Bugün meydanlarda demokrasi, özgür medya susturulamaz mavraları adı altında eylem yapanların Yakup Köse’ye nasıl ahlaksız bir teklifte bulunduğu ifşa olmuştu.

Şimdi de güzel insan Yakup’un nasıl gözaltına alındığına bir bakalım: AK Parti İstanbul milletvekili Metin Külünk bir TV programında aynen şu ifadeleri kullandı:

“Yakup Köse’nin yakalanış biçimi son derece vahimdir. Aranan bir şahsın yakalanması kanun uygulayıcılarının vazifesidir ancak Yakup Köse’nin yakalanışında isimleri tespit edilmemiş, polis kimliği olan iki kişinin cümleleri paralel darbe örgütünün vahametinin bu ülke için ne kadar ağır olduğunun ifadesidir. Yakup Köse’nin içinde olduğu halk otobüsü durduruluyor. Önden ve arkadan polis kimlikli şahıslar giriyor. Köse,  gözaltına alınma sürecinde kendini hukuken savunma ihtiyacını ifade ediyor. Bu şahısların söylediği cümle şu: “Biz ne Başbakan ne Cumhurbaşkanı tanırız. Cumhurbaşkanı gelsin seni kurtarsın.”

Düşünün devletin bir memurundaki tavra, üsluba bir bakın. Ha bu sözleri söyleyenler devletin memuru değil olsa olsa paralel bir zihniyetin memurudur.

Normal şartlarda sen sana verilen görevle mükellef bir görevlisin. İşini yap ve çektir git.

Aslında bir zihniyeti anlamak açısından çok önemli sözler. Çok uzağa gitmeyin 1 sene öncesinde İstanbul Emniyeti’nin koridorlarında dönemin Başbakan’ına kelepçe takma hayali kuranlar vardı bu memlekette. Adliye önünde bildiri dağıtan savcı, ‘Bana Bilal’i getirin’ diyen amir.

Besleme kafa oldukları için bugün de Yakup’u gözlerine kestirmişler. Gerçi Yakup onlara en güzel cevabı vermiştir. Bundan zerre şüphem yokta, bugün 50 yıllık yapılanmaları deşifre oldu diye sokağa inenler, 50 yıldır bizim kafalarımıza bombalar yağarken, başörtülüler zulüm altında inlerken, Besmele çekti diye okuldan atılan öğretim görevlileri evlerini terk edip yurt dışında yaşamak zorunda kalırken neredeydiniz?

Nerdeydiniz? Onu da ben söyleyeyim: Ecevit’e şefaatçi olmanın derdinde. Rahmetli Erbakan’a ‘Beceremedin artık bırak’ diye nutuklar çekerken, Morrison Süleyman’a da methiyeler düzmenin peşindeydiniz

Kusura bakmayın toplumun hiçbir alanında inandırıcılığınız kalmadı. Kendinden başkasını düşünmeyen güneydeki ülkenin insanları da size ne kadar çok benziyor farkında mısınız? Onlar da kendilerinden olmayanı her şartta yok sayıyorlar.

Şimdi çıkıp kendi ülkesini Batı’da karalayanlar, yok ‘AK Parti İsrail projesi’ diyen beyni süngerleşmişler, Türkiye ile İsrail’in siyasi durumu maslahatgüzar seviyesinde bile değil. Ama misal Mescid-i Aksa işgal edildiğinde iddia diye verenler siz. Misal; protestolar başladığında size ilk destek veren basın kuruluşu İsrail Haaretz. Sizin Türkiye’yi karalamak için verdiğiniz örnekler hep Yahudi sermayeli basın kuruluşları. Ha kendi seviyeniz için diyorsanız sizinkisi müttefik ilişkisinin çok ötesinde Türkiye’ninki değil be canım!

Son olarak bir kez daha gür sedayla Yakup Köse için haykırmalıyız. Bu ülkenin başına her türlü kirli tezgahı tasarlayanlar ellerini, kollarını sallayarak gezecek ama Yakup haksız yere içeride 6 yılını verecek öyle mi? Yok öyle dava. Bu işi çözecek olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ne yapıp edip bu hukuk garabetine son vermeli ki, vicdanlarımızdaki yara kabuk bağlasın, kanamasın.

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner