Tahir Elçi’nin öldürülmesi hiç şüphe yok ki, provokasyon amaçlı tertiplenen kirli bir tezgâhın parçasıydı.

Elçi, terör örgütü PKK'yı geçmişte çok sert eleştirenlerin başında geliyordu. Bir dönem sonra bu eleştiriler yerini sessizliğe bıraktı.

Haziran'dan bu yana örgütün şehirlere, yöre halkına verdiği zarar ortadayken artık PKK'nın bir terör örgütü olmadığını söyledi. Son konuşmasında kazılan hendeklerin kapatılması, yasa dışı örgütlerin şehirlerden çıkması gerektiğini söyledi.

Dört ayaklı minareye verilen zarar için basın açıklaması yaptığı sırada siyasal bir hareket olarak gördüğü bu alçak terör örgütünün silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetti Tahir Elçi.

Diyar-i Bekir'e en çok zararı verenler oradaki o kadim medeniyeti mahveden o canım sütunlara kurşun sıkanlar eli kanlı terör örgütünün beli etekli grubu.

Hesapta kimseden emir almadıkları yalanıyla ortalığa çıktılar. Siyasal uzantıları dahil "Biz bunlara söz geçiremiyoruz" diyerek işin içinden çıktılar.

Bu beli etekli genç teröristlerin bağlı bulunduğu kişi Suriye menşeli Baloz Erdal.

Yaptıkları tüm terörist eylemleri onun emri dahlinde yapıyorlar.

Emir Rusya'dan mı geldi?

Biraz hafızamızı yoklayalım. Geçen hafta malum uçak krizinden sonraki en dikkat çekici açıklama şuydu " Türkiye bir terör ülkesidir ve asla Türkiye’ye gitmeyin"

Yılda 37 milyon turisti ağırlayan ülke terör ülkesiymiş!

Bu mesaj doğrudan şu anlama geliyordu "Türkiye’de yapacağımız terör eylemlerine hazır olun"

Özellikle büyük şehirlerde alçakça bir saldırı olacağı şüphesini taşırken Tahir Elçi’nin seçilmesi büyük bir provokasyon planladıklarının kanıtı oldu.

Bu ölüm üzerinden kitleleri harekete geçirmek çok daha kolay. Tahir Elçi bir sivil ve neticesinde bir propaganda aracı olarak bulunmaz malzeme.

Elçi’nin ölümü sonrası "Devlet yaptı" yalanıyla hemen bir algı operasyonu yapılmak istendi. Ama bir polisimizin şehit olması ve sonrasında yapılan balistik raporlar sonucu kursunun terör örgütüne ait olduğunun anlaşılması üzerine kurmak istedikleri tezgah ellerinde patladı.

Tahir Elçi’nin ölümünde Rus istihbaratının Bahoz Erdal’ı kullanarak öldürtmüş olma olasılığı yüksek. Bunu ancak günler geçtikçe anlayabiliriz. Sonuçta böyle bir bağlantı ortaya çıksa bile devlet kaynakları bunu açıklamaz.

Tahir Elçi’yi PKK denen kanlı terör örgütü öldürdü. Düşünün ki savcı olay yerine gelerek inceleme yapmak istiyor. Neden? Bir an önce Tahir Elçi’nin katillerini bulmak için. Devletin savcısı, polisi elinden geleni gelmeyeni yapıyor ama tam bu esnada roket atılıyor ve uzun namlulu silahlarla o bölge taranıyor. Ne kadar hümanist bir hareket değil mi!

Sevgili eşi Türkan hanım hastane bahçesinde şöyle haykırdı "Katil PKK... Katil PKK" Cenazeye gelip utanmadan örgüt propagandası yapan, Elçi’nin cenazesine o paçavrayı saranlar, ona destek veren çakma aydınlar, örgütün siyasal uzantısı parti, Türkan hanımın çığlığını duydunuz mu?

Duymadılar! Tahir Elçi ve yanındakileri korumak için şehit olan iki polisimizi de görmezden geldiler. Bu milletin gözünün içine baka baka ölüm üzerinden bile prim yapmak derdine düştüler.

İnsan vicdanıyla dalga geçmenin zirvesi ancak böyle olur. Şimdiye kadar şehit olan polis ve askerimiz için tek bir laf etmeyenler çıkıp insanlıktan bahsetmesin.

Siz ancak esfel-i safilinsiniz.

Tahir Elçi etek giyen genç teröristlerin katlettiği 100. Kürt oldu. Bir hareket düşünün ki, Kürtlerin hakkını savunduğu mottosuyla ortaya çıkıp Kürtleri öldürüyor. Ey Kürt kardeşlerim, orada şehit olan polis ve asker sizin huzurunuz için canını ortaya koyuyor. Genç kızlar zorla dağa kaldırılmasın diye. Körpecik bedenler bir hiç uğruna ziyan ölmesin diye. Tahir Elçi’ler ölmesin diye kendini siper ediyor.

Allah için gözünü de kalbini de aç.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: @sustuner