Anayasa Mahkemesi bu vebali üstleniyor mu?

Anayasa Mahkemesi 2 Ekim 2014 günü karara bağladığı davaların sonuçlarını resmi web sitesinde yayımladı.

  • GİRİŞ04.10.2014 13:05
  • GÜNCELLEME07.10.2014 15:07

Önce web sitesindeki açıklamayı aynen aktaralım, sebebini ve iptal edilen madde içeriğine sonra değinelim.

“5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 3. maddesinin (4) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, 8. maddesine eklenen (16) numaralı fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE” karar verdi.

Kararın gerekçesi yayımlanmadığı için iptal edilen kanun maddelerinin neden Anayasa’ya aykırı olduğunu anlayamadık.

Konu kendisine sorulan bütün siyasiler ve hukukçular, yoruma başlarken ‘iptal kararının gerekçesini henüz görmedik’ diyerek söze başlıyorlar.

Peki AYM, gerekçesiz karar yayımlayabilir mi?

Soruyu şöyle de sorabiliriz: AYM, gerekçesini yazmadan iptal kararlarını açıklayabilir mi?

Cevabını Anayasa’nın 153.maddesinden okuyalım: “Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İPTAL KARARLARI GEREKÇESİ YAZILMADAN AÇIKLANAMAZ

Tekrar edecek olursak Anayasa Mahkemesi, bir kanunun tamamen veya kısmen İPTALİNE karar verdiğinde, kamuoyuna açıklamadan önce gerekçesini yazması ve gerekçesiyle birlikte açıklaması Anayasa kuralıdır.

Anayasa Mahkemesi iptal kararları verdiğinde Anayasayı çiğneyerek, diğer deyimle Anayasaya aykırı olarak gerekçesini yazmadan İPTAL kararını açıklıyor. İptal ettiği kanun maddesini de Anayasaya aykırı diyerek iptal ediyor.

Bu durumda şu soruyu sormak kaçınılmaz oluyor: Anayasaya aykırı olarak açıklanan iptal kararını Anayasaya aykırı diyerek hangi makam iptal edecek? 

El cevap: İptal edecek makam yok, zira Anayasaya göre AYM kararları kesindir. Gelin çıkın bu işin içinden.

Şimdi erişimin engellenmesinde TİB başkanının yetkisini düzenleyen ve iptal edilen maddeye bakalım:

“Millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi nedenlerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, erişimin engellenmesi Başkanın talimatı üzerine Başkanlık tarafından yapılır. Erişim sağlayıcıları Başkanlıktan gelen erişimin engellenmesi taleplerini en geç dört saat içinde yerine getirir. Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.”

Gerekçesini göremediğimiz için, gerçekten bu madde hangi açıdan Anayasaya aykırı görülmüştür bilemiyoruz.  Haberleşme hürriyetinin mahkeme kararı olmadan idari makam tarafından engellenmesinin Anayasaya aykırı görüldüğü varsayılarak değerlendirirsek, Anayasanın 22. Maddesi bu gerekçenin hukuka uygun olmadığını gösteriyor.

Zira 22.Madde, Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı veya kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz diyor.

22.maddenin devamında da yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar denilerek, idari işlemin yargı organınca hukuka uygunluk denetimi yapılacağını, hem de tayin edilen süre içinde hakim kararını açıklamazsa idari işlemin kendiliğinden kalkacağı ifade ediliyor.

İnternet Yasasının iptal edilen maddesi Anayasa’nın 22. Maddesine tamamen uygun, neredeyse kopyası.

Burada kanunla yetkili kılınmış merci Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) olduğuna göre, maddenin neresi Anayasaya aykırı? AYM diyor ki, acele etmeyin sabırlı olun gerekçesini yazdığımızda göreceksiniz. Bekleyip göreceğiz.

TİB’in vereceği erişimin engellenmesi kararının uygulama süresi 24+48 saatten ibaret.

Kanunlarımızda gecikmesinde sakınca bulunan hallerde idari makamlara süreli olarak verilen yetkilerin sonradan hakim denetimine tabi olduğu başka örnekler de olduğunu ifade edelim.

Can alıcı soruyla noktalayalım:

Ülkemizin dış tehditlerle mücadele ettiği, TBMM’de önemli bir tezkerenin kabul edildiği, önemli görüşmelerin yapıldığı ve uygulamaların başladığı şu günlerde, askeri casusluk kapsamında milli güvenliğimizi tehlikeye sokacak bir bilgi, bir ses kaydı internette yayımlanmaya başlarsa, yetkileri kaldırılan TİB erişimi engelleyemeyeceğine göre bunun sorumlusu kim olacak?

Not: Aziz milletimizin ve bütün Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ediyorum.

Reşat Petek

petekresat@gmail.com

www.resatpetek.net

Twitter: @ResatPetek

Yorumlar1

  • Hakan Can 9 yıl önce Şikayet Et
    Teknoloji Dersi Almak Zorunlu Olmalıdır.... Yıllarca savcılık-hakimlik yapmış insanların en basit teknolojik gelişmelerden dahi haberlerinin olmaması çok düşündürücü maalesef... İnternette bilginin yayınlanmasını engellemeyi ancak Kuzey Kore becerebilmiştir. O da interneti tümden yasaklayarak...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat