FETÖ’den kurtulup “SÖZDE ULUSALCI”lardan “DARBE”..

  • GİRİŞ24.07.2016 10:59
  • GÜNCELLEME24.07.2016 10:59

Ya da şöyle soralım:

Askeriye’deki “Tayyip Erdoğan Ruhlu”  komutanların oranı nedir?

Yüzde vermek olmaz ama önemli bir kesimin “Ordu icabında yönetime el koyabilir!” zihniyetinde olduğunu çok iyi biliyoruz.

Kimi 27 Mayıs’tan, kimi 12 Eylül’den, kimi 28 Şubat’tan, kimi 27 Nisan’dan, Kimi 15 Temmuz’dan, kimi de hepsinden yana!

 “Ordu her ne olursa olsun ülke yönetimine karışmamalıdır!” yaklaşımını benimseyenlerin oranını öyle zannediyorum ki üç aşağı beş yukarı isabetli bir şekilde tahmin edersiniz!..

Durum bu!..

Aslında darbe geleneği olan her ordu çok yakından izlenmelidir, bizdeki darbe geleneği Cumhuriyet dönemi ile de sınırlı değildir, tarih boyunca nice darbeye şahit olmuşuzdur.

Rahmetli Abdülhamit Han Hazretleri’nin nasıl ve hangi “şer odaklarının” etkisiyle ve dahi bizim hangi büyük değerlerimizin aldatılmasıyla devrildiğini hatırlayın.

O darbe İsrail’in temellerini attı ve bizim kimi abide şahsiyetlerimiz bile “yanılarak” İsrail’in temellerinin atılmasına yardımcı oldu.

Neyse ki, bugünkü değerlerimizin, aydınlarımızın büyük bir bölümü tehdidin farkında ve Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında.

Hep böyle yapalım.

“Recep Tayyip Erdoğan’a sonuna kadar, ne pahasına olursa olsun sahip çıkalım!”

Öncekileri yedirdik, onu yedirmeyelim!

FETÖ ile mücadelede bir anlık bile gaflet göstermeyelim, “kurunun yanında yaşın da yanması” maalesef bu süreçlerin tabii sonuçlarındandır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “paralel devlet” ifadesini kullandığı an milat olsun, o andan bu yana paralel yapıya kim şu veya bu kıvamda destek vermişse ve kim önemli pozisyonlarda olduğu halde “kıvırmışsa” hesabı görülmelidir.

Bunlara asla itimat edilmemelidir.

Olabilir, gerçekten de sonradan “dönmüş” olabilirler ama bu sonradan dönenler vazgeçilmez adamlar değildir, vazgeçilmez gruplar değildir.

“Ahmaklık etmişim görememişim!” yok, olsa bile yok, varsa bile yok, yok oğlu yok, yok, yok, yok!..

Zira bu aziz milletin bir daha aldatılmaya tahammülü yok!..

Bu böyle…

Fetö ile mücadele her alanda “ama her alanda”,  tekrar ediyorum “her alanda” amansız bir şekilde devam ettirilecek…

Sayın Erdoğan bunları “paralelci” olarak ilan ettikten sonra, “hâlâ uyanamamış” olanlara hiç itimat edemem.

Ne uyuması, adamların iki kuruşunu al bakalım ne yapıyorlar, ne “saflığı”, saf olan bizleriz!..

Kimse kusura bakmasın, bu böyle!..

Bunların vakıflarının faaliyetlerine katılmış, onların Abant’ında mabantında tebliğ sunmuş, onlar tarafından övülmüş kim varsa, tabii şüphelidir!

Paralel kime “servis” yapmışsa o tabii şüphelidir!..

Bir de şunu ifade edeyim:

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hükmi şahsiyetine asla laf etmeyiz, O’nu gözbebeğimiz gibi severiz.

Ama, ancak, lâkin; bunca darbeyi, darbe girişimini bizzat yaşamış ve TSK yönetiminin tabiriyle son “rezillikleri” görmüş bir vatan evladı olarak teyakkuz durumunu da asla bozmam!..

Bozamam!

Asker ya emir alır ve emir verir.

Askerin görevi, milletin temsilcilerinden aldığı emrin gereğini yerine getirmekten ibarettir.

Millet ne derse o, ne bir milim fazla ne bir milim eksik.

Askerde hangi kisveyle olursa olsun bir ideolojinin zemin bulması kabul edilemez.

Askerin fikri bağrından koptuğu ve ihtiyaçlarının temini için muhtaç olduğu milletin fikridir.

Fetö’cülerden kurtulduk, “Ulusalcı”lara yakalandık, bu olmaz!..

Memleketin çıkarlarını korumaksa, yani “ulusalcı”lıktan anlaşılması gereken buysa, milletin temsilcileri bunu en iyi şekilde yerine getiriyorlar.

Asker, milletin temsilcilerinin emirlerinin gereğini yapsın yeter!

Hiç kimse Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım ve Devlet Bahçeli’den daha “vatansever”, “daha hassas” olduğu iddiasında bulunamaz!..

Aziz milletimiz bu saydıklarımı “ülke çıkarlarını koruyup kollamakta” ve “geliştirmekte” yetersiz bulacak olursa, sandıkta devirir!..

Milletin temsilcilerini devirme yetkisi de sadece ve sadece aziz milletimizdedir.

Dolayısıyla aziz milletimizin kimsenin ulusalcılığına, milliyetçiliğine, koruyuculuğuna, kollayıcılığına ihtiyacı yoktur.

Bu böyle biline ve sakın ha, askeriyede yer bulan “ideolojik akımlardan” birine itimat edilmeye!

Sakın ola, “sivil irade yetkilerinin” bir bölümünün devredileceği ya da üzerinden dikkatlerin çekileceği herhangi bir grubun “yüzde yüz güvenilir olduğu” zannedilmeye.

Asker milletine hizmet için vardır, herhangi bir ideolojiye değil!..

Milletimiz de, temsilcilerine “kayıtsız şartsız itaati” şeref bilen komutanlarını sever!..    

 

Yorumlar2

  • asker 7 yıl önce Şikayet Et
    okuduğum en aklı başındaki yorumdu ellerinize sağlık.. Bir zamanlar Seçilmiş Hükümet ile didişen askerleri unutmadık?? 28 Şubat hayal değildi yaşandı!!! 27 Nisan E muhtıralar unutulmadı aman dikkat
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Dikkat 7 yıl önce Şikayet Et
    Devletimizin önünde;bu olaylardan sonra ,kısa vadede zayıf bir ihtimal olsa da ulusalcı askeri darbe girişimidir.bence ,memleket düşmanlarının ellerindeki tek koz Türkiye yi savaşa sokma olasılılığdır
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat