Guardian Erdoğan'a ömür biçmiş

  • GİRİŞ28.08.2014 11:08
  • GÜNCELLEME28.08.2014 11:08

Günün konusu bir İngiliz gazetesinin Tayyip Erdoğan'a biçtiği ömür olmamalıydı; ancak bu gazetenin dile getirdiği bazı yanlış düşünceler Türk basınında da yer aldı ve bazı mahfillerde makes buldu, böylece ona cevap vermek de vacip hale geldi.

İngiliz Guardian gazetesi Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasî hayatının sonunu Gezi Parkı sırasında kendini gösteren 'liberallerin' getireceğini yazmış. Gazetenin liberaller diye adlandırdığı kişiler, 2013 Haziranında Taksim Gezi Parkı çevresinde yapılacak bazı tadilat dolayısıyla kesilmesi söz konusu olan sekiz on ağacı 'Kestürmezük!' diye bağıran on onbeş kişilik küme...

Gazetenin bu bağlamdaki ifadesi şu:

"Ama şimdi yeni bir sınıf daha var. Bu sınıf eski, laik Batılılaşmış Türkler değil. Bu sınıfa onlar da dâhil ama Erdoğan'ın Gezi Parkı eylemleri sırasında karşılaşıp, yenilgiye uğratamadığı, hâlâ dağınık liberal bir gruplaşma var. Son seçimlerde ve ondan önceki iki oylamada Türklerin yarısı ona oy vermedi. Erdoğan zirveyi görmüş olabilir. Bu diğer Türkiye Erdoğan'ın otokratik yöntemleriyle yabancılaştırılmış halde. Çevre meselelerine duyarlılar ve güzel yerleri mahveden aşırı inşaatlara karşılar. Ayrıca Türkiye'nin en çok gazeteci hapseden ülke olmasından utanıyorlar. Bu grup hala siyasi bir ifadesini bulamadı, ama er ya da geç bulacak. Erdoğan'dan farklı türde bir politikacı onlarla orta yerde buluşmayı başarabilirdi. Ancak tüm içgüdüleri Erdoğan'ı tersi yöne itiyor ve bu da en nihayetinde sonu olabilir. "(cumhuriyet.com.tr, 18 Ağustos 2014 Pazartesi).

Bir defa hemen araya girelim: Taksim Parkı'nda ayaklanmaya teşebbüs edenler, gazetenin sandığı gibi asla bir sınıf olarak nitelendirilemez. Bunlar, süreç esnasında bir araya gelmiş ve bir kısmı tümüyle yanlış bilinç sahibi bazı kümelerin de katılımı olmakla birlikte, dış kışkırtmaların da desteklemesiyle 'üretilmiş' bir kalabalık oluşturdular. Gazetenin liberal başlığı altında topladığı bu kalabalığın içinde Molotof kullanan ve kendini solcu olarak tanımlayan bir küme olduğu gibi, salt Erdoğan karşıtı olduğu için kalkışmaya destek veren yanlış bilinç sahibi bazı Müslümanlar da yer aldı. Kalkışmaya katılanların tümünü homojen bir topluluk olarak kabul etsek bile onlara gene de sınıf demek imkân dışıdır. Sınıf başka bir kavram, kalabalık bir başka kavram...

Tayyip Erdoğan'a Ak Parti'yi kurup yeni bir dönemin başlatıcısı olarak yola çıktığı günden bu yana siyasal hayatına ömür biçenlerin sayısı az değil. İşbu İngiliz gazetesi de bu yorumuyla onların arasına girmiş oldu...

Gazete, kelimenin gerçek anlamıyla güruh diyebileceğimiz bu topluluğun çevre meselelerine duyarlı olduğunu söylüyor. Park'ta kamp kuran o ilk beş on kişinin böyle bir duyarlığı olduğunu kabul etsek bile, sonradan onların bu 'temiz' duyarlığını istismar edenleri nereye koyacağız? Bu bir. İkincisi, bu gazete, yayınlandığı İngiltere'de gerek kentler arası otobanlar inşa edilirken gerek kent içi bulvarların inşası esnasında acaba hiç ağaç kesilmeden ve ağaçların arasından geçilerek mi o yolların, fabrikaların, tesislerin inşa edildiğini anlatmak istiyor?

Bu güruh Türkiye'nin en çok gazeteci hapseden ülke olmasından utanıyormuş. Öyle mi? Acaba o gazeteciler gazetecilik mesleğini ifa ettiği için mi hüküm giydi, yoksa gazetecilik dışı etkinliklerinden dolayı mı?

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat