Domuz!..

  • GİRİŞ21.04.2015 09:50
  • GÜNCELLEME22.04.2015 09:04

Bunlardan biri, Almanya-Manheim’da...

Toplantı sonrasında, bir hanımefendi, yanında 9-10 yaşlarındaki bir erkek çocuğuyla birlikte Sayın Kurtulmuş’un yanına yaklaşıyor.

Çocuğun babası cezaevindeymiş.

Yurtdışındaki birçokları gibi, “parçalanmış” ailenin çocuğu...

Almış Alman devleti, çocuğu Gençlik Merkezi’ne götürmüş...

Orada, çocuğa inanılmaz işkenceler yapmışlar.

Zorla domuz eti yedirmek, kafasını “klozet”in içine sokmak bunlardan bir kısmı...

Çocuğun halleri tuhaf, insanın yüzüne bakmıyor, sorduğunuz soruya cevap verirken, “Ağzımdan yanlış bir laf çıkmasın!” endişesi içinde olduğu belli.

Gözünü, kaşını oynatıyor.

Evlâdımızı, elinden tutup Sayın Kurtulmuş’un yanına getiren halası, “Sadece bu yavrumuz değil, binlercesi, onbinlercesi bu durumda” diyor.

Akit ailesi olarak bu konu üzerinde çokça duruyoruz.

Bize insan hakları dersi vermeye kalkışan, bizi ahlâksızca “Soykırımla” suçlayan, bize her türlü iftirayı atan “Faşist Batı”nın rezil uygulamalarından nice misaller sunuyoruz.

Son olarak, Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Pelin Gündeş Bakır Hanımefendi’nin Avrupa  Konseyi Parlamenterler Meclisi üyesi olarak görev yaptığı dönemde şahit olduklarına yer vermiştik.

Yüzde 70’ine yakınını Müslüman gençlerimizin oluşturduğu “ıslah” evlerindeki rezalete bakın;

-Klozetler ranzaların hemen başında, açıkta.

-İhtiyacı gelen çocuk, diğerlerinin gözü önünde halletmek mecburiyetinde kalıyor işini.

-Banyo yapma imkânı yok denecek kadar az, sabun da yasak!..

Müslüman çocukları sudan bahanelerle ailelerinden kopartıp, Hıristiyan, hatta eşcinsel ailelerin yanına vermek de sıkça yaptıklarından.

Zeki çocuklarımızı “üçüncü sınıf” okullara göndermek suretiyle, önemli mevkilere gelmelerinin yolunu kapatmış oluyorlar.

Batı’da, böyle giderse  “bin yıl sürecek” 28 Şubat süreci yaşanıyor!..

Bütün “iyilikleri” Batı’ya, bütün kötülükleri ise “Doğu”ya atfeden İ.T. zihniyeti, bu konularla pek ilgilenmez.

Doğrusu, “kompleksli muhafazakâr takımımız” da, çoğu zaman göz ardı eder Batı kahpeliğini...

Bu durumda, iş yine başa düşüyor.

Sayın Kurtulmuş’la birlikte gerçekleştirdiğimiz Hollanda ve Almanya seyahati boyunca, o kadar büyük ilgi ve sevgi tablolarına şahit oldum ki...

“Görevimizi tam olarak yerine getiremediğimiz” yönündeki düşüncem pekişti.

Sadece Türkler değil, Türkiyeli Müslümanlar değil, zulüm altındaki bütün Müslümanlar bizim ilgi ve şefkatimize muhtaç.

Batı’da “Güçlü Akit organizasyonunu” kurmamızı talep eden, bunun için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirten nice vatandaşımızla sohbet ettim.

Almanya Akit, “Siyonistleri” rahatsız etmesinden dolayı, Alman Devleti tarafından katledilmişti.

Vatandaşlarımız ne yapıp edip, Almanya Akit’in hayata geçirilmesini istiyor.

Hollanda’daki vatandaşlarımız da öyle ve diğer ülkelerden Sayın Kurtulmuş ile diğer heyet üyelerini bağırlarına basmak için gelen vatandaşlarımız da...

Burada, Başbakanlık Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı’nın ve Sayın Başkan Kudret Bülbül hocanın, ülke insanına sahip çıkmak için gerçekleştirdiği çalışmalardan övgüyle bahsedildiğini de belirtmek 
isterim.

Binlerce gencimizi Türkiye’ye getirip, kültürümüzle kaynaşmalarını sağlıyor Başkanlık.

Çok sayıda gencimize üst düzey eğitim imkânları sunuyor, büyük katkılarda bulunuyor.

Bunlar güzel, ne var ki yeterli değil.

Yurtdışındaki insanlarımızın kurdukları sivil toplum örgütleri her türlü desteği vermek için ellerinden geleni yapıyor.

Türkiye’deki çoğu sivil toplum örgütümüzün ise bu konulara fazla ilgi göstermediğini görüyoruz.

yazının devamı için tıklayınız

Yorumlar1

  • leyla 9 yıl önce Şikayet Et
    gerçekten çok üzücü bi durum devletimizin bişeyler yapması lazım dünyaya insan hakları savunması yapıp kendilerin insan hakların dan haberi yok batının onlar işine geleni yapar
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat