Rahmetli Ozal da yine böyle bir Belediye Seçimi'nden sonra Çankaya'ya çıkmıştı. 1989 Daha çıkarken burnundan geldiydi. - 21.8'le Çankaya'ya çıkılmaz diye kıyamet koptuydu. ' Neydi 21.8? Efendim 21.8, Belediye Seçimi'nde Özal'ın Partisi'nin oy oranıydı. Unutmayın... Yüzde 21.8. ? Sonra rahmetli oldu. 1993'te onu kaybettik (Dün ölüm yıldönümüydü) Yerine kim gelecekti?Demirci. Son seçimde (1991) gerçi ödünç oylar dahil, yüzde 27 almıştı ama "27'le Çankaya'ya çıkılmaz" diyen olmadıydı. DemireFde ısrarlara dayanamayıp, Erdal İnönü'yü de kıramayıp, mecburen Çankaya'ya çıktıydı. Ne yapsındı? 'Memleketim Cumhurbaşkansız mı kalsaydı?' ? Şimdiii... Yüzde 45 oy, elbette ki Tayyip Erdoğan için bir ön referans sayılacak. 21.8 nerde, 27 nerde, 45 nerde? Yine de kolay iş mi? Bu durumda bile bakın Abdullah Gül diyor ki: - Köşk kimsenin cebinde değil. Tam tercümesini yapayım: - Köşkü, kimse cepte keklik sanmasın. Doğrudur. "Benim söyleyeceğim söz önemlidir" diye de bir laf etmişti. Haklıdır. Siyaset denen nesne nezaket için yapılmaz. Ahde vefa zaten tedavülden kalktı. ? Fakaat... Durun bir dakika. Meydanları Tayyip Bey gezecek, okları Tayyip Bey yiyecek, oyları Tayyip Bey toplayacak, her türlü küfüre ve hakarete hep o muhatap olacak, bağırmaktan sesi kısılacak..

Yazının tamamı için tıklayınız