim yapılması, miniğin o minicik parmağına takılan fındık büyüklüğündeki tektaş yüzük falan filan...

Hiçbir masraftan kaçınılmayan, dahası ufaklık için şarkı bile besteletilen bir mevlit...

İşin kötüsü, bu ilk “vukuat” da değil.

Çünkü hanım kızımız, AK Parti döneminde (ilginç bir şekilde) 30 yaşında Sağlık Bakanlığı müşavirliğine getirilen eşiyle dünyaevine de helâlinden mi helâlinden(!) bir düğün töreniyle girmiş. 

Evlilik yıldönümü deseniz, o da bir başka fecaat. Tıpkı mevlit gibi, o da Ihlamur Kasrı’nda aynı debdebeyle idrak edilmiş mesela...

“Paraları çok ki istediklerini yapıyorlar. Sana ne?” diyenleriniz çıkacaktır şimdi elbette. Hatta fenomenimizin “aileden zengin” olduğunu söyleyenler de mahut koroda yerlerini alacaktır muhakkak. 

Ama bize göre ölçü belli. Evet, zenginliğin de bir “raconu” bulunuyor. Hele işin içinde muhafazakâr olduklarını iddia eden bir aile varsa, bu racona çok daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor. 

Bir kere şu bilinmeli: Müslüman, zengin de olsa israf edemez. Varsıllık, hiçbir zaman ölçüsüz ve çılgın harcamaların meşruiyet kaynağı olamaz. Bir Müslüman, saçı bitmemiş çocuğu için para saçarken tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözardı edemez.

Aslında Türkiye’deki israf, yalnız bu somut olaylara indirgenemeyecek kadar yaygın maalesef.

En alttan en tepeye kadar bir vurdumduymazlık bulunuyor mezkur hususta. 

Örneğin daha geçtiğimiz günlerde bir haber çıkmıştı gazetelerde. 2017-2019 yılları arasında TBMM’de görevli bin 481 personelin yurt dışı ziyaretleri için 3 yılda Meclis bütçesinden 6 milyon 34 bin 192 lira harcandığı yazıyordu haberde.

Şimdi bu israf değilse nedir?

Bir punduna getirenin, resmî seyahatlerde en pahalı, en lüks, en şaşaalı otellerde konaklamasını kim nasıl açıklayabilir?

Hele deyiverin: Kamu araçları konusundaki şişkinlik, günde 5 milyon ekmeği çöpe atmamız, sanayiye ve üretime aktarılması gereken kaynakların betona gömülmesi ne şekilde tevil edilebilir?

Türkiye’nin “kültürel dönüşüm” yaşadığı yadsınamaz bir gerçek. Bu değişime en önce isim yazdıranlar ise konjonktürel olarak dindarlar. Söz konusu kesimin büyük bölümünde para ve siyasi güç arttıkça, kokuşmuşluk da en az o nisbette artıyor. 

Bu yüzden geçmiş tecrübeler bize ibret olmalı. 

Hem pek çok devletin hem de sayısız ailenin lüks düşkünlüğü ve israf sebebiyle yıkıldığı biliniyorken, bu meselede kulağımızın üzerine yatamayız.

Aman dikkat!

YENİ AKİT GAZETESİ

Yorumlar2

  • Misafir 4 yıl önce Şikayet Et
    Başörtüsünü çıkarsın sonra ne yaparsa yapsın.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • misafir 4 yıl önce Şikayet Et
    küçücük bebeğin parmağındaki tektaş nedir ya? sonradan görmeliğin gırtlağa kadar gömülmüş hali. Allah tüm müslümanları bu rüküşlükten bu sonradan görmelikten muhafaza eylesin.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat