Erdoğan’la tekerrür eden tarih

II. Abdulhamid Han’ın tahttan indirilmesinin Ümmet’e neye mal olduğu bugün bile hayıflanarak yadettiğimiz bir meseledir.

  • GİRİŞ21.12.2014 10:52
  • GÜNCELLEME22.12.2014 09:44

Bu meselenin içimizde keskin bir sızı bırakmasının bir sebebi de onun tahttan indirilip sürgüne gönderilmesine, bugün rahmetle andığımız çok değerli ilim ve fikir adamlarının geleceği göremeyerek destek vermesidir. 

Öyle ki, hâl fetvasını Elmalılı Hamdi Yazır gibi büyük bir alim yazmıştır. Bediüzzaman Saidi Nursi, Mehmet Akif Ersoy gibi alim ve mütefekkir şahsiyetler ona karşı mücadele vermişlerdir. Onu tek adam olmakla, otoriter davranmakla suçlamış, müstebit ilan etmişlerdir. O keskin muhalefetin sonucu olsa gerek bugün bile “istibdat yönetimi” dendiğinde birçoklarının aklına o dönem gelir. 

İttihatçıların nüfuz ettiği Şeyhülislâm Mehmed Ziyâaddin Efendi onun hâl fetvasını imzalamıştır meselâ. Bu hâl fetvasında Sultan Abdulhamid’in 31 Mart Vak’asına sebep olduğu, dinî kitapları yaktırdığı, devlet hazinesini israf ettiği ve zâlim olduğu iddia edilmiştir.

İttihatçıların, Batılıların ve azınlık grupların yoğun propagandası karşısında nice insanın kafası karışmış, o giderse her şeyin güllük gülistanlık olacağı algısı oluşturulmuştur. 

O tahtan indirildikten ve koca Osmanlı parça parça edilip çökertildikten sonra bu süreçte rol oynayan ilim ve fikir ehli pişmanlıklarını dile getirmişlerse de iş işten geçmiş bedelini de tüm Müslümanlar beraber ödemişlerdir. 

O dönem, yönetimi yanlış yolda gördüğünden bir şeyler yapılması gerektiği düşüncesiyle samimi olaraktan tavır alanlar elbette vardı. Sultanla şahsi hesaplaşmalarını ona yöneltilen ithamlar üzerinden yapanlar da vardı. Beklentilerine karşılık bulmamış öfkeli muhterisler, Batılı ülkelerin nüfuz casusları da görmezden gelinemez. İdeolojik ve çözüm arayışlarındaki farklılıklarına rağmen bütün bu güçler bir araya gelerek bir felâketin altına hep beraber imza attılar.

Ama asıl rolü Yahudi lobileri oynamış, süreci geriden desteklemiş ve yönetmişlerdir...

Sultan Abdulhamid Han’a bu komplo kurulup tahtan indirilmeseydi belki de tarih farklı yazılacaktı. Esef ki ne esef!...

Mehmet Akif Ersoy’un, “Tarih tekerrürden ibarettir, diyorlar. Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi” beyti, tarihte en çok tekrarlananın hatalar olduğunu da ihtiva eder. İbret alınmadığı için olsa gerek aynı hata misliyle bugün de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı tekrarlanıyor. Arap şairin dediği gibi, “Bu gece dün geceye ne kadar da benziyor..”

Erdoğan muhalifleri tâ başından beri olmuştu, bu doğal. Ancak onu her türlü yolu kullanarak alaşağı etme hamleleri One Minute çıkışı sonrası olmuştur. Dünya Yahudi lobileri harekete geçmiş nüfuz edebildikleri ne kadar güç varsa harekete geçirmişlerdir. Dünya basınını az çok takip edenler startın Yahudi kontrolündeki medya organlarından verildiğini bilirler. 

Baksanıza, ideolojik olarak birbirine zıt ne kadar siyasi, dinî ve etnik yapı varsa Erdoğan karşıtlığında birleştiler. Bunların her hamlesi Batı’da destek buluyor. Bunlara karşı Hükümet’in gösterdiği refleksler de tepki çekiyor. 

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Serdar Demirel - Yeni Akit

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat