Esaret, şükür secdesi ve Yıldız Teşkilatı

Sessiz diplomasi bir kez daha galip geldi. Devlet aklı dediğimiz olgu yeniden bu toprakların ruhu olarak karşımıza çıktı.

  • GİRİŞ22.09.2014 09:44
  • GÜNCELLEME22.09.2014 11:34

101 günlük esaratin sonunda 'şükür secdesi'yle biten son dönemin en mutlu olayı.

İpleri dışarıda olan IŞİD terör örgütünün Musul Konsolosluğuna yaptığı baskının ardından geçen süre hiç şüphesiz aileler için acı, devlet içinse büyük bir sınavdı.

Devlet ve millet olarak topyekun olacağımız bir olayda bile bu ülkenin ayrık otları yine sahne aldı ve vazifelerini gereği gibi ifa ettiler.

Biraz geçmişe dönüp şöyle bir bakalım. Vatandaşlarımız kaçırıldığında ana muhalefet partisi bunu seçim malzemesine dönüştürmüş meydanlarda sanki rehineleri hükümet teslim etmiş propagandasıyla algı oluşturma peşinde rezil oluyordu.

Ulusal cenahın fosil gazetelerinde ise 'Cumhurbaşkanlığı seçiminden bir gün önce rehinelerin serbest bırakılacağı ve terör örgütüyle (IŞİD) pazarlığın çoktan yapıldığı manşetleri süslerken ellerde viski kadehleri 'Tayyip bu sefer kesin bitti' diyerek yine hülyalara dalmışlardı.

Kendi yazdıkları yalanlara inanacak kadar sağlıklı bir ruh halinin tezahürü olan Ortadoğu uzmanlarımızın IŞİD'ten anladıkları nedir diye sorsanız 'Hiç' derim.

Ha gerçi şu olay var: Bilal Erdoğan'ın Aksaray'daki o meşhur ciğerciyle çektirdiği fotoğraflar. Malum Bilal Erdoğan bir akşam yemeği için Aksaray'daki enfes ciğercinin yolunu tutmuş sonrasında çektirdiği fotoğraflar Bilal Erdoğan IŞİD liderleriyle bir arada diye sosyal medyadaki yerini almıştı.

Yahu sizin ederiniz bu işte! Ciğerciden IŞİD lideri çıkaracak çaptasanız. Sizleri anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor.

Tabi bir de şu Boğaziçili öğretim görevlimiz var. Onun için ayrı bir parantez açmak gerekir. Hani şu vekil olamayıp sonunda kendisini parti meclisine yerleştiren ardından Kılıçdaroğlu'na danışmanlık yapan şahıs.

Rehineler kurtartılmış kendisi bir televizyon kanalında nefretini kusuyor. Utanamasa şunu diyecek 'Yazıklar olsun sana Bağdadi sen nasıl T.C'ye boyun eğersin. Ben de seni örgüt lideri sanmıştım' Neyse bu şahsı da moraliniz bozuk olduğunda dinleyip gülmeniz için tavsiye ediyorum.

Sessiz diplomasi bir kez daha galip geldi. Devlet aklı dediğimiz olgu yeniden bu toprakların ruhu olarak karşımıza çıktı.

MİT yeniden Yıldız teşkilatına büründü. Bu operasyonu dünyada gerçekleştirecek istihbarat örgütleri bir elin parmaklarını geçmez. Dünyaya yansıması da zaten bu yönde oldu. MİT artık sadece bölgesinde değil uluslararası arenada bir güç.

Kurtarma operasyonun ardından bu büyük olaya dahi sevinmeyen bu işin altında bile art niyet arayan malum yapı ve onun kalemşörleri, muhalifliğini düşmanlık üzerinden kuran diğer cenah, tarih yakında sizi aynı çöp tenekesine atacak. Orada beraberce engin fikirlerinizi paylaşır mutlu mesut yaşarsınız.

Son, küçük bir hatırlatma: Türkiye artık kendi insiyatif alabilen bir ülke. Bunu kolay bir şey zannetmeyin. Sonuçta emirle iş yapan bir ülkenin yeniden kabuk değiştirmesi öyle CHP genel başkanı değiştirmeye benzemiyor. Zor ve sancılı bir zamana tekabül ediyor.

Cumartesi günü Başbakan Davutoğlu'nun o samimiyetini ve azmini görünce ister istemez aklıma şu düştü: Nereden nereye be!

Kumarhane çıkışı burnu kırılan bir Başbakan'dan vatandaşları kurtarıldığı an şükür secdesi yapan bir Başbakan'a...

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner

 

 

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat