Yasaklanmadan kadına şiddet bitmez!

  • GİRİŞ10.10.2011 09:45
  • GÜNCELLEME10.10.2011 09:45

Neden olaylara hep tek taraflı bakar olduk? "Kadına şiddet arttı." diye basında her gün haberler çıkıyor. "Şiddet sadece kadına karşı mı arttı?" Hayır. İnsana, hayvana, eşyaya, her şeye karşı şiddet arttı.
 
Şiddetin genel olarak neden bu kadar arttığını konuşmak medyanın işine gelmiyor." Ucu kendilerine dokunur." diye olabilir mi acaba?

Hemen her gün "kadına şiddet, kadına şiddet" deyip duruyorlar. Gerçi kadına şiddetin artmasında da medyanın parmağı çok fazla.
 
Çıplak kadın fotoğrafları, arka sayfa, ön sayfa güzelleriyle kadın bedenini cinsel obje haline getiren medya organları, kadının saygınlığını ve erkek gözünde değerini yok etti.
 
Tecavüzlerin hiç eksik olmadığı, tecavüz sahnelerinin internette tıklanma rekorları kırdığı dizilerin çokça yayınlandığı ve izlendiği bir ülkede tecavüz ve şiddet artmasa şaşırmak gerekir.
 
"Aile içi cinsel istismarlar arttı." diye güya şikayet eden gazetelerin televizyon kanallarındaki diziler: "Yengesiyle yatan yeğenler, ağabeyinin nişanlısında gözü olan kardeşler, aynı adamı seven kız kardeşler ve kızıyla aynı adama aşık olan anneler" in hikayeleri ile dolu. Her akşam ekran başındaki çocuk, genç, yetişkin milyonların zihin dünyası ne hale geliyor, bilinçaltına ne tohumlar atılıyor, bunları sorgulamak gerekmiyor mu?
 
Gençlik dizilerinin konuları ihanet ve aldatmaysa, genç kız ve delikanlı anne babasıyla içki kadehi tokuşturuyorsa, gençlerde alkol tüketiminin artmasına da şaşmamak gerek.
 
Kadına şiddeti önlemek için tedbirler konuşuluyor, araştırılıyor. Hapis cezası, kadınların kollarına bileklik, psikolojik yardım gibi. Bunların hiçbiri şiddete çözüm olmayacaktır. Bir kısmı kısa vadeli çözümler, bir kısmı da uzun vadede kadını daha büyük bir şiddete maruz bırakabilecek çözümler.
 
Psikolojik yardım en iyisi gibi görünüyor; fakat psikolojik yardımın faydalı olması için devamlılığının olması ve yardım alan kişinin alkol problemi olmaması gerekir. Hapis cezası ise daha kötü. Koca kadına iyici kinlenip çıkacaktır hapisten.
 
Kadına şiddeti bitirmek için önce sebepleri ortadan kaldırmalı. Bunun için ne yapmak lâzım, ona bakılmalı. Öncelikle:
 
1-Televizyon dizilerinin konuları kesinlikle denetimden geçmeli, ailenin ahlakını ve ruh sağlığını bozacak konuların işlenmesine izin verilmemeli.
 
2-Aile içi şiddet haberleri yasaklanmalı. Bir ara intihar haberleri vardı basında, o sıra intiharlar arttı. Şiddet haberleri arttıkça da şiddetin arttığını hepimiz görüyoruz. Bu yayınlar kesinlikle denetim altına alınmalı.
 
3-Alkol yasaklanmalı. İçkiyi yasaklamadan, kadına şiddeti azaltmak asla mümkün olmayacaktır. Son yıllarda işlenen kadın cinayetlerini internetten araştırdım. Neredeyse hepsinde erkekler alkollü. Alkol kiminin derdini azdırır, kiminin neşesini. Derdi çok olan alkolü de alınca acısını çıkaracak yer arıyor. Karısı da en yakınında olarak zülüm görüyor. Çocuklarının ekmek parasını alkole yatıran, içince evine gelip çocuk, kadın demeden saldıran erkeklerin düzelmesinin tek çaresi alkolü bırakmaları olacaktır.
 
Alkolün insanın aklını geçici sürede olsa bozduğu bilinen bir gerçek. Alkol kimine de fazlaca keyif veriyor. Maneviyat eksiği olanlar bir kaç saat şen kahkahalar atacaklar, diye bu kadar kadın zülüm görmek zorunda değil. 
 
Şiddetin en çok olduğu ülkeler ya açlığın, yoksulluğun çok olduğu ülkeler ya da alkol tüketiminin yüksek olduğu ülkeler. Yoksulluğun çok olduğu sömürge ülkelerde de evine ekmek götüremeyen erkeğin ruh sağlığı bozuluyor, acısını yüzüne bakmaya utandığı ailesinden çıkarıyor.
 
Ülkemizde de ailede yoksulluk ve alkol bir araya gelince cinayetler önlenemiyor.
 
İngiltere İç İşleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre İngiltere ve Galler’de 2010 yılında "Bir milyon kadın aile içi şiddete maruz kalmış." Bir yılda bir milyon kadın aile içi şiddet görmüş. Çok büyük bir rakam.

İngilizler de "Ne yapabilir de kadına şiddeti azaltabiliriz?" diye araştırmalara hız vermişler. Su gibi alkol tüketilen bir ülkede alkolü yasaklamadıkça kadına şiddeti azaltamayacaklardır.
 
4-İnsanların manevi yönlerini güçlendirecek çalışmalar yapılmalı. Dünyada şiddet arttı; çünkü maddi hazlara yönelim arttı, maneviyat geri planda kaldı. İnsan sadece bedeni zevklerle mutlu olacak bir varlık değil. Öyle olsaydı hayvanlardan bir farkımız kalmazdı. Ruhun da zevk alması, tatmin olması lâzım. Yaradan'ımız ilâhi kelamında "Kalpler ancak Allah'ın zikri ile mutmain olur." buyuruyor. Kur'an-ı Kerîm de "zikir" kelimesi "Allah'ı hatırlamak, namaz, dua, ve Allah'ın ismini tespih etmek" gibi geniş bir anlamda kullanılıyor. Kalp ancak Allah'a yöneldiğinde  rahatlayıp huzura kavuşuyorsa, o halde maneviyatımızı güçlendirmeliyiz, etrafa saldırmamak için. 
 
5-Erkek düşmanlığına son verilecek çalışmalar yapılmalı. Alkoliklerin ve ruh sağlığı bozuk olanların uyguladığı şiddetin suçu, bütün erkeklerin üzerine yüklenmemeli. Hayat şartlarının çok zor olduğu günümüzde pek çok erkek ailesinin geçimi, onların rahat etmesi için büyük mücadeleler veriyor; fakat kıymeti bilinmiyor. 
 
Dizilerde erkeklere sürekli hakaretler ediliyor. Çocukların izlediği sihirli dizide baba bir köpeğe dönüşmüş. Çocukları köpeğe "baba" diyor. Aileyi ayakta tutan şey saygıdır. Erkeğe saygı yok olursa, aileyi ayakta tutmak biraz zor olur.
 
6-Ailelere iletişim üzerine dersler verilmeli. Erkeklere öfke kontrolü, kadınlara da eşleri ile nasıl konuşacakları öğretilmeli. Bir erkeğin beden gücü inkar edilemez bir gerçek. Kızgın bir adamın karşısında yapılacak en akıllıca şey susmaktır. Fakat günümüz kadınları susmayı bilmiyor. "Kadın hakları, kadın hakları" diye kadınları kışkırtıyorlar, onlar da gaza geliyorlar.
 
Kadınlar erkeklerle evin içinde iktidar mücadelesine giriyorlar. Sonuç olarak kadınlar da mutsuz oluyor erkekler de.
 
Bir aile vardı. Vardı diyorum şimdi ayrıldılar. Erkeğin işi gereği silahı var, uzun boylu iri yarı bir adam. Kadın da ufak tefek; ama dili beş metre. Kocasına kızdığı zaman ağzına ne gelirse sayıyor. Şerefsiz, namussuz, ayı, sen de erkek misin?...İnsan canından korkar, adamın belinde silah var.
 
Kocası kadına şiddet falan da uygulamıyordu. Sadece kadının kafasındaki koca olamamıştı. Şimdi bu adam alkol alsa bu kadının hakaretlerini böyle sabırla geçiştirebilir mi? Ayrıldıklarını duyunca sevindim; çünkü sonları hiç iyi görünmüyordu.       
 
Özetlersek medyaya çeki düzen vermek şartıyla, alkolü yasaklayarak ailede büyük şiddetleri, kadınlara kocalarına hakaret etmeden konuşmayı öğreterek de küçük şiddetleri en aza indirebiliriz. Tamamen bitirebiliriz, diyemiyorum; çünkü her zaman istisnalar olacaktır. Fakat bu ikisi yapılırsa çok büyük bir yol kat edileceğine eminim.  

Sema Maraşlı / Haber 7
semamarasli@gmail.com

Yorumlar47

  • zehra yavuz 12 yıl önce Şikayet Et
    Bilge Han, yüreginize saglik.... Kacirdigim yorumlarinizi sonradan okudum. ASIL siz burada yazarlik yapmalisiniz...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • reyyan gül 12 yıl önce Şikayet Et
    bayanlar yine kızmış.... sema maraşlı hanımefendiye kesinlikle katılıyorum.bilakis bir kadının ağzındanda bu sözleri duymak bir kadın olarak beni çok mutlu ediyor. mutlu bir evliliğim var ve bunda da sema hanımın katkısıda coook. bir hatun olarak saygı deger eşime nasıl davranmam gerekiyorsa bana yolunu gösteriyor. ama nedense buna bayanlar cok kızıyor.. anlayamıyorum? bu arada sema hanımın yazılarını kadınların çay saatlerinde. aile toplanatılarında (kadın ve erkeğin olduğu)okuyacagım ki toplumumuza empoze edilen bu çirkin oyunun aydınlatılabilmesine bende bir katkı sağlıyabileyim not: bu bir çağrıdır bana katılan herkes lütfen bunu yapsın
    Cevapla Toplam 10 beğeni
  • Gökhan SERT 12 yıl önce Şikayet Et
    Muhteşem bir yazı. On üzerinden on diyorum. Ağızınıza, gönlünüze, kaleminize sağlık diyorum. Adeta düşüncelerime tercuman olmuşsunuz. Bu yazı üzerine ekleyecek hiçbirşey kalmamış. Teşekkür ederim...
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • muslums27 12 yıl önce Şikayet Et
    Doğru bakış açısı ile yazılmış doğru bir yazı. Sabah akşam TV'lerde kadına şiddet konuları işleniyor.Halbu ki herkesin atladığı bir nokta var.Türkiyede sadece kadına değil,İNSANA şiddet var.Her gün insanlar kendilerini ve birbirlerini öldürüyor.Resmin tamamına bakmaktan aciz insanlar,(bekara karı boşamak kolay) atasözündeki bekar'ı oynuyor.Adam karısını,çocuklarını ve kendini öldürürken,bunu sadece kadına şiddet olarak algılarsak,hiç bir çözüm bulamayız.Fuhuş,zina zirveye ulaşmışken.Çocuklar kaçırılıp tecavüze uğruyor iken,Ahlak sadece kavram olarak kalmış iken,soruna sadece Kadına şiddet olarak bakmak,görmezden gelmektir.Görmek istediği gibi görmektir.
    Cevapla
  • Bilge Han 12 yıl önce Şikayet Et
    Hayretler içindeyim.... Yazınızı hayretle okudum Sema Hanım. Demek kadınlar dayak yemek istemiyorsa sussun, demek kadın dayak yerse de bu haber yapılmasın, demek kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyelim. Kadın şiddet gördüğünde, öldürüldüğünde, bıçaklandığında; bunlara çözüm olarak bu tür olayların haber yapılmamasını nasıl önerirsiniz. Uyguladığı şiddetin hiçbir sonucuna katlanmayan erkek buna devam etmez mi? Hak etmiştir mantığını kullanırsak; erkek hakettiğinde kim şiddet uygulayacak ? Ensest ya da tecavüz haberleri yapılmıyorken de, diziler de konu edilmiyorken de; bu olaylar Türkiye gerçeğidir ve bunları görmezden gelmek üstünü örtmek sorunu çözmez. Demek erkeklere dizilerde hakaret ediliyor. Ama kadının yaşadığı şiddet hayatın gerçeği. Yazık ki böylesi bir yazıyı bir kadının kaleminden okuduk . Ve bu yazıya itiraz eden bir Allahın kulu erkek çıkmadı. Biraz empati lütfen. Siz erkekler; 3 adım arkanızdan yürüyen değil; hayat mücadelesinde sizinle yanyana el ele yürümek isteyen kadınları kabullenin artık.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat