Kılıçdaroğlu parti başkanı olduğundan beridir ne zaman Erdoğan’a karşı bir iddiada bulunsa ya tazminata mahkum oldu ya da Erdoğan’ın manevrasıyla nakavt oldu.

Kürsüden ettiği hakaretler, mesnetsiz söylemler her şeye alıştık ama son altın kaplamalı klozet kapağı iddiası yenilir, yutulur cinsten bir şey değildir.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yapıldığından beri ancak 3. Dünya ülkelerinde görülen siyasi söylemlerle yok elektrik parası şu kadar, su faturası şu, günlük şu kadar kilo pirinç alınıyor, çay gideri çok fazla gibi absürt söylemlerle bir ülkenin temsil makamına bu kadar bayağı bir şekilde saldırı düzenlenebilir.

Altı üstü bir muhalefet partisi olan CHP’nin genel merkezi neden var? Çadırda, parkta toplantı yapsınlar demek ne kadar zeka yoksunu bir durumsa külliyenin giderlerini hesaplamak daha da aşağısında bir durum.

Bir anti parantez de bunları sürekli hesaplayıp malum yayın organlarına servis eden odaya. Yalan yanlış ne kadar uyduruk hesap varsa bir şeyler yazıp çiziyorlar. Ankara’ya dair tek bir hayırlı iş yok. Tüm mesailerini sosyalizm hülyaları eşliğinde villalarında hazırladıkları kötü ve işe yaramaz propagandayla geçiriyorlar. Amaç: Erdoğan gitsin yeter ki! Bilmiyorlar ki, hem zihniyet olarak hem de kuruluş olarak kendileri gitmiş de haberleri yok.

Dönelim Kılıçdaroğlu‘na ne demişti sahi: “ Saray’ın klozet kapakları altın kaplamalı. Benim böyle bir klozet kapağım yok” Bu mide bulandırıcı açıklamanın ardından Erdoğan Kılıçdaroğlu’na “Dürüstsen, namusluysan buyur gel, başkanlık külliyesini gez, o klozet kapaklarını bul ve göster, gösterebilirsen istifa ederim, gösteremezsen sen istifa et’ dedi.

Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam giderdim. Nasıl olsa her seferinde ‘Benim adım Kemal siz bana güvenin” diyor ya her söylediği nasıl olsa doğru. Seçimlerle deviremediğin adamı göndermek için elinde müthiş bir fırsat var. Doğru olsa aynı gece koşacaksın, ispat edip Erdoğan’ı koltuğundan edeceksin. Partinin, İsrail’in, Pensilvanya’nın, gözü dönmüş, canavarlaşmış teröristlerin, Sisi’nin, Esed’in, Ermeni lobisinin, Kraliçe’nin, Aydın Doğan’ın yani Erdoğan düşmanı herkesin gözünde, yüreğinde ölümsüz! Bir kahraman olacaksın. Bu tarihi fırsatı neden kaçırırsın? Neden? Çünkü koca bir yalan olduğu için. Bunu ben değil yine kendisi canlı yayında itiraf ediyor. Okuyalım:

"Ben saray şu veya bu demedim. Ama açık ve net şunu dedim: Ankara'daki beylere çağrı yaptım. Bu ülkede altın kaplı klozetler yapıyorsa bunu birilerinin düşünmesi lazım.”

Kılıçdaroğlu’nun siyaseti klozet kapağı seviyesine indirmesi yetmiyor  üstüne üstlük söylediği sözleri kendi yalanlıyor. Milletimiz tüm bu olanı biteni görüyor ve vaktin gelmesini bekliyor.

Şu kovulan tarafsız! Gazeteci ablanın dediği gibi “ 7 Haziran’ın gelmesini iple çekiyorum” evet tam olarak bu! Hepimiz 7 Haziran’ı iple çekiyoruz.